29 Ekim'de CHP'li belediyeler "Cumhuriyet kutlaması" süsü verilmiş ve Türk bayrağı ile kamufle edilmiş "arpalıkları" konser bahanesiyle yandaş şarkıcılarına bir güzel dağıttılar.
Kapısında işten atılan işçilerin protesto gösterisi yaptığı İzmir'in CHP'li Konak Belediyesi konser için Şevval Sam'a 5 milyon 300 bin lira ödedi.
Sahilleri lağım kokan İzmir'in CHP'li Büyükşehir Belediyesi de geçtiğimiz yıllarda İzmir'in kurtuluş yıldönümü gerekçesiyle sadece 1,5 saat süren Tarkan konserine 23,5 milyon, yılbaşındaki Gülşen konserine ise 10,2 milyon lira saçmıştı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 29 Ekim konseri için Hadise'ye 6 milyon lira ödediği de medyada çarşaf çarşaf yer aldı.
Tarsus Belediyesi'nin ise İrem Derici'nin verdiği konser için 3 milyon liraya anlaştığı konuşuluyor.
Öyle ki, Halk TV'de ana haberi sunan İsmail Küçükkaya bile canlı yayında bu savurganlığı eleştirerek CHP'li belediye başkanlarının 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle düzenlenecek konserlerle ilgili sanatçıların etkisi altında kaldığını söyledi. Küçükkaya, elinde 20 tane isim olduğunu belirterek yapılan bazı teklifleri de paylaştı.
Sahillerinde balıkların öldüğü, sokakları çöp dağları ile dolu, maaş alamayan işçilerini kapıdan kovan, devlete SGK borcunu bile ödemekten aciz CHP'li belediyelerin bu hovardalığı, son seçimde kendilerine oy verenleri bir hayli pişman etmiş görünüyor. O sanatçılara gelince: Aranızdan biri çıkıp da "Ben para karşılığı Cumhuriyet konseri vermeyi zul sayarım. Orkestramı, ışığımı, dekorumu da ben öderim. Ücret istemiyorum" dese ya... Madem Cumhuriyet'e ve Atatürk'e sevdalısınız, belediyelere ihtiyaç duymadan bir stadyumda toplanıp sizi var eden halkınıza, çok sevdiğiniz milletinize "Bu da bizden olsun" deyip ücret almadan, belediyelerin borazanlığına soyunmadan bir bayram konser hediye etsenize...
Nerdeee?..
O mühendise ödül verilmeli
29 Ekim sabahı her yıl olduğu gibi vatan millet sevdalısı, Atatürk milliyetçisi olarak yetiştirmeye çalıştığımız kızımızın yer aldığı cumhuriyet kutlamalarını izlemek üzere okulundaydık.
Yine muhteşem bir kutlama etkinliği düzenlenmişti. Gösterinin bir yerinde minikler bir pankart oluşturdular. Üzerinde "Daha çok çalışıp, daha çok üreteceğiz" yazıyordu. Nasıl duygulandım, anlatamam.
TUSAŞ saldırısının ardından binadan çıkan pırıl pırıl bir Türk mühendisinin ağzından çıkmıştı o cümle. Sonunu da "İnadına..." diye bağlamıştı. Bu cümle kısa sürede öyle benimsendi ki adeta bir vecizeye dönüştü.
Günlerdir o genç mühendisle yapılacak röportajı bekliyorum. Yok...
Haydi onu da geçtim. TUSAŞ yönetimi o cesur yüreği onore edip, ödüllendirdi mi onu da bilmiyorum.
Her ikisi için de vakit geç değil...
"Bayraktar candır"
Yerli ve milli silah sanayiimizin, yeni harp teknolojilerinin tanıtıldığı SAHA EXPO Fuarı'nı ziyaret eden Ukraynalı bir kadının sözlerine rastladım sosyal medyada gezinirken. Şöyle diyordu: "Biz para topladık ama Bayraktar bize uçakları verince çok mutlu olduk. O yüzden Bayraktar logosunu görünce biz Ukraynalılar çok duygulanırız. Bayraktar candır." Eminim Azerbaycanlı kardeşlerimiz de aynı duygular içindedir. Hatta Libya'da, Orta ve Güney Afrika'da yıllardır sömürge düzenine direnen halkların özgürlük savaşçıları da... ABD ve Almanya'nın silah ambargoları altında inim inim inleyen Türkiye'den, teknolojisiyle dünya mazlumlarına umut olan Türkiye'ye...
Şükürler olsun.
Gaf'let kürsüsü
Fetö'nün tabutuna serilen örtüde Siyon yıldızı ve Hıristiyan haçı vardı. Cenazede tekbir getirmek de yasaklanmıştı. Şimdi kimin kuyruğuna takıldığınızı anladınız mı ahmak sürüsü?
Zap'tiye
29 Ekim'de Türk araştırmacı Cemil Emre Yavaş ve ekibi, depremleri yüzde 98.53 isabetle bir ay önceden tahmin eden bir yapay zeka algoritması bulduklarını açıkladı. İşte Cumhuriyet böyle kutlanır!
Ne demiş?
"Selçuk Bayraktar yakıtı bor madeni olan ve havada 33 gün ikmalsiz kalabilen SİHA üreteceğimizi söyledi. Gel de bunu rakı içip ayakta 3 saat kalamayanlara anlat." (Sosyal medyadan)