2022 Miss Turkey birincisi Nursena Say, bu yılın sonunda Birleşik Arap Emirlikleri'nde gerçekleşecek olan Miss World'de Türkiye'yi temsil edecek. Say, yarışma için bugüne kadar yapılan çalışmalardan farklı bir yol izliyor. Tescilli güzel, yurt dışındaki güzellerin yolundan giderek sosyal sorumluluk projelerine ağırlık verdi. Önce Türkiye'deki mülteci çocuklarla ilgili çalışmalar yapmak için harekete geçen Say, Kahramanmaraş merkezli depremin ardından depremzede çocuklar için kolları sıvadı. Yarışmaya katılacak diğer ülkelerden 30 güzelden yardım çağrısı videoları isteyen Say, yıl sonuna kadar toplanması planlanan bir yardımlaşma fonunun da hazırlanmasına yardımcı oldu. Ünlü güzelle bir araya geldik.
Yarışma serüvenini, katıldığı sosyal sorumluluk projelerini ve güzellik algısıyla ilgili düşüncelerini konuştuk.
Miss Turkey'e katılmaya nasıl karar verdiniz?
Aslında güzellik yarışmalarını hep takip ediyordum. Dünya güzellik yarışmalarına katılan kızlar da ilgi alanımdı. Onların nasıl çalışmalar yürüttüğüne bakıyordum. Ama önceliğim eğitimimi tamamlamaktı. Üniversitede mimarlık okudum.
Sonrasında iş hayatına da girdim. Bir süre çalıştım. Okul yıllarımda hobi olarak oyunculuk ve mankenlik yapıyordum.
Yapmak istediklerimi sırasıyla tamamlıyorum. Ülkemi iyi temsil edeceğimi düşündüm ve güzellik yarışmasına katılmaya karar verdim.
GÜZELLİK TAMAM, YA BAŞKA?
Güzellik yarışmaları her dönem eleştirilmiştir. Siz bu konuda ne diyeceksiniz?
Aslında Miss World'ün sloganı 'amacı olan güzellik'. Siz güzel seçildiniz ama 'Burada sizin amacınız ne? Siz ülkenizde bu unvanı aldınız ama bunu nasıl kullandınız?' diye soruyorlar. Dünya güzellik yarışmasında derece alan kızlar bu çalışmaları doğrultusunda alıyor.
İnsanlar işin gerçek yüzünü bilmiyor. Bu yarışmanın dış görünüşle alakalı olduğunu sanıyorlar. Siz hazırlıksız giderseniz fiziğiniz, yüzünüz harika olsa bile orada geçerliliği yok. Dünya güzellik yarışmalarında 'Bu yarışmalara karşı olanlara ne söylemek isterseniz?' diye soruluyor. Biz de 'Gerçek güzelliğin bir amacı olmamalı. Bu amaç uğruna çalışmalıyız' diye tanımlıyoruz.
Daha önce Türkiye'den bu yarışmaya katılan tescilli güzellerimizin bu tarz çalışmalar yaptığına çok fazla şahit olmadık. Bunun nedeni nedir?
Ne yazık ki daha önce bu kadar kapsamlı bir çalışma yapılmadı. Miss Turkey ile Miss World arasında 1 ay gibi bir süre oluyordu. O süreçte ulusal kostüm, sponsorluk görüşmelerine odaklanıyorlar. Sosyal sorumluluk kısmı es geçiliyor. Bir de yarışmaya katılanlar sadece planını Miss Turkey'e kadar yapıyor. Ama ben yarışırken "Miss Turkey seçildim sonrasında ne yapacağım?' diye düşündüm. "Mesleğim mimarlığı nasıl kullanabilirim?" dedim.
KADINLAR OBJE OLAMAZ
Siz güzellik yarışması algısını da başka bir noktaya mı taşıyacaksınız?
Ben bu algıyı değiştirmek istiyorum. Türkiye'de güzellik yarışması denilince derece alan kızları dış görünüşleriyle bir yere gelmiş insanlar olarak düşünüyorlar. Aslında yarışmalar farklı amaçlara hizmet ediyor. Buraya katılanlar boylarına, kilolarına, güzelliğine göre değerlendirilmemeli.
Dünya güzellik yarışmalarında kilo, boy gibi bir sınırlandırma yok. Sen ülkeni temsil edebileceğini düşünüyorsan, bir projen varsa katılıyorsun.
Ben de projelerim olduğu için bu yarışmaya katılmak istedim. Kadınların bu yarışmalarla objeleştirilmediği tamamen kadınları yücelten bir platform olduğunu söylemek istiyorum.
Dünya Güzellik Yarışması için nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
Biz neden yurt dışında yıllardır derece alamıyoruz, eksiklerimiz neler bunları analiz ettim. İngilizce mülakatlara hazırlanıyorum. Sadece final gecesi yürüyüşler görünüyor ama arka planında büyük çalışma var. Ben de ilk önce mülteci çocuklar konusunu ele aldım ve bununla ilgili çalışmalar yapıyordum. Ancak deprem olduktan sonra depremzede çocuklarla ilgi projeler geliştirdim. Bir aylık kamp sürecinde de bunları anlatacağım. Ayrıca yaptığım çalışmalardan bir belgesel oluşturacağım. Ülkemizde neler oluyor, biz bunlarla ilgili neler yapıyoruz bunlara bakıyoruz.
ÇOCUKLAR İÇİN MİMARİ BİR PROJE YAPACAĞIM
Deprem sırasında Mersin'de bulunuyormuşsunuz.
