Paradoksal biçimde, pandemi bir birçok insanın yaşam standardını yükseltmesine sebep oldu. 'Saçmalık, insanlar işsiz, hangi yaşam standardı?' dediğinizi duyar gibiyim ancak araştırmalar gelecek kaygısıyla beraber birçok kişinin 'Ne yaptıysam şimdi yaptım' sendromuna yakalandığını ve birden fazla işle bu zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştığını gösteriyor. Gerçekten de etrafımda ne kadar insan varsa her gün başka bir iş gündeminden bahsediyor.
İçinde bulunduğumuz dönem yeni bir iş kurmak için olağanüstü riskli zamanlar olarak görünse de krizden fırsat doğuranları hayranlıkla takip ediyorum. Sağlığa yatırım yapanlar örneğin, e-ticaret, anlayan anlamayan borsaya kenarından köşesinden dahil olanlar, kolonya ve maske işini büyütenler, tarım ve daha nice iş kolu yükselişe geçti.
Vahşi kapitalizm pandemiden güçlenerek çıkacak mı, şimdilik bilinmez, bunu ancak ilerleyen zamanlarda yaşayarak hep birlikte göreceğiz. Pandemide iş hırsıyla beraber ortaya çıkan bir başka durum da statü bağımlılığı oldu. Bu süreç kimine unvanların hiçbir öneminin olmadığını hatırlatırken kimine de mutluluğun statüyle geldiğini gösterdi.
Varoluşu sadece bir unvandan ya da koltuktan ibaret olan insanlar sahip olduklarını kaybedeceğini düşünerek daha da hırçınlaştı. Yetmezmiş gibi daha başka statülerin peşine düştü. Her şeyi yapabilircesine, her şeyi isteyenler türedi birden. Bu tür; saygınlığı sahip olunan koltuk ya da statüde bulmayı bekliyor. Statü bağımlılığının önlenemez arayışı, dilerim normallleşmeyle beraber biraz hafifler aksi takdirde daha çok koltuk kavgalarına tanık oluruz.
KAPLICA MERAKLILARI BODRUM'DA NE YAPIYOR?
Araştırmalara göre, Türkiye jeotermal kaynakların çokluğu ve potansiyeli açısından Avrupa'da birinci, dünyada ise ilk yedi ülke arasında yer alıyor. Üstelik Türkiye'deki termal sular Avrupa'daki termal sular ile karşılaştırıldığında, debi ve sıcaklık açısından daha üstün nitelikler taşıyor.
Şimdi bu bilgileri neden sizinle paylaşıyorum, hem gururlanalım hem de pandemide ülkemizi tanımaya zaman ayıralım diye. Kaç zamandır iyi bir kaplıca arayışındaydım kim derdi ki onu yıllardır sadece deniz, kum, güneş, huzur diye gittiğim Bodrum'da bulacağımı. Yanlış duymadınız tek ben değil birçok arkadaşım kaplıca için Bodrum'a gittik.
Bodrum'un ilk lüks kaplıca oteli olan Sianji Well-Being Resort, evlere kapanarak geçirilen, kaygı ve yoğun stres dolu salgın travmasından arınmak isteyenlere sudan gelen şifayı sunuyor.
Bu zamanda stresten arınmak gerçekten çok önemli, bağışıklık sistemini destekleyici 4 ayrı sağlık ve diyet programı, 7 farklı spor aktivitesi de cabası. Babil'in asma bahçelerinden esinlenerek dizayn edilen Sianji Well-Being Resort Kaplıca Bodrum bu mevsim de denize girmemizi sağladı. Kaplıcanın yanı sıra gençleşme tatili yapanlar da var burada, antiaging diyeti uyguluyorlar.
HER İLMEK BİR KADINA DESTEK
Her İlmek Bir Kadına Destek projesiyle alkışı hak eden DESA, kadınların iş hayatına katılımını desteklemek ve yaşamın her alanında fark yarattıklarının altını çizmek amacıyla hayata geçirdiği Her İlmek Bir Kadına Destek projesiyle Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ile iş birliği yaptı.
Proje, kadınların ekonomik ve sosyal yaşama aktif katılımını sağlamak için hem kurum politikasıyla, hem de finansman olanaklarıyla fark yaratmayı hedefliyor. Bu hedefle yola çıkarak satışa çıkacak olan yüzde 100 el işçiliği ile üretilen deri çantalar, KEDV'in desteklediği kadın kooperatifleri tarafından hazırlandı. DESA satıştan elde edilecek gelirin belli bir kısmını ise KEDV'e bağışlıyor.