Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

Burak Özçivit ülkenin gururu

Türk sanat müziği yorumcusu Müşerref Akay’ın oğlu Tezhan Tezcan, atv dizisi Kuruluş Osman’a dahil oldu. Dizide Temirboğa karakterini canlandıran oyuncu, Türkiye’nin reyting rekorları kıran dizisinde yer almaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken, set ortamına, yapımcı Mehmet Bozdağ’a ve dizinin başrolü Burak Özçivit’e övgüler yağdırdı. Tezcan ile oyunculuk kariyerini ve annesiyle ilişkisini konuştuk.

Sezon başında dahil olduğunuz Kuruluş Osman dizisi macerası nasıl devam ediyor sizin için?
Benim ve tüm ekibimiz için de ilk günkü heyecanıyla devam ediyor. Her hafta büyük merakla senaryoyu bekliyorum ve gelince hemen sete gitmek istiyorum. Ben kendi özel hayatımda da tatilleri sevmeyen biriyimdir, dolayısıyla çalışmadığım zamanlar, canımın en çok sıkıldığı zamanlar oluyor.
Dizinin başarısını neye bağlıyorsunuz?
Dizinin başarısının uzun yıllardır bize çok fazla yansıtılmamış ve tarihimizde büyük önem taşıyan konuları ele almasına bağlı olduğunu düşünüyorum. Bugün 1300'lü yıllara dair bilgilere erişmek çok zor. Bizim tarihimiz hep bireylerde saklı, dolayısıyla böylesine bir yapımla tarihimizi anlatmak çok değerli. Farklı bir pencereden bakarsak da, bir dizinin başarısının birçok ayağı var. Yapımcı, senarist, yönetmen, post prodüksiyon, set ekibi, kostüm, makyaj, başrol ve oyuncular… Aslında bu bir mucize gibidir ve birbirinden bağımsız birçok şey bir araya gelir ve tek vücutta birleşir. Bu sebeple diziyi izleyici beğenirse, sizi izleyerek ödüllendirir, beğenmezse de izlemeyerek cezalandırır. Şükürler olsun ki, Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman, 10 senedir izleyicilerin gözünde bir pırlantadır.



Dizinin yurt dışında da büyük izleyici kitlesi var. Size de çok fazla yorum geliyor mu?
Evet bu da bir diğer gurur kaynağımız. Bugün dizimiz 105'i aşkın ülkede yayında. Yayınlandığı birçok ülkeden izleyiciler sosyal medya aracılığıyla bana ulaşıyorlar, onlardan çok güzel ve olumlu yorumlar alıyorum bu da beni çok mutlu ediyor.
Reyting rekoru kıran, uzun soluklu bir diziye sonradan dâhil olmak bir oyuncuyu nasıl etkiler?
Aslında ben bunu üçüncü kez yaşıyorum. İki sezon Kurtlar Vadisi Pusu'da ve Arka Sokaklar'da yer aldım. Bu aslında çok kolay olmuyor. Dizinin oyuncuları olsun, izleyenleri olsun birçok duyguyu ve durumu göğüslemek gerekiyor. Bu durum biraz siyah ve beyaz gibidir, ya sizi severler ve kabul ederler ya da etmezler. Çok şanslıyım ki, sonradan dahil olduğum her yerde sevildim.



BURAK'I ÇOK SEVİYORUM
Bu ilk dönem işiniz mi? Özellikle bu dönemde yaşamak ister miydiniz?
Kuruluş Osman benim ilk dönem işim ve 1300'lerde yaşamış birini oynamaya bayıldım. Hayal gücünüz ve yeteneğinizle karşı karşıya kalıyorsunuz ve özgürsünüz. Bu da sizi muhteşem bir şekilde zorluyor. Ben zoru çok severim kolaylıklar hep bana can sıkıcı gelmiştir. O dönemde de yaşasam mutlaka zor bir şeyler yapardım ve bu beni mutlu ederdi.



