Sinan Özedincik ile Sonat Bahar'ın sunumuyla A para ekranlarında yayınlanan 'Biz Bize' programı bu hafta da renkli konuklara ev sahipliği yaptı. Programın ilk bölümünde ünlü oyuncu Tamer Karadağlı ile müzisyen kimliğiyle de adından bahsettiren Goncagül Sunar yer aldı. İkinci bölümde ise tiyatro oyuncuları Buket Dereoğlu ve Kayra Şenocak, rol aldıkları oyunları anlattılar.
BUKET DEREOĞLU
'Ömrümün Sonuna Kadar' ve 'Seni Unutmak İstemedim ki' adlı iki oyumuz var. İkisi de gerçekten çok yoğun ilgi görüyor. Tiyatroya çok özlem var. İzleyen için de oynayan için de. Yok satıyoruz. Bilet satışını, seyirci reaksiyonlarını görünce iyi ki biz bu işi yapıyoruz diyoruz.
Sahnede birbirini iyi tanımak çok önemli. Biz çok iyi anlaşıyoruz. Her ne kadar iki oyunda da üçer defa kostüm değiştirmek zorunda kalsam da keyifli yorgunluklar yaşıyoruz.
Kadın erkek ilişkilerini anlatıyoruz ama oyunlarımızda her yaştan izleyicimiz var. Örneğin 17 yaşındaki oğlum da arkadaşlarıyla geldi oyunumuza, çok sevdiler.
Oyunlarla barıştırıyoruz insanları. Birbirini dürtüp aynı sen diyen çiftler var. Sahnemizde evlenme teklifi edenler bile oldu. Oyunda, iki oyuncunun evlenme teklifi ettiği bir sahne var. Kayra, bunun daha iyisini yapabilecek olan varsa gelsin dedi. Çocuk el kaldırdı. Kız arkadaşıyla sahneye çıktılar ve yüzüğünü çıkarıp kıza evlilik teklifi etti. Hepimiz için çok güzel bir andı. Neyse ki "Evet" cevabı aldı da planımız suya düşmedi.
KAYRA ŞENOCAK: TURNELERDEN KİLO ALIP DÖNÜYORUM
Buket ile arkadaşlığımızda 25 yılı devirdik. Dizilerde, tiyatroda karı-koca arakterlerini çok oynadık beraber. Bir partner için karşındakinin dediğini bir göz hareketinden anlamak çok önemlidir. O açıdan beni sahnede çok rahatlatan bir oyuncudur.
Gereksiz yere birbirimizin kalbini ne kadar çok kırdığımızı keyifli ve esprili bir dille anlatan oyunlar bunlar. Seyirciler de kendi evlerinde de yaşanan olaylar olduğunu düşünerek, ilgiyle izliyor. Her iki oyunda da Buket ile bir çifti canlandırıyoruz.
Reyting seyircidir.
Bursa'ya 40 günde 5 defa gittik mesela. İzleyen doyamıyor. Çok seviyorlar. Oyunun yazarı olarak benim için çok kıymetli. Yoğun taleple aynı salona 5 defa gitmek çok önemli. Her gittiğimiz yere defalarca çağırıyorlar.
Eşim beni evden fit yolluyor. 4-5 günlük turnelerden kilo alıp dönüyorum. Gittiğimiz her yerde çok güzel ağırlanıyoruz. Yerel tatları deneyimliyoruz. O yandan da gayet doyurucu geçiyor turnelerimiz.
22 Nisan'da 'Seni Unutmak İstemedim ki', 23 Nisan'da 'Ömrümün Sonuna Kadar' oyunlarımızı oynuyoruz. İki oyun üst üste umarım karıştırmayacağız.
GONCAGÜL SUNAR: GÜZELLİK KAVRAMI BİTTİ KİMSENİN YÜZÜNDE YAŞTAN ESER YOK
'Her Neyse' adlı şarkıyı, pandeminin başlarında, bir şeylere küstüğüm bir dönemde yazdım. Hayata tutunmaya devam etme şarkısı bu aslında.
90'larda şarkı mı söylesem oyuncu mu olsam kararsızlığı yaşadım. Benim için 90'lar çok önemli. Müzik açısından çok zengindi. Şimdi dinlediğim pek çok ismin ilk albümlerini yaptıkları bir dönemdi.
Şimdiki nesil sonuç odaklı. Bunu yaparsam maddi karşılığı ne olur, ünlü olur muyum diye düşünüyorlar. Herkes ünlü olmak istiyor. İnsanların çoğu taş atıp kolum yorulmadan star olayım diyor. Bizim zamanımızda daha organik bir ilişki vardı seyirciyle aramızda. Şimdi sadece telefonda var o şöhret durumu.
Estetiğe harcanan enerji, maddi ve manevi yatırım belki işimiz gereği olabilir ama bu, başka yetenekli oyuncunun önüne geçecek gibi oluyorsa o noktada o oyuncuya karşı içeriden tepki duyuyorum kendi adıma.
Şimdi estetik yaptırmayanı kapıdan içeriye almıyorlar. Güzellik kavramı bitti, yok oldu. Artık güzel yapılmış kadınlar ve erkekler var. Kimse zamanın yüzünden geçmesini istemiyor, zamana direnmek istiyor herkes. Kimsenin yüzünde yaştan iz yok. Ben yüzünde hayat görmek istiyorum. Fazla estetik kadını yaşlı gösteriyor.
TAMER KARADAĞLI: KIZIM ZEYNO OSCAR'IN KAPISINDAN DÖNDÜ
'İkinin Biri' adlı oyunumuza ilgi çok. Pandemi öncesinde de çok iyi gidiyordu. Volkan Severcan ve yönetmen Bora Severcan çok ısrar edince, yeniden bu oyunu sahneye koyduk. Kapalı gişe devam ediyoruz.
Kızım Zeyno konservatuvarda piyano bölümünde okuyor, şu an 16 yaşında. Besteler yapıyor hatta bir kısa filmin müziğini yazıp besteledi. Erhan Yazıcıoğlu, Volkan Severcan, Okan Bayülgen ile beraber oynadığımız film, Los Angeles Kısa Film Festivali'nde finale kaldı. Eğer kazansaydı Oscar aday adayı oluyordu ve 15 yaşında Oscar'a gidiyordu az daha.
Ünlü olmayı meslek sanıyorlar. Star, yıldız ulaşılmaz demekti. Şimdi sosyal medyayla herkes ulaşılabilir oldu.
10 milyon takipçisi olan insanların sokakta karşılığı yok. Tanınmış kişi olmakla ünlü olmakla star olmak çok farklı. Yapımcılar oyuncuların sosyal medyadaki takipçisine göre rol veriyorlar. Bu çok korkunç bir şey. 10 milyon takipçisi olan ama sokakta karşılığı olmayan birçok insan var.
'Sen estetik ya da botoks yaptırmıyorsun' diyorlar bana. Rol için her şeyi yaparım... Ama ben saçlarımı da boyamıyorum mesela, doğal halimi seviyorum.