Şehir hayatında bir kişinin günlük ürettiği çöp miktarının yaklaşık 1,5 kg olduğunu biliyor muydunuz? Evet yanlış duymadınız atıklarımızı, özellikle yemek sonrası kalanları inanılmaz bir geri dönüşüm bekliyor. Küresel ısınma her geçen gün geleceğimiz için daha büyük bir risk haline geliyor. Doğaya verilen hasarları azaltmanın ve gezegenimizin geleceğini kurtarmanın sırrı ise sürdürülebilir yaşam ilkelerinde gizli. Örneğin evdeki yemekleri atmamakla başlayabiliriz. Siyah altın ya da doğal gübre olarak da adlandırılan kompost, hayvansal ve bitkisel atıkların çürütülmesi ya da öğütülmesi sonucunda elde ediliyor. Kompost, doğrudan gübre yerine geçmiyor. Ancak kompostun içeriğinde toprağa verim kazandıran besin maddeleri bulunduğu için toprağın yapısal düzenini ve pH dengesini korumaya katkısı çok büyük.
Komposta belirli eklemeler yapıldığında da oldukça kaliteli bir gübre elde etmek mümkün oluyor. Kompostlanabilen atıkları şu şekilde tanımlayabiliriz: Bir zamanlar canlı olan her şey! Ancak bu durumun bazı istisnaları da var elbette. Kompost yaparken temelde yeşil ve kahverengi renkte olmak üzere iki tür malzeme kullanılıyor. Yeşil yapraklı sebzeler, otlar, meyveler, çay posaları, yumurta kabukları ve kahve telveleri gibi taze ve ıslak atıklar, yeşil malzemeler grubunda değerlendiriliyor. Ağaç ve dal parçaları, kurumuş yapraklar ve otlar, kağıt parçaları ve kuruyemiş kabukları gibi kuru atıklar ise kahverengi malzemeler kategorisinde yer alıyor. Tüm bunları nereden öğrendim Kadın Gezegeni sosyal medya hesabından. Aslı Korkmaz nasıl komposto yapıldığını gıda atıklarını toprağa geri ulaştırmanın yollarını öğrendim. Başarısızlık riski en düşük ve uygulaması en basit olan yöntem, soğuk kompost.
Eğer kompostlama işlemine fazlaca zaman ve vakit harcamak istemiyorsan bu yöntem ideal. Çünkü yapmanız gereken tek şey, kompost yapımına uygun bir kutu ya da kabın içine yeşil ve kahverengi renkteki malzemeleri eşit miktarda doldurmak. Evdeki gıda atıklarınıza dikkat çekme zamanı atmayın, dönüştürün.
ALKIŞLAR TUDUN'UN KADINA ŞİDDET SERGİSİNE
Kadına şiddete dikkat çeken sergiler her zaman ilgimi çekmiştir. Ressam Mine Tudun'unki de çok düşündürücü. Birçok solo sergiye ev sahipliği yaparak sanatçı ve sanatseverleri bir araya getiren etkinliklere destek veren Hilton Istanbul Maslak, ekim ayında ünlü ressam Mine Tudun'un "Kadına Şiddet" temalı sergisine ev sahipliği yapıyor. Türk resminin uluslararası alanda tanınan isimlerinden Tudun'un eserleri 15-22 Ekim tarihleri arasında lobi alanında yer alan sanat galerisinde sergilenecek. Türk resminin uluslararası alanda tanınan ressamlarından olan ve Rotterdam'da yaşayan Mine Tudun, yağlı boya, sulu boya, karışık teknik ve gravür çalışmalarıyla tanınıyor. Hilton Istanbul Maslak ziyaretçileri "Kadına Şiddet" temalı bu özel sergi sayesinde Tudun'un resim dünyasında iz bırakan eserlerini yakından görme fırsatı bulacak. Yolunuz düşerse sergiyi görmeden geçmeyin.
MÜDAHALE GÖRÜLMEYE DEĞER
İstanbul'un tarihi semtlerinden Gümüşsuyu'nda yer alan The Artisan İstanbul Hotel, kendine özgü yarattığı sanat, gastronomi ve tasarım odaklı dünyasıyla farklı deneyimlere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Contemporary İstanbul ile eşzamanlı olarak 7 Ekim'de başlayıp 7 Kasım'da sona erecek "Müdahale / Intervention" sanatçılar tarafından otele yapılan müdahaleyi izleyicisi ile buluşturuyor. Sergide sosyo-politik konulara, insanlığa ve eşitliğe ses olan eserler, toplumun her kesimine hitap ederken; yaşayan bir mekanda evrensel bütünlüğe ithaf edilmiş bir deneyim olarak izleyicinin karşısına çıkıyor. Sergide Ayça Telgeren, Azade Köker, Canan, Elif Uras, Eşref Yıldırım, Fırat Engin, Fırat Neziroğlu, Lara Ögel, Leyla Emadi, Memed Erdener, Merve Dündar ve Nancy Atakan'ın eserleri yer alıyor. Kadın hakları ve sosyal eşitlik kavramları için farkındalık yaratmak fikriyle hazırlanan mekana özgü sergi; günlük yaşantımızda karşımıza çıkan evrensel değerlere çok boyutlu anlamlar katmayı hedefliyor. Benim en çok ilgimi çeken Köker'in eseri mutlaka görülmeye değer.