Bugün o gün; babası gerçekten var olana heyecan, babası olmayana acı ve özlem, babası olup da olmayana boşluk duygusu veren gün. Bütün duyarlı babaların Babalar Günü kutlu olsun! Baba olmak başlı başına bir hissiyatken bir de bunu kız çocukları olanlardan dinlemek gerek. Başarılı sanatçı Gökhan Türkmen onlardan biri… Kızlarına aşık, her fırsatta, onlardan çok şey öğreniyorum, diyor. Bu Babalar Günü'nde hem "7" adlı yeni stüdyo albümünü hem babalığı hem de sosyal sorumluluk projelerini konuştuk…
Her fırsatta eşim Sinem ve kızlarımdan çok şey öğreniyorum diyorsunuz, neler öğrendiniz?
Ben genelde kadınlardan çok şey öğreniyorum. Dişil enerjisine alışıktım, ablamla yaş aralığım çok düşük, bütün her şeyi ondan öğrendim ve gerçekten bir kadınla nasıl konuşacağımı, bir kadına nasıl davranacağımı, ne yapacağımı hep ablamdan öğrendim. Onun için herhalde Allah dedi ki, al sana 2 tane de kız evlat vereyim, kurtulamayacaksın kadınlardan. O yüzden de çok şey öğreniyorum tabii ki. Bir erkek olarak kendimi daha fazla kontrol edebilmeyi, daha narin, daha kibar olmayı öğreniyorum onlardan. Öyle alıştığım için de öyle davranmak zor gelmiyor açıkçası.
Çok değiştirdi mi sizi babalık?
Kız çocuğum olmasını çok istiyordum ve baba olmayı 23-24 yaşından itibaren kafama koymuştum. Tabii ki değiştirdi ama düşündüğüm şeyleri yaşıyorum. Otokontrolü yüksek bir adamdım beni daha da otokontrollü yaptı. Obsesif bir adamdım daha rahat olmaya başladım. Kendinize daha fazla özen gösteriyorsunuz. Onların daha da büyüdüğünü görmek için onlara daha layık olabilmek için daha çok kitap okumak istiyorsunuz, daha çok bilgi sahibi olmak istiyorsunuz... Ha bir de onlara yetişebilmek için enerjim artmış olabilir.
Çok güzel sosyal sorumluluk projeleriniz var. Onlardan da biraz bahsedelim?
Ben ölene kadar büyük ihtimal Sinem de, ben de orman yapmaya devam edeceğiz. Geçen gün Melike Turgut ormanını bitirdik, bir sonraki de aramızdan ayrılan başka bir kişinin ismine uygun olacak. Benim bırakabileceğim en doğru şey yeşil doğa ile ilgili olan şeyler. Çocuklar için ne yapabilirim kafasındayım.
BENİM İÇİN 'İYI YAŞAMAK' ANDA KALMAK
İyi yaşa diyorsunuz, iyi yaşamanın tanımı nedir sizce?
Bu albümde şarkı söyleyen Gökhan Türkmen biraz daha gamsız, biraz daha anı yaşamaya çalışan, biraz daha bazı şeyleri takmayan bir adam. Ben de biraz böyle olmaya çalışan bir adamım. Benim için İyi Yaşa'nın anlamı, anda kalmaya çalışmak, anda yaşamak, dilediğin gibi hareket etmek, kimseden utanmadan çekinmeden dans etmek. Bence bu iyi yaşamın tanımı.
SAYILARIN VE HARFLERİN GÜCÜNE İNANIYORUM
Nedir 7'nin sırrı?
Yediyle alakalı çok şey çıkmaya başladı karşıma, albüm ismini de şarkının isminden yapmayı çok sevmiyorum o yüzden de başka bir şey bulmak istiyordum. Yedi bizim için çok değişik, düşününce bizim Sinem'le evliliğimizin yedinci yılı, kızım yedi yaşına girdi, benim yedinci stüdyo albümüm, bir sürü şey var daha yediyle alakalı. Yedi şarkı var albümde ve bu yedi şarkıyı da ben albüm öncesinde düşündüm öyle attım. Yani 7 şarkı yaparım 3 tane versiyon koyarım onunla tamamlarım diye düşündüm. Sayı da çok evrensel bir şey, o yüzden de tatlı güzel bir şey olur diye 7 koyduk ismini.
Sayıların uğuruna inanıyor musunuz?
Ben numerolojiye dikkat ederim zaten çocukların ismini de ona göre koydum. Nil'in ismini N ile başlayıp L ile biten ismi 3 harfli olan çocukları nasıl bir gelecek bekliyor falan çok araştırarak koydum. İnanıyorum sayıların ve harflerin gücüne o yüzden de öyle şeyleri seviyorum.
Konserler belli olmaya başladı mı?
Bu ay 2 tane konserimiz var, 25'i ve 26'sı Konya ve Adana sonra Datça, Bodrum, Marmaris var Ağustos'ta. Gün batımı konserlerimiz olacak açık havada yarı kapasiteyle seyircinin ilgisini bekliyoruz. Onların ilgisi çok önemli, bu iş seyirci ilgisi ile devam eder yoksa performans etkinlikleri düşüşe geçebilir.
"SANATÇININ KALİBİ OLMAMALI"
Dediniz ki gönlüm nasıl isterse öyle müzik yapıyorum ama müzik sektöründe de belli başlı kalıplar var. Şarkılar 3 dakika olsun radyolar çalmaz gibi... Sizin bu konuya bakış açınız nedir?
Benim slow şarkılarım 4.5 dakika falan oluyordu, müzisyen arkadaşlarım da, abi çok uzun radyo da çalmaz, derlerdi. Ama çalmazlarsa çalmasınlar diyorum... Bir ressam düşünün, abi kırmızı çok kullanmışsın bence insanlar beğenmez, diyorsun. Böyle bir şey değil sanat. Sen istediğin şeyi yaparsın, senin gibi insanlar, senin hayranın arkanda oluyor. Ben bu şekilde tercih ediyorum. Zaten benim gibi hisseden adam beni dinlesin. Kalıba sığma kafasında olan bir adam olmadım. Zaten sanatçının öyle bir kalıbı olmamalı. Uzun kısa kavramını tartışacak biriyle ben zaten hayatı da tartışamam.