Türkiye'nin kültürel zenginlikleri, dışarıdan bakıldığında farklı coğrafyalarda nasıl algılanıyor? Bu soru esasen sınırların ötesindeki ilişkilerimizin de temelini oluşturuyor. Türkiye'nin dünya üzerinde dizilerimizle ya da ülkeler arası ilişkilerimizle nasıl bir yankı uyandırdığını keşfetmek için Venezuela'dayım.
Yunus Emre Enstitüsü'nün Medya Buluşmaları, bu etkileşimi daha da pekiştiriyor.
Venezuela medyasının gözünden Türkiye'yi dinlediğimde, dizilerimizi neden sevdiklerini öğrendiğimde; dizilerimizin Türk diline ve kültürüne yakınlaştırıcı etkisini bir kez daha gördüm.
Peki ya bu diziler bu bölgede neden bu kadar izleniyor, hiç düşündünüz mü?
Bu başarının arkasında yatan en önemli nedenler; benzer kültürel değerler, güçlü hikayeler ve karakterler, yüksek prodüksiyon kalitesi ve egzotik atmosfer olarak özetlenebilir.
Türk ve Güney Amerika kültürleri birçok açıdan benzerlik gösteriyor. Aileye ve geleneklere önem verme, duygusal ve romantik hikayeler, entrika ve ihanet gibi unsurlar her iki kültürde de sıkça işleniyor. Venezuela'daki bir televizyon kanalının genel yayın yönetmeni "Biz çok duygusal insanlarız, ağlıyoruz sizin dizilerde" itirafında bulununca biraz şaşırdım biraz da sevindim çünkü bu kadar benzediğimizi tahmin etmemiştim.
Bize en gerçek bilgileri gittiğimiz ülkelerin insanları verebilir. Türk Hava Yolları'nın bölgeye sağladığı direkt uçuşlar ve Türkiye'nin bölgedeki olumlu imajı, Türkiye-Venezuela ilişkilerini güçlendiriyor. 12 saat 40 dakika boşuna uçmadığımızı görüyorum, ülkemiz burada gerçekten çok seviliyor. İlişkilerin bu kadar pozitif seyretmesi, sürdürülebilir bir iş birliği için umut verici bir adım. Türkiye'nin kültürel dokunuşu, sadece coğrafyalar arası bir etkileşimi değil, aynı zamanda kalıcı bir dostluğu da simgeliyor.
İki ülke medyasının bilgi ve iletişim havuzunun oluşturulması konusunun ele alındığı programda; YEE Kültürel Diplomasi Akademisi Koordinatörü Dr. Melih Barut, Enstitü'nün dünyada Türk kültürünü, sanatını, müziğini dünyaya sunan, dünya ile köprüler kurmaya çalışan bir kültür kurumu olduğunu söyledi. Gerçekten de Yunus Emre Enstitüsü dünyanın birçok ülkesinde Türkçenin öğretilerek yaygınlaştırmasını sağladıkları için ülkelerarası çok güzel bir köprü oluşturuyorlar.
TÜRKİYE CADDESİ
Venezuela'da Türkiye caddesi olduğunu duyduğumda "Yok artık" demiştim. Caddeye bizzat gittim, öyle ara sokak filan değil Karakas'ın en işlek, en çok ziyaret edilen meydanında. Bolivar Parkı gibi şehrin tarihi ve sembolik mekânlarının bulunduğu merkezdeki bir caddenin adı, Türkiye Cumhuriyeti Caddesi olarak değiştirildi.
Venezuela'nın başkenti Karakas'ta 72 yıllık teleferikler, turistleri şehrin seyir terası Avila Tepesi'ne çıkarıyor. Biz tepeye çıkarken arabayla, dönüşte ise teleferikle inmeyi tercih ettik. Teleferiğin kapısındaki bir yazı dikkatimi çekti hemen; 'Hoş geldiniz' yazıyor. İnanılmaz değil mi, ülkenizde kilometrelerce uzakta bir yazı sizi işte böyle mutlu edebiliyor.
ATATÜRK HEYKELİ
Karakas'ta Atatürk heykelinin olduğunu görmek ayrıca mutlu etti beni. Mimar Sinan Üniversitesi'ne yaptırılan dev heykel, kıtalararası bir yolculuktan sonra coşkulu bir törenle Karakas'a dikilmiş. Sonuç olarak, Güney Amerika seyahatim boyunca Türk dizilerinin ne kadar popüler olduğunu ve Türk kültürüne karşı ne kadar büyük bir sevgi olduğunu görmek beni oldukça gururlandırdı. Şimdi sırada Meksika var, bakalım orada Türklerden nasıl izlere rastlayacağız...
VENEZUELA TÜRK YATIRIMCILARIN RADARINDA
Türkiye'nin son yıllarda ekonomik, sosyal ve siyasi ilişkilerinin en hızlı geliştiği Latin Amerika ülkesi olan Venezuela, yatırım yapmak isteyen Türk yatırımcıların da radarında. Türkiye, Venezuela ile son üç yılda serbest ticaret ve çifte vergilerin kaldırılması anlaşması, 40'ın üzerinde alanda işbirliği anlaşmaları ve son olarak da yatırımların teşviki ve korunması anlaşması imzaladı. Bazı Türk şirketlerinin Venezuela'da; enerjiden tarıma, madencilikten hayvancılığa kadar farklı sektörlerde yatırım yapma olanaklarıyla ilgilendiği biliniyor.