Pandemi, deprem, müsilaj, sel felaketi, susuzluk derken şimdi de içimizi yakan yangınlar… Sadece biz değil tüm dünya aynı acı, aynı iklim kriziyle karşı karşıya. İtalya, İspanya, Yunanistan, Afrika, ABD, tüm dünya sanki tarihinin en kötü zamanlarını yaşıyor.
"Ben kendi çapımda ne yapabilirim ki" demeyin. Yardım edin! İklim krizine dikkat çekin. Örneğin beslenme tarzını değiştirmekten başlayabilirsiniz. Yediğiniz etlerin küresel ısınmaya sebep olduğunu biliyor muydunuz? İklim değişikliğine en fazla etkide bulunan faktör gıda sanayi, özellikle et ve süt ürünleri. Et üretimi üç farklı biçimde küresel ısınmaya neden oluyor. Bunlardan ilki; sığırların yediği otları sindirme sürecinde çıkardığı metan gazı, sera gazlarından biridir. Woods Hole Araştırma Merkezi tarafından yapılan araştırmada, büyükbaş hayvanların dışkılarından çıkan metan gazlarının küresel ısınmanın en önemli nedenlerinden biri olduğu ortaya çıktı.
İkincisi; insanların beslenmesi için kullanılabilecek mısır, soya gibi ürünler sığırları beslemek için kullanılıyor. Üçüncüsü ise sığır beslemek fazla miktarda su tüketimi, sera gazı salan gübre kullanımı ve geniş arazilerin otlak olarak kullanılması anlamına gelir. Bu arazilerin bir kısmı ormanları yok ederek elde edilir. Bu konuda fark yaratmak için ille de vejetaryen veya vegan olmak gerekmiyor elbette.
Et tüketimini yarıya indirmek bile karbon ayak izinin yüzde 40 azaltılmasını sağlar. 2 yıldır hiç et tüketmeyen biri olarak yaşadığım iç huzuru anlatamam. Önce bireysel farkındalık, sonra toplumsal farkındalığa ihtiyacımız var. En hızlı şekilde de küresel farkındalık seviyemizi yükseltip tüm dünya olarak önlemler almamız gerekiyor. Et yememeyi bir düşünün derim.
ÜLKEMİZDE İKLİM BAKANLIĞI KURULMALI MI?
İnsanoğlunun geçmişten günümüze, 'doğaya egemen olma' ve 'doğayı hoyratça kullanma' eğilimi dünya toplumlarının temel sorunlarından biridir. Yangınlarla mücadele ettiğimiz şu günlerde bir iklim bakanlığımız olsa nasıl olurdu acaba? Almanya'da iklim değişikliğiyle mücadele için yeni bir bakanlık önerisi geldi. Yeşiller Partisi, bir sonraki hükümette İklim Koruma Bakanlığı'nın kurulmasını istedi. İklim aktivistlerinden oluşan bir bakanlık düşünün, bizde de olsa güzel olmaz mı? Bakanlığımız olmasa bile iklim zirveleri artmalı, iklim felaketine karşı neler yapılabilir öneriler sunulmalı.
Şu anda kömürden çıkış ulusal bir hedef olarak ortaya konmuyor olsa da, önceden planlanmış kömür yatırımlarının bir kısmının iptal olması da emisyonların artış hızını düşürmeye yönelik güzel bir fırsat. Daha fazla yenilenebilir enerji kullanımına ihtiyaç var. Rüzgar, güneş, biyokütle, birleşik ısı ve elektrik tesisleri. Örneğin binalarda, endüstride, elektrikli ev aletlerinde enerji verimliliği hususunda iyileşmeler. Yeni yolcu arabalarından kaynaklanan karbondioksit emisyonlarının azaltılması... En büyük katkıyı biz yapalım. Bir de bölünmeyelim çünkü bir olunca güzeliz.
OFFSPRING AŞISIZ ÜYEYİ GRUPTAN ATTI
"Ben olsam, aynısını yapardım" diyen kaç kişiyiz? ABD'li dünyaca ünlü müzik grubu The Offspring'in davulcusu Pete Prada Covid-19 aşısı olmadığı gerekçesiyle gruptan çıkartıldı. Ayrılığı sosyal medya hesabında duyuran Prada, aşı olmamak için geçerli tıbbi sebeplerinin bulunduğunu ancak grup üyelerinin bu koşullarda stüdyo kayıtlarında ve konserlerde birlikte çalmanın riskli olduğunu söyleyerek kendisini gruptan çıkardığını belirtti.
Siz aşı olmamış iş arkadaşıyla çalışmak ister misiniz? Zorunlu değilsiniz elbette ama, aşı olmak, kişinin topluma karşı sorumluluğu değil mi? Nerede toplumsal sorumluluk, nerede toplumsal bilinç! Bravo Offspring.