Safir Saklı Kalan Bir Aşk Hikayesi izleyiciyle buluştu. Kapadokya'nın büyülü ortamında çekim yapıyorsunuz. Sizin için nasıl bir deneyim oluyor?
Seyircimiz Yaman ve Feraye'nin imkansız aşkını, hem kendileriyle hem de birbirleriyle yaşadıkları çatışmaları, dönüştükleri kişilikleri ve tüm bu sürece etki eden her karakterin nasıl bir hikayesi olduğunu seyredecek. Kapadokya'da daha önce de çalışma şansım olmuştu. Buraya her gelişimde biraz daha fazla etkileniyorum, bu büyülü topraklarda bir hikaye anlatmak çok özel bir duygu benim için… Bunun yanı sıra seyirciyi harika bir Kapadokya atmosferi bekliyor. Dilerim bu büyülü topraklardan seyircimizin çok güzel bir masal izleme şansı olur.
Yaman sevgilisiyle evlenmek üzereyken ani bir şekilde ayrılıyor. Hem de Yaman başkasına evlilik teklifi ediyor. Siz sevdiğinizi yarı yolda bırakır mıydınız?
John Lennon 'Hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerdir' demiş. Bazen öyle bir durum oluyor ki, her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüş olmamıza rağmen hiç beklemediğimiz pürüzler çıkabiliyor ve planımızı gerçekleştiremiyoruz. Bu aşamada bir yol ayrımı karşımıza çıkıyor. Yaman'ın yaşadığı durumu da böyle açıklayabilirim, dolayısıyla sevdiğini yarı yolda bırakmak mı sevdiği için daha iyisini yapmış olmaya karar vermek mi zor? Bunun en iyi cevabını her zaman hayat verir. Bizim için de hikayenin devamı gösterecek. Yaman'ı, verdiği kararlar sonrası neler bekliyor hep birlikte izleyeceğiz.
Sizin için aşk kelimesi ne ifade ediyor?
Aşk karşınızdaki kişiye baktığınız zaman tüm hücrelerinizin, ayak parmak ucunuzdan saç telinize kadar ona doğru çekilmesi gibi bir duygu.
Başkasının yaptığı bir hareketi ona benzetiyorsunuz, yanınızdayken özlem duyup bir şekilde yakın olmaya çalışıyorsunuz, beyninizde, vücudunuzda, içinizde o adrenalin hiç durmuyor. Uçurum kenarında yürümek gibi mükemmel bir denge istiyor yoksa tehlikeli bir hale de gelebilir aşk.
SEVGİYLE BÜYÜYEN ÇOCUK GÜÇLÜ OLUR
Genç bir ekiple çalışıyorsunuz. Çekim aralarında neler yapıyorsunuz?
Güzel ve dinamik bir ekip olduk, çok çalışıyoruz, ortaya en iyisini çıkarmak için uğraşıyoruz. İlk iki bölüm için hiç durmadan çalıştık diyebilirim o nedenle aralarda sadece dinleniyorum diyebilirim. O kadar yoğun çalışıyoruz ki en ufak boşlukta dinlenmeyi ve kendime vakit ayırmayı tercih ediyorum.
Babasız büyümüş çocukları canlandırıyorsunuz. Karakterlerin hüzünlü yanları var. Peki sizin çocukluğunuz nasıl geçti?
Ben karakter olarak da geçmiş tecrübeler olarak da Yaman'dan çok farklı bir dünyanın içerisinde büyüdüm ve yaşıyorum. Yaman'ın aksine o konuda çok şükür şanslı bir insanım… Anne-baba sevgim eksik olmadı tabii ki herkesin ailesel ve çocukluktan gelen bazı travmaları vardır ve bunun önüne de hiçbir anne-baba geçemez ama bir çocuk için en önemli şey sevgidir. Ve ben bunu ailemden fazlasıyla aldım. Sevgiyle büyütülen her çocuğun güçlü bir altyapısı olduğunu düşünüyorum yoksa Yaman gibi hayattan ne istediğini bilmeyen, kendi iç çatışmaları ve ailesi arasında bocalayan insanlar birey olarak hayatta kalmaya çalışıyor.
JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ OKUDUM
Heyecanlı, romantik biri Yaman. Peki siz bu özellikleri taşıyor musunuz?
Yaman'la en büyük ortak noktalarımızdan biri bu sanırım. Nasıl bir aşık olduğumu benim söylemem biraz garip olur ama Yaman'ın sevgisini, tutkusunu ve aşkını izleyenler mutlaka benden de parçalar görecektir.
İstanbul Üniversitesi'nde jeoloji mühendisliği okumuşsunuz. Oyunculuk maceranız nasıl başladı?
Üniversitedeyken bir yandan da oyunculuk eğitimi sürecim başlamıştı, bütün aklım kalbim oyunculuktaydı. Zamanla bu süreçte kendimi geliştirmeye ve donanımlı hale gelmeye çalıştım.
Çevrenizdekiler tarafından depremle ilgili sorulara fazla maruz kalıyor musunuz?
Evet, öğrenen herkesin ilk sorduğu soru bu oluyor. Ben de onlara 'Henüz uzmanlar net bir şey söyleyemezken benim söylemem sizce ne kadar güvenilir olur?' diye soruyorum. Bilim ve mühendislik kendini sürekli geliştirmen ve günceli takip etmen gereken bir alan o nedenle ben şu anda oyunculuğum üzerinden daha çok kendimi geliştirmeye gayret ediyorum, bilimsel konuları da uzmanlara bırakıyor ve ben de herkes gibi onlardan takip etmeyi daha doğru buluyorum.