İnsanı insan yapan özellik, empati yeteneğini geliştirmiş olmasıdır. Bunu neden söylüyorum çünkü 21. yüzyılda empati maalesef çoğu kişide eksik. Bu yoksunluğu da en çok basketbol maçlarında hakemlerde görüyoruz... Bu konu paralelinde hakemlere yapılan itirazlar da oyun içinde büyük zaman kaybına sebep oluyor bazen... Empatisi eksik bir hakeme yapılan itirazlar ise bence kendisine ders niteliğinde; 'Bak bir daha düşün, nasıl görmezsin, göz göre göre nasıl hatayı kabul etmezsin, hata hatadır, kişisel duygularla hareket edemezsin' demek. Herhangi bir maça hakemlerin damga vurması da bu empati yoksunluğundan kaynaklanıyor aslında.
Anadolu Efes'in, sahasında konuk ettiği Barcelona'yı mağlup ederek Euroleague'deki galibiyet hasretine son verdiği maç sonundaki duygularım tam olarak böyleydi. Euroleague'in 8. haftasında son iki sezonun şampiyonu olan Anadolu Efes, Barcelona'yı 96-86 mağlup ederek kötü seriye son verdi. Anadolu Efes'in başından beri çok iyi mücadele ettiği maç, 96'lara kadar öyle zor geldi ki.
Zaten bu sayı da hakem düdüğünün çalmadığı nadir anlarda yükselebildi. Anadolu Efes baş antrenörü Ergin Ataman'ın her hakem düdüğünde verdiği tepkilerde Fatih Terim'e ne kadar çok benzediğini fark ettim. Maçta tepki gösterdikleri hakem kararlarıyla ilgili konuşan Ataman, "Bizde olan topların Barcelona'ya verildiğini gördük. Bazı kasti faul kararları bizim için şaşırtıcıydı. Bunlar çok büyük hatalar. Buna rağmen çok büyük bir zafer elde ettik. Bu zaferin gelecek için bize güven vereceğini düşünüyorum" dedi.
ŞANLI, ESKİ TAKIMINA KARŞI
Maçın bir diğer gündemi de Sertaç Şanlı'nın eski takımına karşı oynamasıydı. Şanlı, Anadolu Efes ile hem THY Euroleague hem de Türkiye Ligi şampiyonluğu yaşamıştı, şimdi eski takımına karşı yenilgiyi deneyimledi. Şanlı'nın eski takımına karşı sert oynaması da dikkat çekiciydi, 'Bu üçlüklerin hiç olmadı' yorumları yapıldı. En nihayetinde bir maç ancak duyguların zirve yaptığı, sezonun en iyi maçlarından biri olunca taraftarın kime öfkeleneceği belli olmuyor.
ARDA'YLA SELFIE YARIŞI
Maçı izleyenler arasında 2015-2016 yılları arasında Barcelona forması giyen Arda Turan da vardı. Turan'a ilgi inanılmazdı. Hatta ikinci yarı başladı, Arda ile selfie yarışı devam ediyordu. Ne tesadüf ki Barcelona'nın basket maçını en son Turan'ı Barcelona'da izlemeye gittiğimde izlemiştim, bu ikinci oldu ve yine Arda sahadaydı.
ABD'DE ÜNLÜLERİN MALİKANELERİ KURAKLIK SEBEBİ
Amerika Birleşik Devletleri'nin California eyaleti dört yıldır devam eden kuraklığın ardından su tüketimi ile ilgili acil önlemler aldı. Bu önlemler büyük bahçesi olan malikaneleri üzmüş. Kuraklığa en çok sebep olan ünlülerin evleri diye de bir liste yapılmış.
Ünlüler artık bahçe çimlerini sadece haftada bir sulayabilecek. Bu karara uymayanların sularının kesileceği veya ağır para cezalarıyla karşı karşıya kalacağı uyarısı yapıldı. Metropolitan Su Bölgesi Sözcüsü Rebecca Kimitch, daha önce hiç böyle bir kural getirmediklerini belirterek, "Şu anda normal talebi karşılamak için yeterli su kaynağımız yok. Bu eşi görülmemiş bir durum" ifadesini kullandı.
GÜÇLÜ KADIN ROLLERİNDEN SIKILMAK
Emily Blunt'ın oynadığı pek çok rolü 'güçlü kadın karakter' olarak tanımlamak mümkün ancak ünlü oyuncu bu tanımlamadan bıkmış. Düşünsenize neredeyse tüm kadın oyuncuların isteği bir roldür bu ama hayat paradokslardan ibaret.
Blunt, 'güçlü kadın başrol' olarak etiketlenen karakterlerin olduğu senaryolarda yer almaktan sıkıldığını söylerken, bu roller için tüm zamanını sert davranarak, kaba sözler söyleyerek geçirmek zorunda olduğunun altını da çizmiş. Hayatta gerçekten mesleki olarak ne değişik dertler var, sizce de öyle değil mi?