İdilika'nın Mutfağı'nda bugün kruvasan var. Fransa'da sevilerek tüketilen kruvasan, ülkemizde de vazgeçilmez tariflerden biri haline geldi. Fransızların kahvaltıda kahve eşliğinde yediği kruvasan, poğaça ya da açmaya benzer. Hilal şeklindeki bu yiyeceğin Avusturya kökenli olduğu da söyleniyor. Kruvasan yaklaşık 450 kalori içeriyor. İçerisine ekleyeceğiniz malzemelerle harika bir sandviç yapabileceğiniz gibi; reçel, çikolata ya da bal ekleyerek tatlı olarak da tüketebilirsiniz. Kruvasan, günümüzde dünya genelinde popüler olan, lezzetli ve üstüne sürülen tereyağı ve dolguları ile meşhur bir hamur işi türüdür. Kruvasanın kökeni, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanmaktadır ve zaman içinde farklı ülkelerde farklı varyasyonlara dönüşmüştür. İşte kruvasanın tarihi hakkında daha detaylı bir blog yazısı.



SARAYDA POPÜLERDİ
Kruvasanın kökeni, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda başlamaktadır. Osmanlı mutfak kültürü, Orta Doğu, Balkanlar ve Akdeniz bölgesinden etkilenmiştir. Kruvasanın temel malzemeleri olan hamur ve tereyağı, Osmanlı mutfağında sıkça kullanılan malzemelerdi. Kruvasanın ilk hali, "Kürt Böreği" adıyla anılan bir hamur işiydi ve Osmanlı Sarayı'nda soylular arasında popülerdi. Kruvasanın günümüzde bilinen hali, 17. yüzyılın sonlarında, Avusturyalı bir pastane şefi olan August Zang tarafından geliştirilmiştir. Zang, Osmanlı İmparatorluğu'ndan döndükten sonra, Viyana'da kendi pastanesini açmış ve burada "Kipfel" adını verdiği kruvasanı icat etmiştir. Kipfel, yarı ay şeklinde, tereyağı ve hamurun ince katmanlarının birleştiği bir hamur işi idi. Kipfel, zamanla Fransa'ya yayıldı ve Fransızlar, kendi yaratıcı dokunuşlarını ekleyerek kruvasanı geliştirdi. 19. yüzyılda, Fransız pastane şefleri, kruvasana daha fazla kat ekleyerek, ince katmanların sayısını artırdı ve üstüne pudra şekeri veya badem ezmesi ekleyerek farklı tatlar yaratmaya başladı. Bu dönemde kruvasan, zenginler arasında popüler bir hamur işi haline geldi ve Fransız mutfağının vazgeçilmez bir parçası oldu. Kruvasan, 19. yüzyılda Paris'teki pastaneler tarafından yaygınlaştırıldı ve hızla popülerleşti. 20. yüzyılda, Avrupa ve Amerika'da daha da yaygınlaşarak, birçok ülkenin mutfağında kendine yer buldu. Kruvasan, zenginliği ve lezzetli oluşu nedeniyle, dünya genelinde farklı isimler ve varyasyonlarla da karşılaştı. Örneğin, İngiltere'de "croissant" olarak anılırken, Amerika'da "crescent roll" veya "Danish pastry" olarak bilinmektedir. Kruvasan, günümüzde dünya genelinde çok sevilen bir hamur işi olarak popülerliğini korumaktadır. Birçok farklı dolgu seçeneği ile sunulan kruvasanlar, tereyağı ve ince katmanlı hamurunun eşsiz lezzeti ile birleşerek birçok kişinin favori kahvaltı veya atıştırmalık tercihi olmuştur. Çikolata, kaymaklı krem, reçel, peynir, sebzeler ve et gibi farklı dolgularla yapılan kruvasanlar, lezzetli ve doyurucu bir atıştırmalık veya kahvaltılık seçeneği sunmaktadır. Kruvasan özellikle, tatlı veya tuzlu tariflerde, kruvasan hamuru, lezzetli ve şık sunumlar için sıklıkla tercih edilmektedir. Özel günlerde, partilerde veya brunch organizasyonlarında da sıkça kullanılan kruvasanlar, farklı dolgu ve süslemelerle çeşitli tariflere dönüştürülebilmektedir. Kruvasan, pastane ve fırınlar için vazgeçilmez bir ürün olarak, birçok farklı şekil ve boyutta üretilmektedir. Aynı zamanda, evde yapılan kruvasan tarifleri de popülerdir ve evde kendi kruvasanlarını yapmak isteyen birçok kişi tarafından denenen bir hamur işi tarifi olarak dikkat çekmektedir.



Püf Noktaları
Pürüzsüz, elastik ve yumuşak bir hamur elde etmiş olmalısınız.
Mayalanma sürecinin hızlıca başlaması için süt ılık olmalıdır.
Mümkünse yarım saatte bir kruvasan hamurunu tereyağı ile açıp tekrar buzdolabında dinlendirin. Bu yöntem hamurun daha gözenekli ve puf puf olmasını sağlayacaktır.
Kruvasan hamurunu mermer tezgahta hazırlarsanız, hamurla daha kolay işlem yapabilirsiniz.

KRUVASAN

MALZEMELER
2 adet yumurta
1 su bardağı su
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvı yağ
6 su bardağı un
1 paket yaş maya
1 tatlı kaşığı tuz
2 yemek kaşığı toz şeker
100 gram tereyağı
YAPILIŞI: Bir kabın içerisine süt, su ve şekeri ekleyin. Mayayı su yardımıyla eritip, sıvı yağ, yumurta akları ve unu da ilave edin. Hamur haline gelene kadar yoğurun, ardından 5 dakika daha yoğurmaya devam edin. Hamuru eşit parçalar haline 10 adet olacak şekilde bölün, ardından un yardımı ile açın. Bezeleri üst üste dizin ancak her katın arasında tereyağı sürmeyi ihmal etmeyin. Sadece en üst kata tereyağı sürmeyin. Bir kabın içerisine aldığınız hamurun üzerini de streç film ile örterek buzdolabında 1 saat dinlenmeye bırakın. Ardından dinlenmiş hamuru merdane ile 1 cm kalınlığına gelene kadar açın. Son olarak 16 eşit parçaya bölün ve rulo şeklinde sarın. Üzerine yumurta sarısı sürerek önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 20 dakika pişirin. Tatlı veya tuzlu olarak ya da sade şekilde tüketebilirsiniz. Afiyet olsun!