FERİDE ÇETİN
Murat Göğebakan'ı hiç tanımıyordum müziğini de dinlemiyordum açıkçası. Senaryoyu beğendim ve dahil oldum. Annesini oynuyorum. Güçlü bir kadın, ilham verici bir insan. Aileyi ayakta tutan baskın Murat'ın akıl hocası aslında. Ailesiyle tanıştım. Murat var olmak için müziği kullanıyor. Ne kadar acı yaşarsan hiç düşmüyor. Freddy Mercury'mi izliyorum diyorsunuz sahnede. Burak Sevinç de çok güzel canlandırdı.
Film ihanet öyküsü anlatıyor. Kanseri yendi ama ihaneti yenemedi filmimizin cümlesi. Eşini ve ailesini bırakıp aşkın peşinden gittiği kadın tarafından ihanete uğruyor. Çok acı bir şey. Bir hastalıkla mücadele derken çok acı bir şey. Maddi ve manevi kayıp yaşıyor ve bir süre sonra artık mücadeleden yoruluyor.
Üretmek için acı ve keder hikâyeyi yaratan kavramlar. Sıradan bir hayattan sıkıcı bir hikâye çıkar.
Asıl hikâyem kızım Hayat'la başladı. 3.5 yaşında şu an. Rahmetli eşim Murat istedi bu ismi. Hayat'a hamile olduğumu ve eşimin kanser olduğunu aynı anda öğrendik. Kahkaha atarak doğdu Hayat. En büyük kılavuzum öğretmenim Hayat. 1.5 yıldır yas terapisi görüyorum. Yası sağlıklı yaşayabilmek için. Kadere çok inanıyorum.
Hercai döneminde Mardin'de doğmuştu. Setleri seviyor. Oyuncu olmasını isterim. Annem ve babam çok destek veriyor, çocuk büyütmek zor çünkü.
GÜLİZ AYLA
İBRAHİM ERKAL HAYRANLARI BENİ SEVDİ
İbrahim Erkal 'Hürmet' albümünde Ömrüm esrini seslendirdim. Bu şarkıyı çok iyi bilirdim. Hayatını da araştırınca müziğe olan tutkusundan asla vazgeçmeyen biri olmasından ben de feyz aldım. Tutkulu hayranları var. Diken üstündeydim beğenmeyecekler diye, üzerimde bir baskı hissettim üstümde. Neyse ki çok güzel yorumlar aldım. Bugün AKM'de saygı konseri yapacağız. Ulus Müzik ailesi için ömür boyu gelir kaynağı olsun diye hayata geçirmiş bu projeyi. Klipte İbrahim Erkal'ın eşyalarını kullandık. Eşine çok teşekkür ediyorum. Dolabını açtı, ceketlerini kullandık.
Karşımızdaki insanlarla önyargıyla yaklaşıyor çünkü sosyal medyasına bakıyorsun. Bir yargıya varıyorsun. Birinin bana küstüğünü takipten çıkınca sosyal medyadan anlıyorum.
Şarkıcı olmasam şef olurmuşum. Misafir ağırlamayı da yedirmeyi ve yemeyi de çok seviyorum.
ŞİRİN PANCAROĞLU
NOTA YAZMAK DELİ İŞİ
2008'de Tekfen Vakfı desteğiyle Arp'ın atası olan kaybolmuş Çeng'i canlandırmamla başladı süreç. Sonra ben hep Çeng ile çalışmalara devam ettim. Çeşitli Türk topluluklarla Avrupa'daki barok gruplarla bir araya gelip çaldık. Tük müziğinin derinliğini anladım. O müziği alıp çeşitli festivallerde arpistler bana gelip biz de çalmak istiyoruz notası var mı diye sorarlardı. Ben de buradan hareketle nota yazmaya başladım. Bir Japon'un anlayacağı şekilde yazmak çok meşakkatli bir işti. Bunu Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destekleriyle nota koleksiyonu haline getirdim. Deli bir iş. Ama yansımaları çok güzel oldu. Bu notalara bakıp çalan Japonya'dan İskoçya'dan videolar geliyor. Kâtip Çelebi'yi çalıyorlar mesela. Buna vesile olduğum için mutluyum. Devamını getirmek istiyorum. Yüz yüze tanıtımları atölyeleri gibi…
Kitapta 130'dan fazla eser var. İnternette de yayınladım bunları. Kendi bestelerim de var. Türk müziği çok bereketli. Flamingoların Çığlığı Singapur'da Uluslararası Arp Yarışması'nda mecburi eser kabul edildi.
CANER AKGÜN
İDOB BİR FABRİKA GİBİ
Don Giovanni dünya opera repertuvarında en önemli eserlerinden biri. Mozart'ın başyapıtı. Verdi, Vagner gibi isimleri de çok etkiliyor.
Operayı izleyenler Don Giovanni'nin bağımsız kimliği ve inatçı kişiliği varoluşumuzla çok örtüştüğü için izleyen kendine yakın buluyor. 1787'den beri milyonlarca insan bunu izleyip hayran kaldı. Zor ve uzun bir eser. İzleyenler komple sanata doymuş şekilde çıkıyor. Bizim için de gurur gecesi oldu.
AKM'nin tüm teknik imkanlarının kullanıldığı ilk prodüksiyon oldu. Bu sahnenin yapılma amacına uygun ilk eserdi. Çok mutlu oldum. 145 kişilik teknik ekip tarafından hazırlandı atölyelerimizde. Sahne üzerinde yaklaşık 150 kişi var. 700'ü aşkın kadrosuyla İDOB büyük bir fabrika gibi. AKM'de başaramayacağımız bir prodüksiyon yok. Dünyaya örnek olan prodüksiyonlar yapacak nitelikteyiz.
Aralık ayındaki tüm temsillerimiz doldu. İki bini aşkın kişi alkışladığında rüzgâr geliyor. En büyük opera evleriyle yarışır bir mekân.
Opera sevilecek bir şey zaten. Operayı sevmeye ihtiyaç yok.
Marmara'daki Güzel Sanatlar liselerini tarıyoruz. Sanatçılar ve pedagoglarla lise öğrencilerinden operaya uygun olanları seçip konservatuvarlara yönlendireceğiz. Genel Müdürümüz Tan Sağtürk'ün önderliğinde beni de çok heyecanlandıran yeni bir proje.