Kurulduğu ilk günden itibaren sadece İstanbul'un değil Türkiye'nin en önemli müzelerinden biri olan İstanbul Modern'in Karaköy'deki yeni binası açılmak için gün sayıyor. Her sanatsever gibi ben de müzeyi yeni mekânında ziyaret etmek için sabırsızlanıyorum. Ünlü mimar Renzo Piano'nun imzasını taşıyan müzenin yeni binası daha açılmadan dünyanın cazibe merkezlerinden biri haline gelmesi merakımı daha da arttırdı.
Daha önce de pek çok kez yurt dışı basınından övgüler alarak ülkemizi gururlandıran İstanbul Modern, bu kez The New York Times gazetesi tarafından '2023'te Görülmesi Gereken Yerler' listesinde yer aldı. Yayınlanan haberde İstanbul Modern'in yanı sıra Feshane, Yedikule Gazhanesi ve Haliç Tersanesi'nin de adı geçiyor.
Listede sadece meşhur yerlerden değil, aynı zamanda keşfedilmesi gereken yerlerden de bahsediliyor. Müzenin açılış tarihi henüz netleşmedi ancak uluslararası standartlarda bir müze olarak izleyiciyi merkezine alan İstanbul Modern'in yeni binasının; sergi salonları, eğitim atölyeleri, sinema, kütüphane, tasarım mağazası, etkinlik alanları, kafe ve restoranıyla sanatseverleri 3 ay içinde ağırlamaya başlayacağını öğrendim. Merakla bekliyoruz...
Kendi şirketini kurup patron olmak o kadar kolay mı?
'Hangi tiyatro oyununu izlesem?' diye soran, öneri isteyen çok fazla kişi oluyor. Ben de naçizane belli başlı öne çıkan oyunları tavsiye ediyorum ama son dönemde izlediğim en güzel oyunlardan biri olan 'Fairfly'dan bahsedeceğim. İşyerinden ve çalışma koşullarından memnun olmayan 4 arkadaşın kafa kafaya verip sinek larvasından bebek maması yapma fikriyle bir şirket kurup kendi işlerinin patronu olma sürecini ve sonrasını anlatıyor 'Fairfly'. Ödüllü İspanyol yazar Joan Yago'nun kaleme aldığı oyunu bir yırtma hikâyesi olarak da yorumlayabiliriz ancak bu hikâye içinde çok fazla tanıdık şey barındırıyor.
İş dünyasındaki acımasız rekabet, girişimcilik ruhu, satış, para hırsı, başarı ve kazanma tutkusu, çatışma, şöhret bunalımı, kâr-zarar dengeleri, güç zehirlenmesi ve sinekler... Mark Levitas'ın bir masa ve 4 sandalyenin etrafında kurduğu dinamik rejisiyle öne çıkan oyunda; Atakan Akarsu, Begüm Akkaya, Tuğçe Altuğ ve Barış Gönenen rol alıyor. 4 oyuncu da kusursuz performanslarıyla oyunu yukarı taşımayı başarıyorlar. 'Ne izlesek?' diye düşünüyorsanız mutlaka 'Fairfly'a denk gelmeye çalışın.
30 yıl oynadı, şimdi seyirci oldu
Usta oyuncu Zihni Göktay, tiyatro tarihinin en önemli oyunlarından biri olan 'Lüküs Hayat'ta yaklaşık 30 yıl 'Rıza' karakterini başarıyla canlandırmıştı. Göktay oyun artık sahnelemiyor ancak çeşitli tiyatrolar bu kült eseri sahneye koymaya devam ediyorlar. Mimar Sinan Musiki Derneği de onlardan biri... Nuray Malkoç başkanlığındaki derneğin önceki akşamki 'Lüküs Hayat' temsilinin bir sürprizi vardı.
Göktay, Esenyurt'taki bir kültür merkezinde oyunu izleyenler arasındaydı. 30 yıllık orkestra şefi Önder Bali ile oyunu izlemeye giden Göktay, yaklaşık 30 yıldır rol aldığı oyunu bu kez seyirci koltuğundan izlemenin heyecanını yaşadı. Oyun sonrası ekiple bir araya gelen Göktay'a günün anısına plaket verilmesi usta sanatçıyı mutlu etti.
Yıllarını tiyatroya adadı
Yıllarını tiyatroya vermiş isimlerden biri Nedim Saban. 1992 yılında kurduğu Tiyatrokare'yle sayısız oyunu seyirciye buluşturan Saban; 'Ahududu', 'Ağaçlar Ayakta Ölür' ve 'Şen Makas' oyunlarıyla Türkiye'yi dolaşmaya devam ediyor. Uzun soluklu projelerin mimarı olan Saban'a önceki gün bir sürpriz yapıldı. Mecidiyeköy'de 450. kez sahnelenen 'Ahududu' oyunu sonrası doğum günü pastasını üfledi Saban...
7 yıldır aynı ekiple sahnede doğum gününü kutlayan Saban'ın hem yeni yaşını kutluyor hem de bir oyunu 450 kez sahnelemesinden ötürü tebrik ediyorum. Şu sıralar 'Veda' adlı oyunu hazırlayan Saban'ın yeni yaşında da ve ömrünün sonuna dek tiyatroya hizmetlerinin devam edeceğini biliyorum.