Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER KARAHAN

Patlamış mısır değil Serkan Kaya promosyonu

Sinemalarda çok olurdu; '1 bilet alana 1 bilet bedava' gibi kampanyalar... Özellikle iş yapılmayan hafta içi günlerinde salonu ayakta tutmak için bir satış stratejisi olarak belirlenirdi. Veya film öncesi patlamış mısır satışlarında olurdu böyle kampanyalar... Pandemi döneminde ise sinemaların kapatılıp açılma sürecinden olsa gerek uzun süredir karşıma çıkmıyordu bu tip çalışmalar derken...



Instagram'da karşıma çıktı 1+1 promosyon satış modeli... Hem de çok şaşırdığım bir isimde gördüm bunu... Serkan Kaya, 6 Mart Pazar günü Ankara'da konser verecekmiş ve konser için 1 bilet alana 1 bilet hediye kampanyası uygulanıyormuş. Yahu arabesk müzikte zirvede olduğu yazılıp çizilen Serkan Kaya gibi bir ismin böyle bitik bir projede yer alması doğru mu?



Sanatçının marka değerini hiçe sayan bu duruma nasıl müsaade edilebildi anlamak mümkün değil... Bir de Serkan Kaya bunu sosyal medya hesaplarında övünç kaynağıymış gibi paylaşıyor.
1+1'i gören herkes şunu net görebilir; demek ki biletler satılmadı, salon dolmadı, o zaman böyle bir strateji sergileyelim... Uzun yıllar arabeskte lider kalma projesi olarak yönetilen bir markayı, patlamış mısır ile aynı kadere sürüklemek gerçekten anlaşılabilecek bir durum değil...

BİTİKLER BANDOSU
Magazinde gereksiz bir nostalji havası esmeye başladı birkaç gündür... Sanırsın biri kasedi başa sardı, içinde bulunduğumuz dünyadan koptuk geçmişe göç ettik.




Bir tarafa bakıyorsun Arda Kural, kendini toparlamış, yeniden geri dönmüş, çocukluk aşkı Yıldız Asyalı ile geçmiş yıllar magaziniyle caka satıyor. Yıldız Asyalı elinde kemanıyla, ürkek ve kararsız tavrı ile bir ileri, iki geri yapıyor. Ne güzel iyileşmişsin bırak geçmiş hikayeleri, günümüze odaklan, yeni projeler ile mesleğini icra et.




Diğer tarafta Beste Açar, eski eşi Tayfun Duygulu ile evliyken yazdığı şarkı için ortak projeye başladığını söyledi. Ardından Duygulu, "Şu anki karım Bella 'Bu şarkıyı birlikte söyleyin, klip çekin' dediği için bir araya geldik" gibi açıklamalar yaptı. Yahu 1996 yılından bugüne 26 yıl geçmiş...



O dönem yazdığınız şarkı ne ola ki bugün bize bunu müthiş bir şeymiş gibi sunuyorsunuz. Yok eşim dedi, yok şuydu, yok buydu... Çıkın projenizi söyleyin, bırakın gereksiz 90'lar magazin kafasını...
Sizleri duyan Hakan Peker'in beyaz atlet ve jean pantolonu giyip yeni bir müzikale başlayacağını duyurması an meselesi... Allah korusun.

HANGİ ÜÇ, ELLİ DE BİLE DEĞİLSİN!
Hafta sonu Bülent Serttaş'ın İlker Gezici ile GÜNAYDIN'a yaptığı röportajı okudum. Röportaj değil de bir fıkra gibi geldi bana Serttaş'ın söyledikleri...
Serttaş'ın "Türkiye'nin en sevilen sanatçısı olacağım diye söz vermiştim. Türkiye'de en yüksek reytingli üç kişiden biriyim. Gittiğim her yerde reytingleri yükseltirim" gibi talihsiz cümlelerini okuyunca siz de olayın fıkra gibi olduğunu anlamışsınızdır.



Zira ben hem kendim baktım, hem de mesleki birçok büyüğüm ve küçüğümle konuştum, sanatçılar ile istişare ettim: Serttaş oluşan bu reyting listesinde ilk 50'nin içinde bile yok neredeyse! Buna rağmen ilk üç kişi içinde kendini gören Serttaş, acaba Metaverse'te kendine ait bir klan kurup orada mı star oldu anlamadım doğrusu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA