Neredeyse tüm şarkıları milyarlarca kez izlenen ve dinlenen dünyaca ünlü genç rap şarkıcısı Lil Pump rüzgarı, herkes gibi beni de etkiledi. İstanbul Gayrettepe'de bir mekanın özel olarak getirttiği, tek gecelik konsere ben de gittim ve bu yeteneği canlı dinleme imkanı buldum. Eğer dünyada milyonlarca insan sizi ve müziğinizi beğeniyor ve şarkılarınız dilden dile dolaşıyorsa bunun bir sebebi var. İşte izlediğim Lil Pump'ta bu sebebi açık bir şekilde gördüm. Öncelikle sahne performansından bahsedeyim.



Sadece 'Muhteşem' deyip geçiştirmek istemem. Sahnenin adeta altını üstüne getirdi. Adım atmadık yer bırakmadı sahnede. Hatta bir ara onu belinden kavrayan görevliler eşliğinde, balkondan aşağı sarkıp şarkı söylerken bile izledim. Ne sesi, ne de yorumu bu hareketlilikte şaşmadı. İşte performans bu. Biz onu izlerken belki daha çok yorulmuş olabiliriz. Bu arada ben onu izlerken gözlerim hep dövmelerindeydi. Bilenler bilir; dövmeleriyle de meşhur Lil. Ben sahnede sayamadım ama hemen sorup öğrendim. Kaş hizasından sol göz üstüne kadar onlarca dövmesi var. Bana en ilginç geleni de boynunun altına yaptırdıkları oldu.



RÜYA GİBİ KONSERDİ
Gelelim geceye tekrar... Mekan, pandemi koşullarında ancak alabildiği kadar doluydu. Normal bir süreçte eminim mekanda kıpırdamak imkansız olurdu. Bu konuda gösterdikleri özen için ayrıca sevgili Arda Arman Perihan'ı kutlamak gerek. Müzikten konuyu biraz da konuğun kişisel isteklerine ve turizme taşıyalım. Öğrendiğim kadarı ile Lil Pump'ın da her starın olduğu gibi bazı özel istekleri olmuş. Bir sürü istek arasında jelibon, cips çeşitleri ve çikolata olması beni şaşırtmadı. Çünkü Pump hayranları da bilir ki onun içinde, halen büyütemediği bir çocuk var. Belki de bu yaratıcılığı ve hareketliliği o çocuğa bağlamak lazım. Bazı ünlüler kulise kimseyi istemez, değişik bir ego sergiler, hatta hayranlarına uzaylı muamelesi yaparlar. Kulisinde hayranlarıyla vakit geçirdi ve kendisi de bu geçirdiği vakitte eğlendi. Gelelim Lil'in İstanbul macerasına... Tabii ki ev sahibi olan Arman eşliğinde, bir Boğaz turu unutulmaz olurdu. Öyle de olmuş. Hatta ona kumpir yedirmişler. Boğaz'da gezerken İstanbul'a hayran kalmış sanatçı. Bu tarz davranışlar ülkemizin tanıtımına katkı sağlıyor. En güzel yanı da bu işte. Bu arada unutmadan, Ortaköy'de simit görünce 'Bu nedir?' diye tatmak istemiş ve simidin tadını beğenince fazla sayıda satın almış. Simitten martılar da nasibini almış. Kısacası onun için de hayranları için de rüya gibi bir şeydi bu konser... En kısa sürede yeniden gelmek isteyeceğinden ve dahası başka isimlere örnek olacağından adım gibi eminim. Türkiye'den bir Lil Pump geçti.



KONSERDEN KONSERE KOŞTULAR
Bu hafta Motive ve Critical sevenler için de küçük bir not yazayım istedim. Bu ikili, dur durak bilmeden konserler veriyor. Hatta öyle yoğun tempoda sahne alıyorlar ki... Bu arada yeni albüm geliyor, bunu hangi ara üretip meydana getirdiklerine şaşırıyorum. Rap müziğin altın çocuğu Motive'nin, yeni albümünden bir iki şarkıyı da dinledim. Buradan onları sevenlere şöyle bir tüyo da vereyim: Benim dinlediğim iki şarkı da ortalığı yıkıp geçer, benden söylemesi. Yenilik ve yeni içeriklerle 2022'ye damga vuracak gibiler...



CEVHER'DEN İKİDE İKİ!
Cevher Aksoy geçtiğimiz hafta yeni single'ı 'Kal Yanımda'yı müzikseverlerin beğenisine sundu. Cevher'in ilk single'ı 'Keşke'yi de beğenmiş, köşemde yer vermiştim. İkinci şarkısında da beni yanıltmadı. Yine söz ve müziği kendisine ait, başarılı bir işe imza atmış genç sanatçı. Düzenlemesini Hüseyin Anıl Özkaran'ın yaptığı şarkının klibini Mustafa Özen 2 günde çekmiş. Cevher, umarım çizgisini bozmadan devam eder.