Sonunda bunu da yaptılar. Okçuluktaki gururumuz Mete Gazoz'un dünya ve olimpiyat şampiyonluğunu bir yana bırakıp, onun kekemeliğine taktılar. Bir kendini bilmez, sosyal medyasından onunla dalga geçip, küfürlü yorumlarda bulundu. Milletimiz bu çirkinliği karşılıksız bırakmadı tabii. O rezil yorumun altına yazılan binlerce cevap, o densizin ağzına "gazoz kapağı" oldu.




Ne yalan söyleyeyim, ben Mete kardeşimin herhangi bir konuşma bozukluğu olduğunun farkında bile değildim. Çünkü gözüm, 12'den vuran oklarının üzerindeydi her zaman. Meğer istemsiz hareketlere, tiklere ve seslere neden olan Tourette Sendromu sahibiymiş. Bunu öğrenmek, benim gözümde Mete'nin değerini milyonla çarptı. Çünkü nefes ve kas kontrolü başta olmak üzere insanüstü bir konsantrasyon gerektiren okçuluk sporunda bu sendroma sahip olup da dünyanın zirvesine oturmak tek kelime ile mucizeydi. Meğer çocuk, yıllardır sadece rakipleriyle değil, kendiyle de mücadele edip dururmuş.
Aslında o meczuba teşekkür borçluyum. Sayesinde pek çok kişi gibi ben de Mete'nin bu özel durumundan ve görünen başarısının sadece buzdağının su üstünde kalan kısmı olduğundan haberdar oldum.
Sen savur oklarını evlat. Belli ki deldiğin sadece hedef tahtaları değil... Ya Hak!..

Hollywood'da yapay zeka grevi
Hollywood 60 yıl sonra yeni bir grevle sarsılıyor. Yapay zekanın film sektöründe kullanılmasına ve dijital platformların emek gaspına karşı çıkan senaristlerin başlattığı eyleme oyuncular da destek verince grev dalga dalga yayıldı.
Peki yapay zeka, senaristler için nasıl bir tehdit içeriyordu? Geçenlerde bu köşede sizlere bir arkadaşımın yapay zeka programı kullanarak roman yazdığını anlatmıştım. Aynı hafta ilk yapay zeka köşe yazarının da Dünya gazetesinde işe başladığını duyurmuştum. Hollywood yapımcıları da yeni filmlerinin senaryolarında yapay zekadan yardım almaya başladılar.



Ayrıca figüranlar, hatta yardımcı karakterler de yapay zeka tarafından grafik olarak tasarlanmaya başlandı. Fiziksel olarak efekt tasarlayıp, takip, patlama, çatlama sahneleri oluşturan efekt uzmanlarının yapay zekaya teslim oldukları tarihin üzerinden ise yıllar geçti. Şimdilerde çağı yakalayamayan pek çoğu işsiz...
İşte bu yüzden Hollywood emektarları da ekmeklerini yapay zekaya kaptırmaktan korkuyorlar. Yakında elinde Oscar heykelciğiyle kırmızı halıda yürüyen robotlar görürseniz şaşırmayın.
Hay Allah, nasıl da unuttum? Hollywood çoktan "Ermeni lobisinin robotu" olmamış mıydı zaten?..

Cüneyt mi, Tom mu?
CNN Türk'te bir sokak röportajına rastladım. Dublör kullanmamalarıyla ünlü iki aktör Tom Cruise ve Cüneyt Arkın'dan hangisinin daha iyi olduğunu vatandaşa soruyorlardı. Beklendiği üzere büyük çoğunluk "Cüneyt Arkın" dedi. Bu cevaplarda büyük ihtimalle "milli hislerin" etkisi vardı tabii. Ama bana göre yetenek, teknik ve yakışıklılık açısından da Cüneyt Arkın 5 tane Tom Cruise'u cebinden çıkarırdı.



Zira onun döneminde bizim Yeşilçam'ın kullandığı teknoloji ve görsel efektler, taş devrinin az ilerisindeydi.
Cüneyt ağabey eğer ABD'de doğup, ismi de Johnny Arkin olsaydı, şimdi ünlü Hollywood Bulvarı'nda yıldızı bulunurdu. Allah gani gani rahmet eylesin.

Gaf kürsüsü
Atv'deki Milyoner yarışmacısı, sunucu Kenan İmirzalıoğlu'na "Ezel Bey" diye hitap edince neşeli anlar yaşandı.

Zap'tiye
Eskiden magazin gülleri, muhabirlerle iddiaya girerlerdi: "Beni bikinili yakalayamazsınız." Sahneye iç çamaşırıyla çıktıkları tarihten itibaren iddia değişti: "Beni giyinik yakalayamazsınız..."

Ne demiş?
"Hocam, askerden gelen sevgiliyle hamama gitsek bir şey olur mu?" (Psikolog Esra Ezmeci'ye gelen tuhaf soru)