Bodrum sonrası İstanbul'da da global müzik geceleri başladı. Bu yazın açılışını dünyaca ünlü R&B şarkıcısı faslı French Montana yaptı. Aslında Montana hatırlarsanız bu konseri pandemi zamanında verecekti, o dönem gerçekleşmeyince birkaç gün önce İstanbul'da Balmumcu'da yer alan bir gece kulübünde sahneye çıkarak bu gecikmeyi telafi etti. Bu arada Montana'nın zamanlaması da mükemmel. R&B devi, geçtiğimiz hafta yeni bir albüm çıkardı. 'Montega' isimli albüm ilk günden itibaren çok ses getirdi, 1 haftada dünya listelerinin ilk sıralarında yer aldı. Ve Montana bu albümün şarkılarını ilk kez geldiği Türkiye'de R&B sevenlerle buluşturdu.



Ben de o gece ünlü sanatçıyı izleyenler arasındaydım. Şarkılarını tam anlamı ile canlı söyleyen Montana'nın sahne performansı iyiydi, her şey muhteşemdi ama ben birden fazla Grammy'ye aday bir dünya starından biraz daha fazlasını beklerdim. Ama her şeye rağmen ülkemize ilk kez gelen global bir müzisyenin, ülkemizin daha fazla tanınması ve tanıtılmasına da katkı sağlayacağına inanıyorum. Aslında konu sadece hayranlarını mutlu etmeleri de değil; Boğaz'ı gezerken çektikleri videoların, kendi kültürümüzden yaptıkları paylaşımların, ülkemizin popülaritesine inanılmaz katkı sağladığını düşünüyorum.



Montana da bu konuda üstüne düşeni fazlası ile yapmış. Sultanahmet gezisinin, Ayasofya Camii'ni ziyaret etmesinin, yaptığı Boğaz turunun geri dönüşleri paha biçilmez olacaktır. Dile kolay 30 milyon canlı takipçiden bahsediyoruz. Tabii bu ünlü sanatçıyı ülkemize getiren ve ağırlayan işletmeci Arda Arman Perihan'a da teşekkür etmeliyim. Bu arada, tekneyle Boğaz turunda Montana'nın tamamen Türkçe rap dinlediğini, en çok ünlü rap'çiler Uzi ve Murda'yı beğendiğini söylemeliyim.

CANBAY VE WOLKER'DAN VEFA ÖRNEĞİ
Yüksek popülariteye sahip insanlarda vefa duygusunun eksik olduğu hep konuşulur, yazılır, çizilir. Ancak iki ünlü rap'çi var ki; doğup büyüdükleri, ilk ekmeklerini kazandıkları, gülüp ağladıkları, ilk şarkılarını yaptıkları, ilk aşklarını yaşadıkları Bağcılar'a olan gönül borçlarını ödemek için her şeyi yapmaya hazırlar.



Canbay ve Wolker ikilisinden bahsediyorum. İki ünlü rap'çi asla bırakmadıkları, ailelerinin ve arkadaşlarının yaşadığı Bağcılar'a destek olmak adına güzel projelere imza attılar, atmaya da devam ediyorlar. Canbay ve Wolker, geçtiğimiz aylarda Bağcılar'da gençlere ücretsiz konser vermiş, binlerce kişiyi coşturmuş, ayrıca kendi müzik stüdyolarını da Bağcılar'da kurup geliştirmişlerdi.



STÜDYONUN KAPILARI AÇIK
İki rap'çi ve prodüktörleri Adem Canbay, semtleri Bağcılar için daha fazla ne yapabileceklerini konuşmak adına geçtiğimiz günlerde Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir'i ziyaret etti. İkili, çok samimi bir ortamda gerçekleşen sohbette Özdemir'e müzik ve gençlik adına semtte yapabilecekleri ne varsa yapmaya hazır olduklarını, stüdyolarının kapılarının da müzik yapmak isteyen gençlere açık olduğunu belirtti. Gençlerle özel olarak ilgilenen Başkan da bu niyetlerinden çok memnun olduğunu dile getirip, Bağcılar'a destek olacak her projelerinde yanlarında olacakları konusunda söz verdi. Valla Canbay ve Wolker'a bravo! Ne diyelim örnek olsun bu tarz sinerjiler sektöre...