Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

Bu kez de Denizli’de yeni bir keşif

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy 'Geleceğe Miras Projesi'nin birinci yıl dönümünde yeni bir eserin bulunduğunu duyurdu. Bakan Ersoy sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı. "Geleceğe Miras Projemizin 1'inci yıl dönümünde Denizli'de yeni bir eser gün ışığına kavuştu. Tripolis Antik Kenti'nde yapılan kazılarda, milattan sonra 4'üncü yüzyıla tarihlenen üst düzey bir kamu yöneticisine ait heykelin eksik kalan başı gün yüzüne çıkarıldı.




Antonius Philagrios isimli kamu yöneticisine ait olan bu heykelin gövde kısmı 2018'de bulunarak Denizli Hierapolis Arkeoloji Müzesi'nde muhafaza edilmekteydi. Şimdi, bütün parçaların bir araya gelmesiyle tarih yeniden canlanacak. Geçmişin izlerini geleceğe taşımayı hedefleyen bu çalışmalar, kültürel mirasımızın korunmasına önemli bir katkı sağlayacak."




Anadolu mirası olan arkeolojik eserler ve tarihi eser kaçakçılığı konusundaki gayretli çabalarıyla dikkat çeken Bakan Ersoy, geçtiğimiz gün Antalya'nın Manavgat ilçesindeki Side Antik Kenti'nde bu projenin birinci yılını değerlendirirken 2023'te kazı programlarına 1,1 milyar lira aktarıldığını, 2024'te ise 'Geleceğe Miras' projesinin başlangıç ödeneği olarak 6 milyar bütçe ayırmayı planladıklarını açıkladı. Projeye Türkiye'nin dört bir yanında yer alan toplam 224 kazı alanının dahil edildiğini ve buradaki çalışmaların devam ettiğini, bunlara ek olarak sadece geçen yıl 3 binden fazla tarihi eserin yurdumuza kazandırıldığını düşünürsek, ayrılan bütçe ve çalışmaların sonuç verdiğini söyleyebiliriz.

ŞİİR SEVERLER BU OYUNA BAYILACAK
Bir kadın bir erkek... Bir geçmişleri, bir hiç geçmemişleri ve bir de tartıştıkları gelecekleri var. Erkek ve kadın 12 yıl sonra karşılaşıyor ve yolculuk kaldığı yerden başlıyor. Adam, kadının doğum gününde elinde çiçekle çıkageliyor. Kadın 'Beni neden terk ettin' diye soruyor doğal olarak. Adam da 'Nereye gidersek gidelim birbirimizi de götürüyoruz. Bizim aşkımız biter mi?' diye soruyor. İmkânsız şiirler ve şarkılar işte bu iki kişinin ortasına düşüyor.
Kadın ve erkek kendi hikâyelerini anlatırken diğer yandan edebiyatımızın yapı taşı olmuş pek çok şairin gerçek hikâyelerini aktarıyorlar seyirciye... Bazen Attila İlhan'la Maria Missakian oluyorlar bazen Ahmed Arif'in Leyla Erbil'e duyduğu karşılıksız aşkı anlatıyorlar. Kimi zaman Orhan Veli, Cemal Süreya, kimi zaman Didem Madak, Sıdıka Su gibi hepimizin içine işlemiş, duygularımızın tercümanı olmuş büyük aşkların, büyük şairlerin karakterlerini sahneye taşıyan, aşk şiirleri ve şarkılarının birbirini kovaladığı 'Aşk Biter mi?' adlı oyundan bahsediyorum.




Sahnelenmeye başladığı günden beri kapalı gişe yoluna devam eden, Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu tarafından sahneye konan, Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği, Serhat Yiğit'in yazdığı oyunda az önce bahsettiğim karakterlere ve daha fazlasına Kerem Alışık ve Evrim Alasya hayat veriyor. Yakın zaman önce ikilinin birlikte olduğu haberleri çıkmış ve durumu inkâr etmemişlerdi. İki oyuncunun profesyonellikten doğan arkadaşlıklarının aşka dönüşmüş olması, oyuna büyük katkı sağladığını söylemekte sakınca yok. Zira ikilinin kimyası o kadar iyi tutmuş ki, büründükleri her şahsiyete ikna oluyor, aralarındaki uyuma şapka çıkarıyorsunuz. Kimi zaman Muallayı sandala atıp şarkılar söyleyen ikili, kimi zaman Mihriban türküsünü yakıyor. Ahmet Kaya'dan dinlediğimiz Attila İlhan şiiri Mahur'un hikayesi de var oyunda, Fatih Kısaparmak'tan aşina olduğumuz Bedri Rahmi Eyüboğlu imzalı Karadut da...
Kostüm değişikliklerini sahnede yapıan ikili, karakter dönüşümleriyle seyirciyi o ana götürmeyi başarıyor. Birden fazla karaktere büründükleri için bu hızlı geçişler, İnci Kangal Özgür imzalı işlevsel kostüm tasarımıyla hızlıca yapılıyor. Aynı pratiklik ve estetik Hakan Dündar imzalı dekor tasarımında da söz konusu. Devasa elma ağacının önündeki bank, tahterevalli oluyor mesela... Neticede ikilinin başarılı performanslarıyla ayakta alkışlandıkları oyun, hem tiyatroseverleri hem de şiir tutkunlarını aşka doyuruyor... Yüzde yüz yerli olması bakımından önemsediğim, edebiyata saygı duruşu niteliğindeki oyuna denk gelmenizi öneririm...

FARUK İSPANYA'DAN ÖDÜLLERLE DÖNDÜ
Aslı Özge'nin yazıp yönettiği son filmi 'Faruk' festival yolculuğuna hız kesmeden devam ediyor. 74. Berlin Film Festivali'nde dünya prömiyerini gerçekleştiren ve katıldığı birçok festivalden ödüllerle dönen film, son olarak İspanya'nın en saygın film festivallerinden biri olan 39. Valencia Film Festivali'nden 'En İyi Film', 'En İyi Senaryo' ve 'Dağıtım' ödüllerini kazandı.




Türkiye-Almanya- Fransa ortak yapımı olan filmde Faruk Özge, Fikret Özge, Derya Erkenci, Gönül Gezer, Alibey Güner, Nurdan Çakmak, Begüm Güzeldoğu ve Semih Arslanoğlu rol alıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA