Ben 27 yaşındayım ve iki ay sonra evlenmek üzere gün aldık. Evlilik muameleleri için belediyeden bazı kan testleri istediler. Ben çocukken sarılık geçirmiştim. Bu yüzden korkuya kapıldım. Eğer şimdi hasta çıkarsam evlenemez miyim? Bu testlerin istenmesinin amacı nedir acaba?
Evlilikten önce adayların yaptırmaları önerilen bazı laboratuvar tetkikleri vardır. Bu testler birçoğumuza angarya gibi gelir, hatta bir kısmımızı tedirgin eder. Sanki testlerde bir hastalık belirlenirse, evlilik engellenecek sanırız. Fakat gerçek bu değildir. Testlerin istenmesindeki tek amaç; toplumumuzu tehdit eden sağlık sorunlarını bir vesile ile tespit etmek ve sağlıklı nesiller yetiştirmektir. Yaptırılması önerilen tetkiklerden başlıcaları; hepatit B, AIDS (HIV), talasemi (Akdeniz anemisi) ve frengi (sifiliz) tarama testleridir. Kısaca neyin ne için istendiğine göz atalım; Hepatit B; karaciğerde yerleşen bir virüsün yol açtığı hastalıktır. Kişiden kişiye kan yoluyla veya cinsel yolla bulaşabilir ya da doğum sırasında anneden çocuğa geçer. Bu hastalığın önemi; klinik belirtiler ortadan kalksa bile hastaların taşıyıcı hale gelebilmeleri ve yukarıda belirttiğimiz yollarla başkalarına da hastalığı bulaştırabilmelerinden kaynaklanır. Eğer taşıyıcılık bilinmez ise hastalık, kişilerde kronik karaciğer hastalıklarına yol açabilir. Yapılan tarama testleri ile hastalık öğrenilir ise; hasta olan kişi tedaviye yönelir, hasta olmayan eş ve doğacak çocuklar ise aşı ile koruma altına alınabilir. AIDS (HIV); ne mutlu ki yurdumuzda Afrika ve bazı Batı ülkelerinde olduğu kadar toplum sağlığını tehdit eder boyutta değil. Buna karşın alınacak önlemler, korkulu rüya görmemizi engelleyecektir. HIV de aynı hepatit B'nin bulaştığı yollarla bulaşır ve onun gibi basit bir test ile tespit edilir. Evlilik öncesi bu tarama testini yaptırmak, ailesinin ve toplumun sağlığını önemseyen her modern insanın görevidir.
SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN
Talasemi (Akdeniz anemisi); özellikle Güney kesimlerinde yoğun olmakla beraber yurdumuzun her kesimindeki insanlarda bulunabilen bir kansızlık türüdür. Anne ve babadan çocuklara geçer. Taşıyıcılarda hastalık belirtisi bulunmazken, her ikisi de taşıyıcı olan anne babanın çocuklarında ağır tablolar ortaya çıkabilir. Bu durum gebelik öncesi bilinirse, çiftlerin hasta çocuk doğurması önlenebilir, sağlam çocuk sahibi olmalarına yardımcı olunur. Sifiliz (frengi); antibiyotikler etkili şekilde kullanılmaya başlamadan önceki dönemlerin en korkulan hastalığı! Bugün artık başarı ile tedavisi mümkün. Hastalığın özelliği, çeşitli dönemler içermesi ve bu dönemler arasında sessiz kalmasıdır. Hasta olduğunun farkında olmayan anne, doğumsal hastalıklı bebekler dünyaya getirebilir. Yukarıdaki yazıdan da anlaşılabileceği gibi; hiçbir tetkik amaçsız istenmemektedir. Hastalık ve sağlık, evliliğin ayrılmaz parçalarıdır ve sağlığı korumak en önemli görevdir.