Herkese merhaba. İdilika'nın Mutfağı'nda bugün soğan severleri sevindirecek tariflerim var. Bilinen bazı beyaz soğan türleri, az acı oluşuyla çiğ yemeye çok daha uygundur. Bu arada soğanın çiçekleri de salataları süsler. En sevdiğim şeylerden biri de soğanlı ekmektir; bazen rulo gibi sarılır, bazen de kek formunda biberiye aromalı yapılır.
SOĞANSIZ YEMEK OLUR MU?
Asurluların bildiğimiz soğana bağlılığını, bugün de yemek pişirenlerin çoğunluğu sürdürüyor. Soğansız yemek tarifi veren kitaplar son derece ender. Soğan, dünyanın her yerinde bulunabilen bir besin. Hatta gerçekten küresel olan tek besin. Soğan üretimi ve tüketiminde başı çeken ülkeler Çin ve Hindistan. Dünyada üretilen yıllık 70 milyon tonu aşkın soğanın yaklaşık yüzde 45'ini bu iki ülke yetiştiriyor. Ama aslında kişi başına yenilen soğan miktarına bakılırsa, Çin ve Hindistan ilk sıralarda değil.
SOĞANIN FAYDALARI
Genellikle yemeklerimize ilave ettiğimiz soğanın vücut için bir savaşçı olarak çalıştığını biliyor musunuz? Eski zamanlardan beri tedavi amaçlı kullanılan soğan özellikle baş ağrısı, kalp hastalıkları ve ağız yaralarının tedavisinde kullanılmıştır. Antik çağlardan beri faydaları bilinen bu besinin vücut için ne faydalar sağladığını okuyun. Düşük kaloriye sahip olmasının yanı sıra vitamin, mineral ve lif açısından zengin olan soğan, içeriğindeki yüksek C vitamini sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek mikroplarla savaşır. Aynı zamanda kolajen üretimine, hücrelerin yenilenmesine ve demir emilimine yardımcı olur. Özellikle yaz aylarında domates, salatalık, biber, maydanoz, nane ve soğanla birlikte yapılan salatalar ile bağışıklık sistemi güçlenir ve kilo kontrolü sağlanabilir.
BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİR
İçerdiği C vitamini sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanı sıra hücreleri, serbest radikaller olarak bilinen moleküllerin verdiği hasarlara karşı korur.
B9 ve B6 vitamini dahil olmak üzere B vitaminleri açısından zengin olan soğan, metabolizmanın düzenlenmesi, alyuvarların üretilmesi ve sinir sistemi için de önemlidir.
Soğan içerdiği antioksidanlar ve vücuttaki inflamasyon ile savaşan bileşikler sayesinde trigliserid seviyesini düşürür ve kolesterolü düzene sokar. Böylece kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Aynı zamanda içerdiği bileşenler sayesinde yüksek kan basıncını dengeleyerek yüksek tansiyon gibi hastalıkların önüne geçmeye yardımcı olur.
Ayrıca idrar söktürücü soğanın, vücuttan toksinlerin atılmasına ve kanın temizlenmesine destek olduğu bilinir. Araştırmalar, soğanın koroner damarlarda genişleme sağladığı ve kalbi güçlendirdiğini belirtir.
Antioksidan, hücresel hasara yol açan kanser, diyabet ve kalp hastalığı gibi hastalıkların engellenmesine yardımcı olan bir bileşendir. Antioksidan açısından oldukça zengin olan bu sebze, 25 farklı çeşit flavonoid ve antioksidan içerir.
Kalp hastalıkları, kanser ve diyabete karşı koruyucu etkisi olan antosiyaninler ise özellikle kırmızı soğanda bol miktarda bulunur. Araştırmalar beslenmelerinde soğan ve sarımsak tüketen kişilerin, yumurtalık, bağırsak, gırtlak gibi bazı kanser türlerine yakalanma olasılığının daha az olduğunu gösterir.
İçeriğindeki sulfosid ve allisin sayesinde doğal antibiyotik görevi görür. Nezle ve soğuk algınlığı ile boğaz iltihabının önlenmesinin yanı sıra, vücuttaki enfeksiyon ve mikroba karşı savaşçı edasıyla mücadele eder.
SOĞAN DOĞRARKEN NEDEN GÖZYAŞLARIMIZ AKAR?
SOĞANI dilimlerken soğan tarafından üretilen kükürt bazlı gaz dışarıya salınır. Bu gaz gözdeki suyla reaksiyona girerek sülfirik asit oluşmasına neden olur. Bu tahriş edici maddeyi gözlerden uzaklaştırmak isteyen gözyaşı kanalları yaş üretir. Soğanı keserken yüzünüzü soğandan uzaklaştırın. Böylece salınan gaz gözlerinize ulaşmadan önce dağılır.
SOĞAN ÇORBASI
MALZEMELER
4 adet soğan
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı tereyağı
Taze kekik
1 lt ilikli kemik suyu, tavuk suyu, ya da et suyu
1 yumurta sarısı
1 su bardağı süt
Tuz, karabiber, zerdeçal
2 çay kaşığı şeker (opsiyonel)
YAPILIŞI: Yağı eritip içine rendelenmiş soğanları ekleyip soteliyoruz. Bu aşamada arzu edenler şeker ekleyebilirler. Soğanlar pişince un ekleyip karıştırıyoruz. Et suyunu da ilave edip pişmeye bırakıyoruz. Ayrı bir yerde süt ve yumurta sarısını çırpıyoruz. Baharatları da ekleyip yavaş yavaş çorbaya yediriyoruz. Tuzunu ayarladıktan sonra pişmeye bırakıyoruz. Pişince blenderdan çekip servis ediyoruz.