İşte yeni bir 10 Kasım ve Atatürk'ü daha iyi tanıyıp anlamak için yeni bir fırsat...
Malum, gündemimiz Gazze, Kudüs ve bağımsız bir Filistin devleti kurulması. Mustafa Kemal Atatürk hemen her dünya meselesinde olduğu gibi Kudüs konusunda da hassas, cesur ve öngörülüydü. Ömrünün son demlerinde, 1937 yılında Meclis'te Filistin konusunu gündeme taşırken Avrupa'ya gözdağı vermeyi de ihmal etmemişti. İşte o konuşma:
"Biz vakıa birkaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyet'in mukaddes yerlerini Musevilerin ve Hristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyet'e lakayt olmakla itham edildik. Fakat bu ithamlara rağmen Peygamber'in son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bu gün kanımızı dökmeye hazırız. Avrupa'nın bu mukaddes yerlere temellük etmek (kendine mal etmek) için yapacağı ilk adımda bütün İslam aleminin ayaklanıp icraata geçeceğinden şüphemiz yoktur."
Yürekte yaşayanlar ölür mü?
Garanti Bankası'nın 10 Kasım için hazırlattığı enfes reklam, yüreğinde yurt sevgisi ve Atatürk aşkı barındıranları mest etti.
Film, Atatürk'ün 1927 yılında Uşak'taki kimsesiz çocuklar yurduna yaptığı ziyareti anlatıyordu. Kapıda onu karşılayan çocuklardan Salih'in babası Sakarya'da şehit olmuştu.
Salih "Geleceğini biliyordum Gazi Baba" deyince, Mustafa Kemal Paşa merakla sordu: "Ama ben kimseye söylememiştim geleceğimi. Sen nereden biliyordun?" Salih "Babam söylemişti. Olur ya, savaşta bana bir şey olursa Mustafa Kemal Paşa sizi ortada komaz, gelip sahip çıkar sana demişti." Sonra da Atatürk'e bakıp sordu: "Sen hiç ölmeyeceksin değil mi Gazi Baba?" Atatürk, Salih'in kalbine dokunarak yanıtladı: "Burada yaşattıkların hiçbir zaman ölmez..."
Bu şahane reklama emeği geçen herkesi alnından öpüyorum.
Cezayir Amerikalıyı nasıl paketledi?
Sokakta bir anket yapıp, "Size göre en antipatik ülke hangisi?" diye sorsanız, büyük çoğunluk ilk sıraya İsrail'i, ikinci sıraya da ABD'yi koyar. Yıllardır her konuda didiştiğimiz Yunanistan bile üçüncü sıraya düşer.
Kurtlar Vadisi, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Yalnız Kurt ve Ben Bu Cihana Sığmazam gibi Atv'nin aksiyon dizileri de yıllardır İsrail ve ABD'nin Türkiye'de çevirdiği dolapları halkın anlayacağı dilde deşifre edip dururlar.
BBCS'de bu hafta yine benzer bir konu işlendi. ABD'nin Türkiye'deki kirli işleri için kullandığı Komer, Cezayir'in aile üyelerini öldürmeye kalkıp eşi Leyla'ya suikast düzenleyerek yeğeninin bir kolunu kaybetmesine neden olunca doğal olarak bizimkiler tarafından kalemi kırıldı. Yakalandıktan sonra önce kol diyeti ödetildi, ardından da leşi, üzerinde "Busted" (Enselendi) yazan bir tabuta konulup, ABD'ye postalandı.
Olan biten, bir dizi sahnesinden ibaret olsa da, bir aydır Gazze yüzünden içi şişen insanımızın az da olsa yüreğini soğuttu.
Şeref kürsüsü
Provokatif soru üzerine İsrailli muhabirin mikrofonunu alıp dereye fırlatan Ronaldo'nun duruşundan herkesin nasiplenmesi dileğiyle...
Zap'tiye
İsrailli askerler Hamas tünellerine bomba bağladıkları köpekleri salmış. Eminim o köpekler, onlardan daha merhametli davranıp geri çıkacaklardır.
Ne demiş?
Okurumuz Nafi Aykan, Atatürk filminden bir sözü not etmiş: "İnsan, doğanı görünce güvercin, güvercini görünce doğan olur."