Atv dizisi 'Üvey Anne' yayınlandığı ilk bölümden itibaren ilgiyle izleniyor. Kutsi'nin canlandırdığı 'Faruk Gencer'in eşini kaybetmesi ve ardından hem kendisinin hem de 3 çocuğunun hayatının değişmesini anlatan dizide 'Mürvet' karakterini canlandıran Ayşegül Günay ile bir araya geldik...
Dizide kızını üvey anne olması için yönlendiren bir anneyi canlandıran Günay'la diziyi, rolünü ve özel hayatını konuştuk...
■ 'Mürvet' ilk bölümden dikkat çekti. Kızını üvey anne olma konusunda akıl veriyor. Sizce nasıl biri?
'Mürvet', konum sebebiyle ezik bir şekilde büyümüş birisi. Besleme olduğu için doğal olarak hırsları var. Evet, üvey anne olma konusunda alttan alta kızını yönlendirdiği bir gerçek ama kızı da buna müsait bir durumda. 'Mürvet'in kısacası; hırslı ve zeki bir karakter olduğunu düşünüyorum.
ŞÖHRETİN BENİM İÇİN HİÇ ÖNEMİ YOK
■ Mürvet'in kızı için yapmayacağı şey yok ama bu hayat ona hırstan başka çok da bir şey getirmiyor. Aslında kızını mutsuzluğun içine atıyor. İyilik yapayım derken kötülük yaptığının farkında değil mi?
Evet, kızı için yapamayacağı şey yok. Baktığınız zaman aslında kimsenin evladı için yapamayacağı şey yoktur. Ama birtakım hırsları ve kızının kendi gibi ezik büyümesinden ötürü, onu da bir mutsuzluğun içine attığının farkında değil. Evladını, neyin mutlu edeceğini çok sorgulamayan bir cehalet içinde aslında.
■ Bu para mı yoksa güç hırsı mı?
Bunun sadece para değil bir güç hırsı olduğunu düşünüyorum.
■ Bir anne olarak canlandırdığınız karaktere izleyici gözüyle bakınca nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evet, çok şükür ben de bir anneyim. Ancak karakterimin bulunduğu konum çok farklı, ben o rolü üzerime giymeye çalışıyorum. Canlandırdığım karakterle kendi anneliğim arasında çok bir bağlantı kuramıyorum açıkçası.
■ Kötü karakterleri de çok renkli bir şekilde canlandırıyorsunuz ve izleyiciye sevdiriyorsunuz. Bunu nasıl yapıyorsunuz?
Benim oynadığım kötü karakterler izleyiciye çok renkli geliyor ve seviliyor. Ben oyuncuyum. Diğer insanlar görevlerini nasıl en iyi şekilde yapmaya çalışıyorsa, oyunculuk da bunu gerektirir.
■ Dizilerde iyi karakterleri canlandıranlar çoğu zaman olumlu yorumlar alır, izleyici onlara ılımlı ve sevecen yaklaşır. Kötü karakterleri canlandırmak riskli mi? Siz nasıl yorumlar alıyorsunuz?
Kötü, kötü gibi oynanmaz. Yani nihayetinde etten kemikten oluşuyorsunuz. Bir insanı canlandırıyorsunuz. Belki de insanlar, kendilerine bile itiraf edemedikleri bir şeyleri kötü karakter diye nitelendirdikleri insanlarda görünce onlara bir sempati duyuyor olabilirler.
■ Siz böyle karakterleri oynamayı seviyor musunuz?
Ben her türlü rolü oynamayı seviyorum.
■ Sizin de iki oğlunuz var. Bir kadının oğlunuza böyle yaklaştığını görseniz ne yaparsınız?
Evet, iki oğlum var. Siz birer birey yetiştiriyorsunuz. Aklı başında insanlar olduklarını düşünüyorum. Onların kendi kararları... Ben de çocuklarımın kararlarına saygı duyarım.
■ Konservatuvar mezunu ve uzun yıllar tiyatroda görev almış bir oyuncusunuz. TV'deki projelere geç girmenizin sebebi nedir?
Ben oyuncunun, her yerde oyuncu olduğunu düşünüyorum. Tiyatro sahnesinde de ekranda da... Ben tiyatro yapmayı tercih ettim. Tiyatroyla çok içli dışlıydım. Ama neden olmasın diye ekranı denediğim zaman, ekranın yüzümü de sevdiğini gördüm. Seyirci beni ekranda da sevdi. Ben de devam ettim.
■ Canlandırdığınız karakterlerle kısa sürede güzel bir hayran kitlesine sahip oldunuz. Keşke daha önce bu kitleye açılsaymışım diyor musunuz?
Evet, uzun süredir ekranda bu işi yapıyorum ama keşke daha önce yapsaymışım demedim. İşimle ilgili keşkelerim olmadı. Uzun yıllar öğretim üyeliği yaptım. Genco Erkal'la Dostlar Tiyatrosu'nda çalıştım. Daha sonra Devlet Tiyatrosu'nda görev aldım. Oradan 2012 yılında emekli oldum. İşimle ilgili yaptığım hiçbir şeyden pişmanlık duymadım.
■ Şöhret, tanınır olmak size ne ifade ediyor?
Bana hiçbir şey ifade etmiyor. Sorsalar "Mesleğin artistlik mi?" Evet artistlik ama ben artist biri değilim.
■ Ego çatışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hangi ego çatışmaları olduğunu anlamadım ama bu işi ekranda yer alan oyuncular için söyleyeceğim; bu işi yapıyorsanız egonuzu, komplekslerinizi evde bırakın.
PARA BENİM İÇİN AMAÇ DEĞİL ARAÇ
Siz hırslı biri misiniz?
Hayır, ben hırslı biri değilim.
Para ne ifade ediyor sizin için?
Benim için para, ciddi bir araç. Artık insanların çoğunun amacı haline geldi ama o kadar da değil.
Oğullarınızla aranız nasıl?
Oğullarımla aram çok iyi. 20 yaşındalar. Onların ilgi duydukları alanlar farklı. İkisi de konservatuvarda tiyatro okuyorlar. Ama dizilerimi çok takip ettiklerini söyleyemem.
21 YILLIK EŞİMLE İYİ ARKADAŞ OLDUĞUMUZ İÇİN AYRILDIK
■ Artık sanat dünyasında örnek olacak ayrılıklar görüyoruz. Siz de eski eşinizle dostça bir ayrılık süreci geçirdiniz mi?
Elbette, kendisi benim 21 yıllık eşim, çocuklarımın da babasıdır. Gayet de iyi arkadaşımdır. İyi bir arkadaş olduğumuz için ayrıldık zaten. İyi ki de çocuklarımın babasıdır. Allah onun da gönlüne göre birini nasip etsin inşallah.