Tarkan deri montla, Tarkan gömlekle, Tarkan kumda, Tarkan palmiyenin altında veee Ayşe Alaçatı'da... Valla ya, İstanbul'dan Çeşme- Alaçatı'ya Tarkan reklamlarını merak ede ede geldim. Hani şu meşhur 'aşk sevdiğini yanında ister, sesini duyurmak ister' reklamının billboard versiyonlarını yani. Tarkan İstanbul'daki billboardlarda deri montla gülümsüyor, Bursa'da gömlekle, Balıkesir civarı gömleğin yakası açık, elinde telefon Tarkanım uzanmış kumlara, Manisa'da Tarkan palmiyenin altında... Vay anam vay, rotayı Antalya'ya çevirsek mi acaba? İzmir'de kumlara yatan, Antalya'da... Neyse... Alaçatı bu hafta sonu süper. Avrupa Windsurf Şampiyonası var, Çağla Kubat da yarışacak... Manga, Mustafa Sandal, Alan Parsons Live Project konserleri, beach partiler var. Kaçabilen okuyucu kaçsın yani. Ama önce ayak bastı yapmalı, denizin tadına bakmalı... Akşamüstü hemen koştuk sahile. Allah Allah otel ağzına kadar dolu demişlerdi, plaj bomboş. Bu insanlar neden denize girmiyor ki? Koca koca havuzlar çıktı mertlik bozuldu... Ördek suya daldı, zil çaldı atla kızım Ayşe hooop. Sizin çivi, benim "Dondum Allah" dediğim budur! Buzzz ya... Donsan da karizmayı çizdirmeyecek, yavaş adımlarla denizden çıkıp (iki elle ağır ağır saçları arkaya atıp etrafa Bo Derek bakışı fırlatmayı ihmal etmeden) havluna sarılacak şezlonga serileceksin. "Ayy dondum, çok soğuk" tonunda cümleler kurmak yok! Aaa! Benim manitada tipik 'Türk erkeği plajda' sendromu görüyorum sanki... Babam ve arkadaşlarından bilirim. Türk erkeği plaja indi mi Kaptan-ı Derya Çok Bilmiş Paşa misali elleri bele dayayıp ufuklara bakar... Önce sağa sonra sola sonra yüz seksen derece arkaya ara ara elini başının üstüne götürerek, göbeğini öne doğru şişirip elleriyle ovuşturarak bakar da bakar... Siz denize girersiniz, çıkar yağlanır güneşlenirsiniz o hâlâ bakaaar bakaaar bakaaar. Sonunda dayanamaz sorarsınız tabii "Abi buralar senin mi yoksa alacan mı?" Denizde donma ertesi, doğru bembeyaz Köşe Kahve'de akşamüstü keyfine... Tomris Hanım hazırladığı değişik tatlı içeceklerden ikram etti. O sırada duyduk ki, Hıncal Uluç da Alaçatı'ya teşrif etti. "Akşam, yemek Topçu" dedi. Hani şu İzmir'in efsane çöp şiş yapan Topçu'sunun Çeşme şubesine... Ama önce Köşe Kahve'nin nefis zeytininin tarifi; yeşil biber, kereviz sapı ve havuç, incecik küçücük doğranıp zeytinlerle aynı kaba konacak. Üstüne zeytinyağı, az limon ve istediğiniz baharatlardan ilave edip buzdolabında bekletilecek. Kesin yapın, süper leziz! Topçu'da Hıncal Uluç ve ekibiyle buluştuk. Hıncalım yazlık kreasyona geçmiş, mavileri çekmiş. Masa uzun, yemek de uzunmuş meğer. Zaten Majestik Süzer'in müdürü Muzaffer Bey de "Çeşme'liyim ama Hıncal Uluç Çeşme'nin restoranlarını benden iyi bilir" demişti. Baktım Ercan'ın elinde gün gün, öğün öğün yemek yenecek yerlerin listesi. Her sene ekip, açılışı Topçu'da yaparmış. Sonrası Hıncal kerim. Alaçat Kafe'de kahvaltı, Kumrucu Hüseyin'de kumru (ben Şevki'ciyim), Urla'da Adres'te kuzu... Yandık ki ne yandık, bu tatil kiloları aldık. Sörfçüler, konserler, yeni yerler ve Alaçatı'nın devamı pazartesiye...