Duyduk duymadık demeyin! Manita yapmanın suyu çıkmıştır. Bu kadarı da fazladır... Üzerinize afiyet yoğun kar sebebiyle üç gün mahsur kaldım. Sevgilim ve yeni kedimiz Ginger'la (okunuşu: Cincer, anlamı: Zencefil) Kavacık tepelerinde... Böyle eve tıkılmaya can kurban tabii. Aslında her şey cuma gecesi başladı. Hava soğuk, sıcacık eve kaçalım dedik. Aşıklar ne yer? Makarna. Şöyle domates soslu, otlu spagettinin yanına şarabımızı da açtık mı bütün gece bizim. Meğer bütün hafta sonu bizimmiş, Pazartesiye kadar kapı dışarı çıkamadık... Yatıyoruz, kalkıyoruz dışarısı kar... "Bi dur be kardeşim..." Soğuk hava da nefesimi tıkadı mı? Öldür Allah çıkarmıyorum dışarı. Napalım başa gelen çekilir (çok üzüldüm!..) Karşılıklı kitap-dergi okuyoruz, film üstüne film izliyoruz, yemek pişiriyoruz, uyuyoruz, internete giriyoruz, dedikodu yapıp bol bol öpüşüp koklaşıyoruz. Baktım benimki sızdı, başladım kanalları zaplamaya... MTV'ye takıldım kaldım... Hani şu meşhur Amerikan müzik kanalı. Bana laf edenler 'Dismissed'i izlesinler. Program şöyle; ya iki kadın bir erkek ya da iki erkek bir kadın var. Ben iki kadınlı versiyonunu çiziktireceğim. İki tane on dokuz-yirmi yaşlarında kız, bir adet erkeği kapmaya çalışacak. Ellerinden geleni artlarına koymayacaklar. Abi de kimi beğenirse diğerine 'Dismissed' türkçesi; 'Hadi Yallah' çekecek. Peki adama kızlar kendini nasıl beğendirecek? Her iki kızın da hazırladığı özel programlar var. Ve ikisinin de diğerini yirmi dakika uzaklaştırma hakkı. Yani diyelim adamı pikniğe götürdü. Adamın en rahatladığı anda rakibine yirmi dakika uzaklaştırma verip masaja geçebiliyor... Tavlamanın sınırı yok! Adamı havuza sokmalar, ağzından pizza yemeler, dudaklarını yalamalar, otobüsü diskoya çevirmeler, Hollywood tepelerinde teleferikle dolaştırmalar, en popüler kulüplerde yemekler... Artık Allah ne verdiyse. "Bana ne, bana ne, beni al beni al onu alma" şekli... Birbirlerini tanımak için sorulan sorular "Burcun ne?"den öteye gidemiyor tabii. İki kızın karşılıklı ağız dalaşı ise ayrı konu. Üçlü takılırlarken biri "Iyy kuaförden başka bir halt olamadın mı?" derken diğeri "Senin de kıçın çok büyük" cevabını yapıştırıveriyor. Utanmadan, sıkılmadan belden aşağı vuruluyor. Ve adam yalnız yakaladığında dil damak öpüşülüyor, orası burası okşanıyor. Oracıkta yani. Diyelim tüm o sululuğun karşısında adamı kaptın. İki gün sonra hala onu beğeneceğinden nasıl emin olabilirsin. Sırf rekabetten, sırf televizyona çıkma sevdasından mı bu tantana? Hele üçlünün gece kulübündeki halleri tümden cıvıktı. Bir kız adamın bacağını okşarken, diğeri tek eliyle boynuna masaj yapıyordu. Leğenle sıcak su getirip ayaklarını da yıkayaydınız bari. Ben AIDS'le mücadelede tuzum bulunsun diye iki gram PREZERVATİF yazısı döşeniyorum, kıyamet kopuyor. Elin hatunları televizyonlarda adam okşuyor... Buyurun buradan yakın!