Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Kim haczedilmiş bir sanat eserini evinin duvarında görmek ister ki!

Yaşadığımız gezegende her şeyin bir enerjisi var. Bu yüzdendir ki; bazı mekanlar, eşyalar bizi olumlu etkilerken; bazıları olumsuz etkileyip enerjimizi düşürür. Haciz yoluyla alınan ev, mekan ve eşyaları düşünün; yaşanan travmaları, kavgaları oradaki enerji sıkışmasını, devamında gelecek negatiflikler silsileleri bitmek bilmez. Büyüklerimizin 'Hacizli maldan uzak dur, sakın alma, ah alırsın' dediği zamanları tekrar hatırlatıyorum. Öyle haklılar ki...
Geçtiğimiz günlerde bir müzayede evine, borçtan alınmış eserler ucuza geliyor, tabii kimse eserin geçmişini araştırmaz. Hele ki iyi bir sanatçının eseri düşeş önüne düştüyse, borçtan mı, hacizden mi, beddualı mı, hiçbir detayla ilgilenilmez.



Duvardaki çok da ünlü bir sanatçımızın eserine baktıkça, içi kararan bir ev sahibi düşünün! Bir noktadan sonra salonda oturmamaya başlar. "Ruhum daralıyor, bu eser bana iyi gelmedi" demeye başlar önce. Sonrasında eserin geçmişte müzayede evindeki geçmişini zor durumda borçlarına karşılık verildiğini öğrenir.
Hayat ne kadar tuhaf değil mi? Borcundan dolayı satılan yüzlerce eserin müzayede evlerinde satışa çıkarıldığını öğrendim, bu kötü enerji hikayesi dilerim herkese ders olur.



Arnavutköy'de yıllardır dikkatimi çeken hiç iş yapmayan bir mekan vardır. Neden böyle diye araştırdığımda bahsettiğim enerji meselesi çıktı ortaya. Mahallelinin 'ahlı mekan' diye tanımlaması, "Mafya, davalık konulardan, bak iş yapmıyor" diye karşıma çıkıyor. Beddualı sanat eserleri de kimseye huzur vermiyor.
Müzayedelerde davalık eserlerin satılması, sanat dünyasında çok yaygın ama eminim benim gibi birçok insanı huzursuz ediyordur. Eserlerin davalık olmalarının, bir tür negatif enerjiyi temsil ettiği düşüncesine inanlar da var, inanmayanlar da.



ALAN ALSIN, BEN KARŞIYIM
Elbette bunu yaşayan bilir. İnanıştan öte, başka bir boyuttan ele aldığımızda da sanat eserleri; yaratıcılık, güzellik ve estetik kavramları ile ilişkilendirilir ve bu özellikleri ile insanda pozitif bir etki yaratır. Sanat eserleri; insanların zihninde duygusal bağlar kurmalarını, hayal güçlerini genişletmelerini ve dünyaya farklı bir açıdan bakmalarını sağlar. Ben borçtan alınmış bir esere baktığımda, bu duyguları yaşayamam. İşte bu yüzden istediği kadar ucuz olsun, almam! 'Beddua kavramı metafiziksel bir inanışa dayanır ve bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçekliği yoktur' diyenler buyursun, geçmişinde ne yaşandığı belli olmayan eserleri duvarlarına assınlar!



AKYAVAŞ'IN ESERİ MOMA KOLEKSİYONUNDA
New York MoMA'nın koleksiyonuna girmek bir sanatçı için kariyerindeki en büyük başarılardan biri olsa gerek. Ülkemizden bu koleksiyona giren bir usta isim daha çıktı. Erol Akyavaş'ın, MoMA'nın koleksiyonunda yer alan 'The Glory of the Kings' (Padişahların İhtişamı) adlı eseri müzenin 'Calligraphic Abstraction' isimli sergisinde izleyiciyle buluşuyor. Erol Akyavaş, bir keresinde 'Çok ölçülü, yavaş resim yapmayı tercih ederim' demişti. 1950'lerde mimarlık ve tasarım okumak için Detroit'e taşındıktan sonra 'The Glory of The Kings'i yaptı. Kompozisyonunun merkezindeki ince, soyut formlar, Osmanlı hat ve süsleme geleneklerini çağrıştırıyor. Sanatçının ayrıntılara gösterdiği özen, siyah figür ve şekillerin üzerindeki mermer benzeri desenlerde ve resmin dış kenarlarındaki katmanlı fırça izlerinde görülebiliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA