Şu günlerde tek bir gerçek var; tüm dünya henüz ilacı bulunmamış bir küresel salgın için büyük bir mücadele veriyor. Herkesin acısının ortak olduğu şu dönem hepimiz aynı sosyal adaletin, eşitliğin içindeyiz. Evlerden çıkmıyoruz çünkü sağlıklı günlere kavuşmak için, toplum ve sevdiklerimiz için yapabileceğimiz en iyi hareket bu. Dışarı çıkmak ne kadar düşüncesizlik ve bencillik ise 'Karantinada sıkıldım, yeter artık' demek de öyle.
HİÇ SIKILMIYORUM
Benim de karantinamın sekizinci günü... Sürekli 'Ne yapıyorsun, sıkılmıyor musun?' diye soruyorlar, inanın sıkılmaya bir dakika vakit olmadı, öyle yoğun geçiyor ki günlerim... Sanal müzeler, online eğitimler, canlı konserler, yemek, ev işi, kitap, dizi film, houseparty'de arkadaşlarla gün değerlendirmesi derken 24 saat yetmiyor. Üstelik bizim karantinamızdan ne olur ki... Bizden önce koronavirüsle başa çıkmaya çalışan Çin'e, İtalya'ya bakın, onların yaşadıklarını da bir düşünün... Aslında empati yetimizi geliştirmemizi sağlayacak en güzel zaman.
Ben de virüsün en çok sarstığı İtalya'da 24 gündür karantinada olan arkadaşım Merve Hasman'la konuşurken yaşıyorum aynı durumu... "New York'tan döndün, iyi misin?" diyor, "Sen bizi boşver, asıl senin için nasıl geçiyor orada karantina günleri?" diye soruyorum. O bizden önce o korkuyu, stresi yaşayıp evine kapandı. Hatta gözleri dolu dolu sosyal medyadan Türkiye'yi uyaran bir video paylaşarak "Lütfen evlerinizden çıkmayın" dedi.
24 gündür evden dışarı adımını atmayan Merve'nin bir arkadaşının babası virüsten dolayı vefat etmiş İngiltere'de. Bir arkadaşı ve aile hekimleri de Korona kapmış. Çok üzgün.
YAŞLILAR HİÇ ÇIKMIYOR
Bizde 65 yaş üstüne getirilen sokağa çıkma yasağından konuşulurken, "İtalya'da yaşlılar ne yapıyor?" diye soruyorum, "Burada durum her geçen gün daha da ağırlaşıyor, yaşlılar asla evden çıkmıyor" diyor. Balkonlarda konserler devam ediyormuş. Her aileden sadece bir kişinin markete çıkma izni varmış, eşi Tomasso Salvatori gidiyormuş. Sadece banka, süpermarket ve eczaneler açıkmış. Çalışmak zorunda olmayanların dışında sokakta insan da yokmuş.Hasman'ın karantinadakilere mesajı ise şöyle: "Bu zamanda insanın kendini tanıması ve kendiyle keyif alabilmesi çok önemli. Bu yolculuktan sağlam çıkanlar çok başka bir hayat yaşayacaklar."
Evde kalmaya devam edelim lütfen.
MERVE'NİN KARANTİNA ÖNERİLERİ
Kitap: "Son günlerde Raffaele Morelli'nin kitaplarını okuyorum.
"Dizi: "Friends', 'Jet Sosyete' gibi iç açıcı şeyler izlemeyi tercih ediyorum. Netflix'te inanılmaz biyografiler var. Nina Simone'unkini şiddetle tavsiye ediyorum. Hayatı anlamak adına çok güzel yapılmış."
Spor: "Evde ufak yürüyüşler yapıyorum. Bir taraftan ev işleri, diğer taraftan da online işlerle günümü dolduruyorum."
BELİRTİSİ OLMAYANA İTALYA'DA DA TEST YAPILMIYOR
İtalya'da virüse dair herhangi bir belirtisi görülmeyen kişilere buradaki gibi test yapılmıyormuş. Merve Hasman'ın aile sağlık merkezindeki doktorunun korona olması nedeniyle yeni bir doktor atanmış. Merve ve eşini sürekli arayıp kontrol ediyorlarmış 'Nasılsınız?' diye. İtalya'da 24 saat devlet bilgi akışı sağlıyormuş. "Türkiye'yi de takip ediyorum buradan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca çok iyi yönetiyor durumu" dedi.
Merve Hasman karantina günlerinde çok fazla kitap okuduğunu da sözlerine ekledi.
SALGINLA LUGATIMIZA GİREN İKİ SÖZCÜK
1-KORONAFOBİ
Tüm dünyayı tehdit eden salgınla birlikte hayatımıza Koronafobi diye bir terim de girdi. Sosyal medya ve arkadaş gruplarından edindiğimiz yalan yanlış bilgiler ve haberler, korku ve panik duygularını daha da tetikliyor. Bu durumun adı ise Koronafobi. Online nefes terapileriyle sakinleşip virüsle olan mücadelemize devam ediyoruz.
2-KORONABUDDY
Bu süreçte sosyal mecralarda aynı konuyu konuştuğunuz, ortak acıyı paylaştığınız kişilere Koronabuddy deniyor. House Party aplikasyonuyla arkadaşlarınızın evine girip birçok Koronabuddy edinebilirsiniz.