Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

Trabzon’dan kız almak hiç kolay değilmiş

Sinema dünyası yeni bir Karadeniz ve Temel macerasına hazırlanıyor. Başrollerini Reşat Hacıahmetoğlu ve Eda Nur Hancı’nın paylaştığı film renkli oyuncu kadrosu ve keyifli konusuyla kasım ayına renk katacak

Yönetmenliğini Okan Ege Ergüven'in üstlendiği, senaryosu Erol Hızarcı'ya ait 'Vatikan'ın Şifresi-Bir Temel Macerası' 10 Kasım'da gösterime girecek. Sevdiği kıza kavuşabilmek için arkadaşlarıyla birlikte imkansız bir görevin üstesinden gelmeye çalışacak olan Temel'in başına gelen komik olayların anlatıldığı filmde Temel karakterini Reşat Hacıahmetoğlu canlandırıyor.
Temel'in aşık olduğu kız Buğlem rolüne ise Eda Nur Hancı hayat veriyor. Kadrosunda Zeynep Eronat, Altan Erkekli, Tuna Orhan, Asuman Dabak ve Salih Kalyon gibi isimlerin yer aldığı filmin iki aşığı Temel ve Buğlem'e hayat veren Hacıahmetoğlu ile Hancı sorularımızı yanıtladı.



Filmdeki karakterinizi nasıl tanımlarsınız? Role hazırlık süreci nasıldı?
Reşat HACIAHMETOĞLU: Filmdeki karakter bildiğimiz Karadeniz uşağı. Kafasına koyduğunu yapan, sevdiği için mücadele eden, sözünün eri, duygusal, neşeli ve eğlenceli bir karakter. Role hazırlanırken oyunculuk eğitimi aldım, Durul Bazan hocamın çok verimli katkıları oldu. Durul Hoca'mın yardımları ile birlikte kısa zamanda içimizdeki Temel'i ortaya çıkardık.
Eda Nur HANCI: Buğlem, Trabzonlu bir ailenin kızı. Ailesine ve geleneklerine de oldukça bağlı olduğundan çocukluğundan beri aşık olduğu Temel' le evlenebilmek için babasının onayını önemsiyor. O yüzden de sevdiceği Temelle mücadeleleri zorlu olacak. Ben de o Trabzon kızının güçlü, inatçı ama her zaman da sevecen yönünü yansıtmaya çalıştım oyunumda.



Filmde sevdiğinize kavuşmak için Temel kadar sizi de zorlu bir süreç bekliyor. Sizce Trabzon'dan kız almak gerçekten zor mu?
R.H: Trabzon'dan kız almak Temel'e gerçekten de çok zordu. Yıllardır süregelen efsaneden daha da zor olabilir çünkü, 6-7 kere Buğlem'i istedim. Bizim orada insanı bu kadar zorlamazlar. Her ailenin olduğu gibi Trabzon ailelerinin de kızları değerlidir, o nedenle de seçici davranırlar.
E.H: Buğlem'i almak Temel için oldukça zor olacak gerçekten. Trabzon'dan kız almak hiç kolay değilmiş, çekim esnasında tanışıp konuştuğumuz herkesten de küçük küçük ipuçları aldık.



Çekim sürecinden bahseder misiniz?
R.H: Setimiz çok eğlenceli geçti. Limanda teknesini çalıştırıp balığa gidecek bir abimiz vardı, biz de limanda çekeceğimiz sahne için kendisinden bir süre müsaade istedik. O da bize "İşim bitsin, çekiminizi yaparsınız" dedi. Sonra abiyle birlikte hep birlikte tüm set ekibi kahkahaya boğulduk. Sonrasında sağ olsun o da bize yardımcı oldu.
E.H: Benim Trabzon'a ilk gidişimdi. Bizi inanılmaz bir misafirperverlikle karşıladılar ve ailelerindenmişiz gibi sahiplendiler. Setteki herkes çok samimi, komik insanlardı. Çekim sırasında fazlaca gülüp çekimi uzattığımız çok oldu. Güldüklerimizden pişman değiliz, aklımız az güldüklerimizde...
Karadeniz şivesini öğrenmek sizce zor mu?
R.H: Bu şiveyi sonradan öğrenmek zor, çünkü yaşadığın coğrafyaya ve büyüdüğün ortama göre doğuştan gelen bir şive. Of'ta, yaylalarda doğup büyüdüğüm için çocukluğumdan beri bu şiveye sahibim, sonradan öğrenildiğinde veya şive taklidi yapıldığında hiçbir zaman orijinali gibi olmuyor. (Gülüyor) Karadeniz'de her ilin ve ilçenin de şivesi farklıdır. O yüzden şivenin doğrusu bizde.
E.H: Ben herhalde filmde şiveyle konuşmayan tek karakterdim, o yüzden bir zorluğum olmadı bu anlamda.



İzleyiciyi bu filmde ne bekliyor?
R.H: İzleyiciyi bu filmde duygusallık, bolca kahkaha, mücadele ve gerçek aşk bekliyor. Yılmayan bir Karadeniz uşağı göreceksiniz. Aslında her aile kendinden mutlaka bir parça bulacak. Çünkü filmde yaşadığımız olaylar, yaşadığımız coğrafyanın her bölgesinde tanık olduğumuz gerçek olaylar.
E.H: Bu filmde izleyici sıcacık bir Türk komedisi bekliyor. Bizim bildiğimiz, kendi ailelerimiz gibi aileler ve gerçek aşk uğruna verilen çabalar. Çok masum ama bir yandan da çok eğlenceli bir hikaye.
Hayatlarını birleştirmek isteyen Temel ve Buğlem gibi genç aşıklara ve ailelerine söylemek istedikleriniz var mı?
R.H: Sevmek güzel şey. Sevginin sonu mutluluktur. Ancak sevgi emek ister, çaba ister, sabır ister. Günümüzde son zamanlarda baktığınız zaman insanlar birbirini çok seviyor, ancak bir anda bu sevgiler nefrete dönüşebiliyor, yok olup gidebiliyor. Benim bir sözüm vardır; "Ne gerek var birbirini kırmağa, haydi gidelum irmağa."
E.H: Umarım kimse aşkı için Temel kadar zor görevler başarmak zorunda kalmaz. Şaka bir yana, aşk için zorluk aşmak aşkın kalıcılığını artırır bence.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA