Hadise'nin zayıf hali, milletçe hepimize dert oldu.
Ben de konuya uzak duramayıp bir-iki ay önce birkaç satır yazmıştım.
Ben, ünlülerin diyet reçetelerini anlatmalarına karşıyım çünkü kadınlar o reçeteler ellerinde dolaşıp aynı rejimi uygulamaya çalışıyor. Bu da iyi bir şey değil!
Fakat şimdi olay başka bir noktaya taşındı. Hadise'nin verdiği kilolar herkesin derdi tasası oldu.
Ben de bir süre aynı dertten sıkıntı çekmiş biri olarak konuya yeniden dahil oldum.
Nedendir bilinmez, insanlar birbirlerini gördükleri anda 'Nasılsın, nasıl gidiyor?' muhabbetinden sonra, sözü şöyle bağlıyor: "Kilo mu aldın sen!" ya da "Çok mu zayıfladın sen?"
Bana da o kadar çok soruldu ki bu soru, karşımdakine o an "Sana ne?" demek istedim.
KENDİMİZE GELSEK KEŞKE
Kadın mısın, derdin var!
Zayıflasan kabahat, kilo alsan kabahat.
Kadının kadına ettiğini kimse yapmaz; sanki hepimiz birbirimiz için yaşıyoruz. Sanki herkesin kalıbına, kuralına uymak durumundayız.
Bana "Çok incelmişsin" diyenlerin yüzde 80'i fazla kiloluydu! Haydi bakalım, buna ne demeli?
Sosyal medyada Hadise'ye "Sen ne biçim olmuşsun ya!" diye seslenenler varmış.
Tanımıyoruz tabii kendilerini; enleri-boyları kaçtır bilmiyoruz.
Birini bulduk mu, eleştirinin hazzıyla kendimizden geçerken, kafamıza bir taş düşse bir yerlerden.
Kendimize gelsek, ne yaptığımızın farkına varsak keşke...