Vah benim talihsiz başım. Anladım sürpriz topuna girmeyeceksin. Ya da girdin mi karşıdan bir şey beklemeyeceksin.
Çünkü bu işler neye niyet, neye kısmettir. Sürprizin yapılacağı şahıs hadisenin bilincinde değildir. Ne yapsa yeridir, her an ekebilir.
Şimdi yüzüme gözüme bulaşmış olay şudur... Ayıptır söylemesi, sevgilim peynirli böreğimi pek sever. Geçen gün de gitmiş dışarıdan yağlı yağlı börekleri almış gümletiyor. Ben de "Misafir ol gel bana, börekler açayım sana" dedim.
İki gün sonraya kafadan programı belledim. İş çıkışı doğru markete. Bir kilo sütü üç yumurtayla çırptım, bir çay bardağı sıvı yağla karıştırdım. Bir yanda maydanozları kıyıp peynirle harmanladım. İçim pır pır. Öyle kolay iş değil, hem çalış hem yemek pişir.
Ayşe aşkı uğruna neler yapmaz ki. Bkz: Aşure
Neyse... Üç yufkayı kat kat tepsiye yaydım. Aralara sosunu, peynirini kattım. 150 derecede ısınmış fırında nar gibi kızarttım. Manitaya börek yaptım. Ama manita bana kelek yaptı... Normalde her gün iş çıkışı buluşmamıza rağmen, "Eve gidip pinekleyeceğim" diye tutturdu.
Huyum kurusun lafı ille de dolandıracağım ya. "Ben de börek yapıyordum, bilmiyorum yanii" tonunda mesajlar döşeniyorum. Karşıdan tık yok. "Afiyet olsun hayatım" diyor. Sonunda dayanamadım "Sen seviyorsun diye uğraşmıştım..." sitemini patlattım.
Bir tepsi börek ve ben pazartesi pazartesi evdeyiz. Oturup hepsini yiyecek halim yok. Zaten canım çekmiyor artık. Çıkıp komşulara dağıtsam? Olmaz, ertesi gün tüm tepsiyi soğuk soğuk adama zorla yedirtmek varken...
Peki hevesin kursağınızda kalmışsa ne edersin?
Sinirden çekirdek çitleyip, kendini Türk filmlerine verirsin.
İlk uçakla adamın evine iner, bir tepsi böreği ağzına tıkarsın.
Bir karaoke bar bulup Nazan Öncel'den "Misafir ol gel bana börekler açarım sana" şarkısını zırlayarak çığırırsın.
İlhan Uçkan'ın "Erkekleri Kullanma Kılavuzu" kitabını gözden geçirirsin
Kızları eve toplayıp börekleri afiyetle yiyip, fal seansları düzenlersin.
Sonra birbirinize gaz verip, olayı tırmandırırsın (bir kızlar klasiği)...
Ya da kırk beşlik kankam Ayla'nın öğüdüne kulak verirsin "Stepnesiz araba, yedeksiz manita olmaz..." Aşık olduğun adamın yüzü suyu hürmetine adamı sıkmamak için yedeğine "Alo" der karşılıklı afiyetle börekleri yersin. Gelin görün ki, yedeği tutulacak adam var, tutulmayacak adam var!
Hayatını oturtamamış. Yeri yok, hali hazırda kendisi ayakta tiplere ille de yedek gerek. Ha bir de çapkın geçinen şaşkınlara duble yedek tabii. Acil durumda kır camı, gelsin. Ama benimki yedeklenemeyecek abilerden. Olsa olsa sanal yöntemlere başvurabilirim yani. Bol Oscarlı bir film, damardan bir CD, şöyle baba bir kitap falan...
E madem öyle, ayvayı yemişsin, çevir kazı yanmasın Ayşe... Misafir ol gel banaaa...