Euro 2012 grup elemelerinde Belçika ile oynadığımız maçı izlemek için Brüksel'e gittik. Seyahatinizin nedeni bir spor karşılaşmasıysa şayet, kendinizi İstanbul'da gibi hissediyorsunuz.
Uçak yolculuğunda başlayan buluşmalar, gittiğiniz şehrin değişik yerlerinde devam ediyor.
Brüksel de bu açıdan öyleydi. Her yerde; sokakta, alışverişte, restoranda maçı izlemeye gelen Türkler'le karşılaştık. Herkesin bir fikri vardı ama herkes Belçika-Türkiye karşılaşmasından çok Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'in görevi bırakıp bırakmayacağını, Hiddink'in gidip gitmeyeceğini konuştu.
Mahmut Özgener ile bir öğle yemeğinde buluştuk grup olarak.
Başkan; maça kadar Hiddink konusunda konuşmayacağını, ayrıca Hiddink'le de konuşmayacağını söyledi.
PENALTI KAÇTI, RAHATLADIK
Ve gelelim maça...
Heyecanla gittik... Belçikalı fanatiklerin arasından geçerek stada ulaştık.
Taşkınlık yaptılar mı?
Evet... Ama bizimkilerin taşkınlığı yanında onlarınki konuşulmaz bile...
Birazdan anlatacağım.
Maça gelince...
Heyecanlıydı. Karşı takım penaltıyı kaçırınca içimiz rahatladı.
Türk tribününde kaleci Volkan'ın eşi Zeynep de vardı.
Maçı ayakta izledi. Böyle tansiyonu yüksek maçlarda insanın eşini izlemesi pek kolay olmasa gerek.
Maçtan keyifli ayrıldık.
Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener ile eşi Yüksel Şener de grubumuza katıldı, hep birlikte otobüsümüze bindik.
Ve o andan itibaren gördüklerimiz hepimizi utandırdı.
Belçika'da yaşayan Türk gençlerin otobüs çevresinde Sadri Başkan'a yaptıkları çirkin tezahüratı anlatacak kelime bulamıyorum.
Şener, Milli Takım'a destek olmak için oraya gelmiş.
Ama holiganların umurunda mı?
Futboldaki fanatizmi bir kenara bırakın; bu gençlerin Avrupa'nın göbeğinde yaşamalarına rağmen bu kadar geride olmalarını görmek bile çok üzücüydü.
Maçtan sonra otelimize döndük.
Aaa, Hiddink bizden önce gelmiş, lobide arkadaş grubuyla buluşmuş, içkisini içip sohbeti koyulaştırmış.
Beraberliğe razı olan hoca amacına ulaştığı için belli ki rahatlamıştı. Ve tabii önümüzdeki günler için yeni bir oyuna başlıyordu:
Gidecek mi, kalacak mı?