Daha önceki sayılarımızda Kantin ekibi olarak şiir yazma rehberinden bahsetmiştik. Bildiğiniz gibi ülkemizde şiirin yanı sıra edebiyatın diğer kollarına da sıçramış bir ucuz aşk edebiyatı mevcut. Hal böyleyken 'Neden bir roman yazma rehberi olmasın ki?'deyip sizlere, ucuz aşk romanlarının nasıl daha kolay yazılabileceği üzerine birkaç şey söylemek istiyoruz. Popüler edebiyat ve yaygın popüler dergicilik bir yana, kendi ucuz aşk romanınızı yazmak artık çok kolay.

1) Kelimeleri raks ettirin
Anahtar kelimemiz: Santimantalizm. Sözlerinizden vıcık vıcık duygusallık aksın. Anlamsız tamlamalar kurun. Sürekli soyut kelimelerle süsleyin yazdıklarınızı. Kendi kaleminizden bir kelime çöplüğü yaratın. 'Gülüşünün kokusu', 'Dudaklarının sesi' gibi neye hizmet ettiği belirsiz çağrışımlar yapmaya çalışın. Böylece ülkemizde çok tutulan bir üslubu köşesinden yakalamış olursunuz. Romanınızın çok okunmasını istiyorsanız, sosyal medyadan bolca yararlanın. Facebook durum güncellemesi tadındaki romanlar çok tutulyor bu aralar.

2) Nemalanmayı bilin
Ülkemizde çok satan aşk romanları genellikle ilahi bir aşkı konu ediyor. Ya da etmeye çalışıyor diyelim. Kitap yazacaksanız muhakkak tasavvuftan, özellikle Mevlana ve Yunus Emre'den beslenin. Ama sakın detaya inmeye kalkmayın. Üstünden çok biliyormuş gibi... Bunun örnekleri var. Okusanız 'Ben bunu bir günde yazarım' dersiniz. Biz de onu söylüyoruz. Üstelik alıntılar yaparak kahveli, kitaplı fotoğraflarlasosyal medyada sizin kitabınız dolaşsın istemez miydiniz? Sayfalar boyunca sıkıcı uzun paragraflar kullanmak yerine ara ara şiirler ekleyin. Bir-iki süs falan koyun köşesine. Hayali bile güzel, öyle değil mi?

3) Farklı kurgular deneyin
Romanınızda olay örgüsünü birbirine bağlarken farklı yollar deneyin. Ancak kurgunuz çok muğlak olmasın. Edebiyat okuyucularımız kitap okurken çaba harcamak, yorulmak istemez; eğlenmek ister. Sıradan, basit bir hikayeniz olsa dahi bunu süsleye bezeye anlatın ki, okurunuz ihtişamdan kabarsın. Karakterleri çok fazla idealize edin. Okur muhakkak kendinden bir şeyler bulacaktır. Soİnançlı nuçta ergenlere hitap ediyorsunuz. Meraklanmayın, kitabınız kendini okutturur. Finali iyi planlayın. Sürpriz sonlu anlatımlara bayılır insanımız. Muhakkak deneyin bunu. Unutmayın; vasat edebiyatının okuyucusunun en önemli değerlendirme ölçütü 'hoşlanma'dır. Bir kitaptan 'hoşlanır' ise o kitap iyidir, 'hoşlanmaz' ise o kitap kötüdür. Sebeplerini sorsanız anlatamaz.

4) Tasarıma özen gösterin
Bahsettiğim şekliyle oldukça niteliksiz bir roman hazırladıktan sonra asıl büyük mesele, romanı pazarlamak için kapak kullanımında nasıl bir tasarıma gideceğinizi bilmektir. Bu ayrı bir yaratıcılık gerektirir. Genellikle dini hassasiyetleri yansıtacak canlı bir kapak fonuna bir-iki özlü söz eklediniz mi tamamdır. Ha, yok benim aşk romanım başka diyorsanız, çarpıcı bir kadın-erkek falan koyarsınız kapağa, olur biter. Kitapları kapaklarına bakarak beğenen bir millet olduğumuz için bu taktikler ekmeğinize yağ sürecektir. Edebiyat okuyucularımız, okuyacağı kitabı vitrinden, afişlerden, reklamlardan seçer. Bu nedenle onların bir kitabı okumasını istiyorsanız, söz konusu kitabı vitrine yığmanız yeterlidir. Saydığımız yöntemleri biraz düşünün, özümseyin ve kendi başyapıtınızı yazın. Böylelikle edebiyatımızın çok satan köşe taşlarından biri olursunuz. Hepinizin içinde bir gün kendi romanını yazma düşüncesinin olduğunu biliyoruz. Deneyin ve görün.