'Artistic Integrity Unity' isimli sergi Bodrum'da 250'den fazla sanatçı ve 1000'den fazla eser ile sanatseverlere kapılarını açtı. Ancak, sanata ve sanatçılara gösterilen saygının eksikliği, bu projenin gölgede kalan acı gerçeklerini gün yüzüne çıkardı. Neden derseniz Bodrum'un sahillerinde sergilenen sanat eserleri, maalesef ne esere ne de sanatçıya saygı duyulmadan yerleştirilmiş durumda.
Plaja konulan devasa Sibel Niksarlı'nın şaheseri, çocukların oyun parkı gibi üzerinde oynaması için müsait değilken, sanatçıdan izin bile alınmadan çocukların elinde oyuncak olmuş. Sanatçıya, eserinin dokunulmasına izin verip vermediğini sorduğumda, "Hayır" cevabını aldım. Etrafında 'dokunmayın' uyarısı bile olmayan bu eser, sanata yapılan büyük bir saygısızlığın örneği olarak karşımıza çıkıyor.
Bir başka muhteşem eser, Ayla Turan'ın şaheseri, küf içinde bırakılmış bir havuzun içinde sergileniyor. Bu esere gösterilen ilgisizlik, sanatın değerini hiçe sayan bir yaklaşımı gözler önüne seriyor. Yine başka bir örnek, Emre Namyeter'in harika eseri, önünde büyüyen bir ağaç yüzünden neredeyse görünmez hale gelmiş. Sanat eseri görmek için çaba sarf etmek mi gerekiyor? Artem Martis'in devasa eseri ise serginin bence yıldızı ama yeri tam bir fiyasko arkasına klima monte edilmiş. Eserin arkasındaki bu soğutma cihazı, sanatın estetik değerini hiçe sayan bir başka yanlış yerleştirme örneği olarak karşımızda duruyor. İçeriye girdiğimde ise temizlik malzemeleri, sanat eserlerini kapatmış durumda. Eserleri görmek neredeyse imkansız hale gelmiş. İçerideki eserlerde 'dokunmayın' uyarısı var ama kim dinliyor?
SANATI HİÇE SAYMAK
Bu sergi, sanatçılara ve eserlerine saygı göstermenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Sanat eserlerine dokunulmaması gerektiğini ne zaman öğreneceğiz? Kültür- sanat turizmine katkıda bulunmaya çalışırken, doğaya, işimize, insanlara ve sanatçılara neden kötülük yapıyoruz?
Sanat eserlerinin doğru yerleştirilmemesi, üzerlerine temizlik malzemelerinin konulması, klimalarla çevrelenmesi ve çocukların oyun alanına dönüştürülmesi kabul edilemez. Caresse Art'ın uluslararası bir nitelik kazanmış olması, bu hataları daha da affedilmez kılıyor. Bu yılın projesi 'Artistic Integrity Unity' adını taşıyor ama sanatın bütünlüğü ve onuru neredeyse yerle bir edilmiş durumda.
Bu sergi, sanat eserlerinin değerini ve sanatçıların emeklerini hiçe sayan bir yaklaşımı ortaya koyuyor.
Caresse Art, sanat ve iş dünyasının ünlü isimlerinden büyük ilgi görmüş olabilir, ancak bu ilgi, serginin hatalarını örtbas etmeye yetmiyor. Sonuç olarak, Bodrum'da bu yaz sanata yapılan saygısızlıklarla dolu bir sergiyle karşı karşıyayız.
KAPI VİZESİ FİYASKOSU: DİKKAT KAPIDA KALMAYIN!
Bodrum'da bir başka fiyasko daha Yunanistan'a gidip kapıda kalanların yaşadığı olaylar. Kuşadası- Samos arası seyahat ederken bir turizm acentesi ile bir kabus yaşayan oyuncu Tolga Tekin'in sosyal medyada isyanına rastladım. Şirketi biraz araştırdığımda kapı vizesi faciasından mağdur olan onlarca insan olduğunu gördüm. Evet, tatil planlarınız bir anda "Acaba adaya girebilecek miyim?" sorusuna dönüşüyor. Nasıl mı? İşte, tam da kapıda vize işinin ne kadar harika (!) işlediğini göstermek için bir örnek. Önce bir bilet alıyorsunuz, sonra kapıda kalıyorsunuz. Çünkü adaya günlük alınabilecek kişi sayısı sınırlı ve o sayı dolduğunda adaya girebilmek bir hayal. Vize mi? Ha, o iş epey sıkıntılı. Kısaca, bir bilet alırsınız, ama adaya girip giremeyeceğiniz belirsiz. Bu kadar saçmalık ancak bir komedi filminde olur sanırsınız, ama hayır! Gerçek hayatta, tam da bizim kapımızda. Ne diyelim Yunan adası çok ucuz diyenler bir kere daha düşünsün mü?