Paradokslar, felsefe, terim çorbası ve beyin yanması. Bilumum ortamda bahsi açılabilecek bir konuyu sizler için ortaya koymak istedik. Mahalle kahvesinden tutun bir Cihangir kahvesine kadar dönüp dolaşabilecek konulardan bahsediyoruz. İşleri de basitleştirip daha kolay anlaşılmasını sağlayalım dedik…
1) Sokrates Paradoksu
Şimdi bu abimizin ünlü lafına bir bakalım: 'Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir. 'Hiçbir şey bilmiyorsa nasıl bunu biliyor olabilir derken takılıp kalabilirsiniz ama Serhat Abi çift okeye dönerken eli kaybederse 'Biliyordum biteceğini bu turda' şeklinde isyan eder. Sokrates'le aynı kefeye konabilir. 'Biliyordum biteceğini, çift okeye dönüyordum ben de!'
2) Giritli Epimendes Paradoksu
'Bir Giritli der ki 'Bütün Giritliler yalancıdır.' Haydaaa! Yakışıyor mu şimdi hiç böyle bir şey söylemek. Giritliler'e öyle bi laf söylemişsin ki, çoğu Giritli sonradan anlıyor bir de neyin ne olduğunu. Artık orada ne yaşadıysan, içinizde kalsaydı daha iyiydi. Paradoks yapacağım derken göz çıkarmışsın Epimendes. O yüzden bunun muhabbetine bile girmiyoruz.
3) Doğru-Yanlış Kartı
Kartın bir yüzünde Diğer tarafta yazan önerme doğrudur', diğer yüzünde 'Diğer tarafta yazan önerme yanlıştır' yazıyorsa ne yani? Şöyle düşünelim: Sizinaltı kozunuz var, sağınızdaki kupaya koz 8'li atıyor, karşınızdaki karoya büyük atıyorsa solunuzdakinin kaç kozu vardır? Öyle batak deyip geçmemek lazım. Bu oyunda büyük felsefeler, uzun olasılık hesaplarına dayanmaktadır.