Doktora, avukata, polise şiddetin son adresi hakemler oldu. Türkiye'yi yurt dışında da başarıyla temsil eden genç hakem Halil Umut Meler, Çaykur Rizespor maçı bitiminde Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca tarafından sahanın ortasında yumruklandı. Yere düşen Meler'in yüzüne ve vücuduna yerdeyken de defalarca tekme atıldı.
O yumruk ve tekmeler hakeme değil, direkt Türk Futbolu'na atılmıştır. FIFA, kendi kokardını taşıyan bir hakeminin saldırıya uğramasını asla cezasız bırakmaz. Bu olay gerekçe gösterilerek Türkiye'ye verilen organizasyonların iptal edilmesi bile beni artık şaşırtmaz.
Sırf bu nedenle dahi olayın faillerinin "en ağır şekilde" cezalandırılması gerekir. Cumhuriyet'in 100'üncü yılında dünyaya karşı bizi mahcup eden, yüzümüzü kızartanlara öyle bir yaptırım uygulanmalı ki, bir daha kimse böyle bir çirkinliği aklının ucuna bile getirememeli. Bir de kafamı kurcalayan bir soru var: Başkan da dahil, sahaya girme izni olmayanların orada bulunmalarını kim, nasıl açıklayacak?
Son sözüm: Bu olayın perde gerisindeki sorumluları; maç sonuçlarını sürekli hakem kararları üzerinden değerlendirip, kendi yetersizliklerini hakemlere fatura eden ve onları her fırsatta hedef gösteren bazı yönetici ve yorumculardır.
Su vatandır, koruyalım
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün DSİ'ye ait 369 tesisin açılışını yaparken suyla ilgili çok önemli konuların altını çizdi. Özellikle de su kaynaklarının korunması ve su israfının azaltılması konusundaki sözleri keşke basılıp, her yere asılsa diye düşündüm. Bu arada su seferberliği konusundaki hassasiyeti ve etkin çalışmalarından dolayı Emine Erdoğan hanımefendi de her türlü takdiri hak ediyor. Erdoğan ailesinin bu konudaki büyük çabasının, toplumun her kesimi tarafından desteklenmesi gerektiği kanısındayım.
Dünyanın üçte ikisi sudan oluşuyor. Ama içilebilir ve kullanılabilir su, bu varlığın sadece yüzde 5'ini oluşturuyor. Yani bu kaynak sonsuz değil ve hatalı kullanım nedeniyle günden güne azalıyor. Ülkemizin verimli su rezervi de sorumsuz israf, hatalı kullanım ve iklim değişikliği nedeniyle giderek tükeniyor.
Suyu önemsemeyişimiz aslında tarih boyunca dilimize de yansımış. Değer içermeyen mazeretlere her şeye "sudan sebepler" diyoruz mesela. Kıymetsizliğe vurgu yaparken "Sudan ucuz" terimini kullanıyoruz. Suyun nimet olduğunu görmezden gelip, "Su akar deli bakar" diyoruz. Oysa bütün bunların üzerini çizip, "Su gibi aziz ol" deyişini öne çıkarmamız gerek.
Unutmayın; su vatandır! Sınırlarımızı savunur gibi onu da koruyup, gözetmek zorundayız.
Gözünü sevdiğim Yeşilçam filmleri
Ekranlarda bir reklam serisi dönüyor sıklıkla. Zengin baba, kızının sevgilisi olan delikanlıya bir çanta dolusu para uzatıp, "Al bunu ve kızımın peşini bırak" diyor. Gencin gözleri fal taşı gibi açılıyor. "Ooo, çok iyi teklif ama önce bir sigorta şirketime danışayım" diyor.
Bir başkasında delikanlı genç kızın karşısında diz çöküp evlenme teklifinde bulunuyor. Kızımız evlilik değil de iş teklifi almışçasına "Hımm, güzel teklif ama önce sigorta şirketime sormalıyım" diyor.
Hey gözünü sevdiğim eski Yeşilçam filmleri... Ediz Hun, "Aşkımı parayla satın alamazsınız" diye haykırıp, kayınpederinin suratına o tomarları çarpmaz mıydı?
Filiz Akın, Cüneyt Arkın'dan evlilik teklifi aldığında bir an bile düşünmeden boynuna sarılıp, sonra da onunla el ele kırlarda tavşan gibi sekmez miydi? Tamam, biliyoruz, reklam dediğiniz "abartma sanatı"dır. İyi de abartırken bizi de sürekli eskiyi özleyen melankolik ihtiyarlara çevirmeseniz olmaz mı?
Gaf'let kürsüsü
Hakem döven Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca, geçen yıl Futbol Federasyonu'ndan "Centilmenlik Ödülü" almış!
Zap'tiye
Fenerbahçe'nin işe yaramayan adamlarını (Allahyar, Ozan Tufan, Pelkas, Ryan Kent) birer birer sahibi olduğu Hull City'ye transfer ederek sarı-lacivertli kulübe milyon dolarlar kazandıran Acun Ilıcalı'nın heykeli Yoğurtçu Parkı'na dikilmeli.
Ne demiş?
Ajdar sosyal medya hesabından Edremit Belediyesi'ni etiketleyip, "Yeni klibimi Edremit'te çekeceğim, nereleri önerirsiniz?" diye yazmış. Belediye'den anında yanıt gelmiş: "Hangi tarihler arasında? Ona göre Belediye'yi kapatalım!.."