Neler yaşadınız?
Çok şiddetli hissedildi. Mülteci çocuklarla ilgili çalışmalarım için oradaydım. Kızılay ile birlikte bir proje yapacaktık. Sınıra yakın olmak için oraya gitmiştim. Ancak deprem olduktan sonra çalışmalarımı bu yöne çevirdim. Mersin diğer şehirlere göre daha güvenliydi. Depremzede çocuklar gemilerle, ambulanslarla Mersin'e yerleştirildi.
Yaralı çocukların refakatçiye ihtiyaçları vardı. Onlara refakatçilik yaptık. Psikolojik olarak çok yorucu bir süreçti. Onlarla birlikte yoğun duygular yaşadık. Okul yurtları, spor salonları; yatakhanelere dönüştürüldü. Ben buralarda da yer aldım. Pedagoglar eşliğinde onlarla oyun terapileri gerçekleştirdik. Çeşitli faaliyetler yaptık ve sosyal hayatlarına adapte etmeye çalıştık.
Deprem bölgesine ne zaman gittiniz?
Depremden 10 gün sonra gidebildik. Gaziantep'te çocuklarla bu etkinlikleri gerçekleştirdik.
Eğitimlerine ve sosyal hayatlarına devam edebilmeleri için faaliyetlere katıldım.
Bundan sonraki süreçte neler yapmayı planlıyorsunuz?
Depremzede çocuklarla ilgili yaptığım çalışmaları geliştirmek istiyorum. Benim en büyük hayalim mimari bir proje yapmak. Depremzede çocukların iyileştirilmesi için onlara özel tasarlanmış oyun alanları üretmek.
Çocukların oyun oynama şekilleri ve hareketleriyle travmalarını analiz etmiş oluyoruz. Bunu mimari bir alana yaymak istiyorum. Böylece uzmanlar eşliğinde bir tedavi süreci sunabiliriz.
Bir araya geldiğiniz çocuklarda sizi en etkileyen hikaye neydi?
Mersin'de pansiyonlara yerleştirilen çocuklarla terapi yapmıştık. Herkes hayalindeki güvenli yeri çiziyordu.
Tüm çocuklar en güvenli yer olarak evlerini çizmişti. Bu beni çok etkilemişti. Çocukların gözlerindeki ev özlemini hissetmiştim.
Yarışmaya katılmadan önce sosyal sorumluluk projelerine katılıyor muydunuz?
Sosyal sorumluluk bilinci ben de hep vardı.
Barınaklarda aktif rol oynuyordum. Yarışmadan sonra çalışmalara daha fazla vakit bulabildim diyebilirim.
Bir unvana sahipsem bunu en iyi şekilde değerlendirmek istiyorum dedim. İnsanlar, 'Bu kız bunu yapıyorsa biz de yapabiliriz' diyebilirler. Yurt dışında sosyal sorumluluk bilinci çok fazla. İnsanlar birden fazla sivil toplum örgütüne üye. Hafta sonları bu şekilde değerlendiriyorlar. Türkiye'de bu konudaki eksiklikleri görüp bunları gidermek için çalışmalar yapmak istedim.
BİRİNCİ OLACAĞIMI HİSSETMİŞTİM
Miss Turkey'e katılırken derece alacağınızı hissetmiş miydiniz?
Matematiksel hesaplamalar sonucunda aslında derece alacağımı tahmin ediyordum. Dünya yarışmalarındaki kızların özellikleri neler, bunların analizini yaptıktan sonra yarışmaya başvurdum ve kampa çağırılacağımı biliyordum. Kendime çok inanıyordum. Kamp sürecinde mülakatlara katılıyorduk, kendimi çok iyi anlattım.
Kamp sürecinde sizin favorileriniz var mıydı?
Kamp sürecinde insanları tanıyıp vizyonlarını öğreniyorsunuz. Bir hafta boyunca bütün gün birlikte oluyorsunuz. Tabii sizin kafanızda da favoriler oluşuyor. Benim de diğer yarışmacılardan favorilerim vardı. Bazıları seçildi, seçilmeyenler de oldu.
TEK BİR KALIBA GİRMEK İSTEMİYORUM
Miss World'den sonra mankenlik ve oyunculuk mu ağır basacak, yoksa mimarlığa mı devam edeceksiniz?
Mimarlığı çok seviyorum ve devam etmek istiyorum. TV sektörüyle mimarlığı birleştirmek istiyorum. Kendi işimi dijital mecralara aktarmak hoşuma gidiyor. Manken Nursena olarak anılmak istemiyorum. Tek bir kalıba girmek istemiyorum. Daha önce de modellik yaptım ama asıl mesleğim olan mimarlığın önüne geçmesini istemedim. Ama iyi bir eğitim alıp oyunculuk yapabilirim.
Aslında birçok kişi şöhrete kavuşmak için bu yarışmalara giriyor...
Miss Turkey jürisine 'İnsanlar yarışmaya katılıp oyuncu, manken olurum, sosyal medyada daha çok takipçim olur, TV'ye çıkarım diye hayal ettikleri için biz dünya yarışmalarında derece alamıyoruz' demiştim. Oyuncu olmak isteyen kişiler ders alıp, menajerle çalışıp zaten amacına ulaşabilir. Model olmak istiyorsa bunun da ajansları var. Miss Turkey'in bunun için kullanılmasına karşıyım. Bu yarışma çok daha farklı bir şeye hizmet ediyor.