Taşın altına elini koyma diye bir deyim var ya, bunu gerçekten görünce değişik oluyormuş insan... Geçtiğimiz günlerde karşılaşınca iyi hissettim kendimi... Öyle ya çok görüyoruz, duyuyoruz öyleymiş gibi halleri...
Geçenlerde komedyen Hasan Can Kaya ile biraraya geldim. 24 Şubat günü 'Çok Aşk' filmi vizyona girecek olan Hasan Can oldukça heyecanlı şu sıralar... Hasan Can Kaya az önce dediğim taşın altına elini koymak eylemini layıkıyla yerini getirenlerden. Komedi filmini gişeye sokup uzun zamandır kan kaybı yaşayan sinema sektörüne büyük katkıda bulundu.
OYUNCU KOÇUYLA ÇALIŞTI
Birçok meslektaşı hazır ve çok para için sinemayı hiçe sayıp dijital platformlara filmini satarken o sinema salonunda boy gösterecek. Hani derler ya er meydanı, işte tam olarak o meydana cesurca çıkacak... Hiç mış miş gibi yapmayıp herkesin yeri geldiğinde ahlanıp vahlandığı ama gerçekte hiçbir şey yapmadığı sinema sektörü bu tarihi eminim unutmayacak. Hasan Can Kaya 'Tüccar mantığıyla film yapmadım.
Sinemaların durumu ortada. Uzun zamandır beklenen ilgi aslında yok ama biz yine böyle bir riski göze aldık. Umarım her şey çok güzel olur ve bizi ödüllendirir' diyerek duygularını belirtiyor. Bence de izleyici 'Çok Aşk' filmine gişede hakettiği değeri gösterecek, bundan eminim... O kadar teklife rağmen böyle bir duruş sergileyen Hasan Can'ı yürekten kutluyorum.
'Çok Aşk' filmi için yılın en iddialı komedi filmi tabirini kullanmamda sakınca olmayacağını belirtmek isterim zira senaryo Hasan Can Kaya'ya ait... O kadar titiz çalışmış ki Hasan Can 'Senaryo yazan arkadaşlarım var. Onlara verdim ve 'Siz bunları okuyun puanlama yapın. Komik olmayan sahneleri çıkarın. Ben tekrardan yazacağım' dedim ve öyle de yaptım. Onlar çıkarttı ve ben çıkarttıkları yerleri en baştan yazdım yani çok uğraştım' diyor... Canlandırdığı Coşkun karakteri için oyuncu koçuyla çalışmış. Bu işe gösterilen ciddiyeti ortaya koyuyor, sektörde az görülen bir durum bu... 24 Şubat'ı sabırsızlıkla bekliyorum...
'ÇOCUK KRAL'
Tutankhamun'un hazineleri geliyor
20. yüzyılın en büyük arkeolojik keşfi kabul edilen ve ölümünün üzerinden geçen 3300 yıldan sonra tüm dünyada büyük bir üne kavuşan Firavun Tutankhamun'un kral mezarında bulunan hazineler, her yaştan milyonlarca insanın ilgisini çekmeye devam ediyor. İngiliz arkeolog Howard Carter tarafından 1922'de "bozulmamış halde bulunan ilk firavun mezarı" özelliği taşıyan Tutankhamun'un mezarından çıkarılan eserler, Mısır'daki Krallar Vadisi'nde gün yüzüne çıkarılan en zengin hazine. 1961'den beri 62 yıldır ziyaretçi rekorları kıran Çocuk Kral Tutankhamun'un Hazineleri Sergisi, ilk kez Türkiye'de UniqExpo İstanbul'da 20 Ocak Cuma günü ziyarete açılacak. Dünyanın en ünlü hazinelerini merakla bekliyorum.
TARTIŞMA FİTİLİNİ ATEŞLEDİ
1960'lardan 1990'lara kadar Türkiye'nin en önemli eğlence kültürü gazinolardan 2000'den günümüze sahnelere kadar uzanan assolist kıyafet adabı her zaman en tartışılan konular arasında yer bulur. Özellikle kadın sanatçıların repertuvarının önüne geçtiği dahi olmuştur kıyafet konusunun... Kıyafetin yok ışıltısı, yok taşı, yok açıklığı büyük bir paradokstur. Bugün bile bunu çözmüş değiliz. Bülent Ersoy'dan Seda Sayan'a birçok ünlü isimle çalışan modacı Pınar Kerimoğlu kıyafet konusunda yeni adabın tarz olduğunu söyledi. Artık assolistlerin giydikleri kıyafetlerde renk, kesim, şaşaa dışında en belirleyici noktanın tarz ve ışıltı olduğunu söyleyen Pınar Kerimoğlu yeni bir tartışmanın fitilini ateşlemiş oldu.