Burak Özçivit, sette nasıl bir çalışma arkadaşı?
Bu soruya cevap vermek gerçekten benim için çok özel olacak. Dizide, beş sezondur oynayan oyuncularımız var sanki her biri özenle ya da zor bir sınavla seçilmiş gibi. Bu kadar iyi kalpli insanın bir araya gelmesi bir daha çok zor olur sanırım. Bence hepsi Mehmet Bozdağ ve ekibinin titiz seçimleri ile ilgili. Öncelikle oyuncu arkadaşlarımın hepsine bana gösterdikleri sevgi ve saygı için binlerce teşekkür ediyorum ve ben de aynı duygularla onları seviyorum. Aralarında beni en çok etkileyen de Burak Özçivit oldu aslında. Bir gece bir rüya gördüm. Rüyamda Burak'ın evindeyim. İçeride yüzlerce çocuk var, hepsi evlat edinilmişti. Çocuklarla konuşuyordum ve bana Burak'ı ne kadar sevdiklerini ve ne kadar iyi bir baba olduğunu anlatıyorlardı. Rüyamda gözlerim doldu. O anda Burak geldi içeri ve ve ben ona seninle gurur duyuyorum deyip sarılmıştım. Sonrasında da uyandım, o sabahı hiç unutamam. Burak Özçivit'le gurur duyuyorum. Bence bunu tüm ülke de duymalı. Yeteneğiyle, zekasıyla, kalbiyle, karakteriyle ve çalışma disipliniyle ve bütünüyle çok özel biri. Her set günü yüzlerce insanla, huzurla, anlayışla ve çok nazik bir yaklaşımla deliler gibi çalışıyor. Böyle bir başrolle çalıştığım için çok şanslıyım, onu çok seviyorum.



ANNEM BANA TÜM KALBİYLE İNANDI
Müşerref Akay gibi bir sanatçının oğlu olmak kariyer planlamanızı etkiledi mi?
Etkilemez mi elbette etkiledi. Hem pozitif hem de negatif anlamda. Annem, çok sevilen ve sayılan bir sanatçı. Onunla her zaman annem olarak ve bir sanatçı olarak tüm kalbimle gurur duydum. Ülkemizi tüm dünyada tanıtmış Unesco ödülüne layık görülmüş bir sanatçı ve aynı zamanda 35'e yakın filmi olan bir oyuncu. Annem sesimi çok beğendiği için, beni her zaman şarkı söyleyen biri olarak hayal etmiştir. 30'lu yaşlarıma kadar da beni bu anlamda motive etmiştir. 12 yaşımda İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nı kazandım ve klarnet bölümüne girdim. Oysaki ben keman çalmak istemiştim. Fakat hangi enstrümanı çalacağınıza hocalar karar veriyordu ne yazık ki. Dolayısıyla pekte çalmayı sevmediğim bir enstrümanla karşı karşıya kaldım ve bu da uzun soluklu olmamasına neden oldu. Sonrasında da Viyana'da konservatuara devam ettim ama enstrümanım nedeniyle bu maceram son buldu. O dönemlerde müzik değil de oyunculuk okumuş olmayı çok isterdim.



Anneniz oyuncu olmanıza nasıl yaklaştı?
Annem ben bir şeyi çok yapmak istediğimde bunu mutlaka yapacağımı bilir ve bana yardımcı olmak için tüm desteğini verir. Bu konuya da tüm kalbiyle bana inandı.
Anneniz sizi izler mi, eleştiri ve yorum yapar mı? Kuruluş Osman ve dizideki rolünüz için neler söyledi?
En fanatik takipçim annem diyebilirim. İzler de, eleştirir de, yorum da yapar. Oyunculuğumu çok beğeniyor. Temirboğa karakterini çok farklı, çok özel buluyor. İzlediğinde oğlu olmasına rağmen tamamıyla farklı birisini izlediğini söylüyor. Bu da oyuncu olarak benim için duyabileceğim en güzel cümlelerden bir tanesi. Ben bir oyuncunun su gibi olduğunu düşünüyorum. Hangi kaba girerse girsin o şekli almalı.

BU ÇOCUK ÜNLÜ OLACAK
İsminizin bir hikayesi olduğunu öğrendim. Bunu bizimle paylaşır mısınız?
Babam Mahmut Tezcan dönemin önemli yapımcılarından. Ben dünyaya geldiğimde "Müşerref bu çocuk ileride çok ünlü bir sanatçı olacak inan bana" demiş ve adım ile soyadımın uyumlu olması gerektiğini söylemiş. Bununla ilgili Saklambaç gazetesinde bir yarışma düzenlenmiş ve birinci olana pırlanta bir yüzük hediye edeceği söylenmiş. Binlerce isim arasından en çok 'Tezhan Tezcan' ismi beğenilmiş ve yarışmayı 15 yaşında bir çocuk kazanmış. Bunun için kendisine çok minnettarım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA