Ankara'da TUSAŞ'a yönelik menfur saldırı bana şunları söyledi:
PKK ve DEM'in tasması kendilerinde değildir. Tasma sahipleri istemedikçe, adı terör örgütü olan bir oluşumdan barış ve huzur beklemek hayaldir.
Ne ABD ne İsrail ne de Avrupa'daki yardakçıları Türk ve Kürt halklarını birbirine yaklaştıracak her adımın altına mayın döşeyecektir.
Kürt halkının bizzat kendisi, tercihini terör örgütü, onun siyasi uzantısı ve onları güdenlerden yana kullandıkça bu ülkeye huzur gelmeyecektir. Bu konunun tek çözümü, yüzyıllardır kardeşçe yaşadığımız Kürt vatandaşlarımızın inisiyatifine bağlıdır.




Eylemin yeri ve zamanı da komplonun derinliğinin bir başka ifadesidir. Saldırı tarihi için Türk Silah Sanayii ve buna bağlı teknolojilerin İstanbul'daki fuarda görücüye çıktığı gün seçilmiş, bu sayede öncelikle prestije zarar verilmesi hedeflenmiştir. Eylemin aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kazan" kentindeki BRICS görüşmelerine denk gelmesi de manidardır.
Mahal olarak, 15 Temmuz'da gösterdiği şanlı direnişiyle "Kahraman" sıfatını hak eden Kazan'ın tercih edilmesi de FETÖ ve PKK kardeşliğinin bir teyididir.
Yerli ve milli savunma sanayiinde elde ettiğimiz müthiş başarı, düşmanlarımızı fena halde paniğe sevk etmiştir.
Her şeye rağmen bu sinsi saldırı; barış ve huzur için atılan fedakar adımları tereddüde sevk etmemeli, tam aksine bu konudaki kararlılığı perçinlemelidir.
Çünkü acı veren hastalıkların, acı ilaçları vardır...

İşte "Devlet" adamlığı
Bana göre MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin çağrısı, 40 yıllık terör belasını bitirecek "yüzyılın hamlesi"dir. Bu yüksek stratejiyi anlayamamak için ya kör cahil ya da vatan haini olmak gerekir.
Bu deha ürünü plana göre Apo gelip TBMM kürsüsünden yapacağı tasfiye açıklamasıyla PKK'nın mağlubiyetini dünyaya ilan edecek.



Peki bu çağrı kabul edilir mi? Hiç fark etmez. Kabul edilse de edilmese de bundan Türkiye Cumhuriyeti kazançlı çıkacak. Silahlar bu çağrıyla bırakılırsa ülkeye huzur gelecek. Yok eğer Edirne ve Kandil, Apo'yu takmazsa, DEM ile birlikte PKK da sağduyu sahibi Kürt halkının önüne atılıp lime lime edilecek.
Tahminim, B planının geçerli olacağı yönünde. Tüm siyasetini terörün devam etmesi ve Apo'nun serbest bırakılması üzerine kuran DEM böylelikle dımdızlak ortada kalacak. Ayrıca DEM ve PKK'nın aslında örgüt ve parti liderleri tarafından değil, ABD ve İsrail'in direktifleriyle yönetildiği iyot gibi açığa çıkacak. Kimin terörden medet umduğu, kimin gerçekten barış istediği, Devlet Bahçeli'nin sarkıttığı bu turnusol kağıdının üzerine yansıyacak.
Bahçeli "Şah" çekti. Bakalım DEM Şah'ı mı yoksa Vezir'i mi feda edecek?..

Gündem sersemi olduk
Önce Narin, sonra Sıla bebek cinayeti... Ardından biri kafası kesilerek surlardan atılan iki genç kızımızın vahşice öldürülmesi... Henüz bunları hazmedememişken Kuvöz Çetesi'nin bebek katliamı. Ardından Devlet Bahçeli'nin tüm siyasi ve sosyal denklemlerin yeniden yazılmasına yol açan çıkışı... Derken Türk Savunma Sanayii'nin gözbebeği TUSAŞ'a yönelik, yeni çözüm sürecini ortadan kaldırmayı hedefleyen kahpe saldırı...
Gündem yüzünden topluca sersem olduk. Allah tüm haberci dostların yardımcısı olsun...

Gaf'let kürsüsü
Yayın yasağı konulmuşken televizyon kanallarında en stratejik tesislerimizden TUSAŞ'ın uydu görüntüleri eşliğinde eylemin detaylarını vermek de nedir?

Zap'tiye
Ahlaki kuraklık içinde kavruluyoruz. Şu mübarek cuma gününde hep birlikte vicdan duasına mı çıksak acaba?

Ne demiş?
"Daha çok çalışıp, daha çok üreteceğiz. Onlara inat..." (Saldırıdan kurtulan TUSAŞ mühendisinin sözleri)