Televizyonu pek çok eleştirmene taş çıkartacak kadar dikkatli bir gözle izleyen değerli okurum ve dostum Ali Aktulga, bu kez de haber bültenlerindeki hataları sıralamış:
"Ben bu aralar haberlere fena takılmaya başladım. Her kanalda örnekleri var ama bu seferki Kanal D'den. İnsanlar biraz kendini yetiştirip her konuda ortalama bilgi sahibi olmalı değil mi? Hele milyonlara hitap edilen ve örnek olunması gereken bir pozisyondayken...
Tayland'daki viyadüklü bir yol yapımında beton tabliyelerden birinin, yola düşmesi haberinde seslendiren kişinin, beton tabliyeyi 'Yola düşen levha' şeklinde ifade etmesi, genel kültür ve bilgi seviyesinin ne kadar önemli olduğunun hazin bir göstergesi aslında...
Alttakiler de bu konudaki diğer dertlenmelerim:
İstanbul'u bilmeyen kişilere ne haber metni yazdırsınlar ne de haber bülteni okutsunlar. Etiler'deki AVM önündeki yol kavgasını verirken "Beşiktaş" olarak anlatan spiker, Etiler'in Beşiktaş ilçesi sınırları içinde olduğunu bilmiyor olsa gerek, aynen Dolmabahçe rıhtımından denize uçan otomobil haberinde 'Beyoğlu'ndan denize bir araç düştü' demesi gibi...
Haber Global'deki Mesele programında Başak Şengül gibi çok takdir ettiğim bir sunucunun gafı beni gerçekten şaşırttı. Boğaz geçişi yapan TCG Anadolu'nun hemen arkasında görüntüye giren Çamlıca Camii için 'Sultanahmet Camii'ni de bütün tarihi mirasıyla görmüş olduk' dedi ve ben kulaklarıma inanamadım. İstanbul'da yaşayıp, İstanbul'u bilmemenin zirvesi bu olsa gerek. Fuzuli geldi aklıma: Ol mâhîler ki, derya içredir, bilmezler derya nedir..."

Bir küçük zeka testi
Değerli dostum ve meslektaşım Muharrem Akduman, aktardığı izlenimleri ile köşemize kürek kürek neşe taşıyor. İşte onlardan biri daha:
"Yüksel'ciğim günaydın... Atatürk, 'Türk milleti zekidir' demiş, çok doğru fakat arada bazı istisnalar da oluyor tabii... Armutalan'dan Marmaris merkeze gitmek için minibüse bindim. İki kişi futbol maçları hakkında konuşuyor. Az sonra biri diğerine soruyor: 'Siz hangi takımı tutuyorsunuz?' ve minibüs yıkılıyor gülmekten...
Şoför bile arkasına dönüp kahkaha atıyor... Neden? Çünkü, sorduğu adamın üzerinde Galatasaray forması var..."

Böyle dizi hatası olur mu?
Köşemizin katkı şampiyonlarından sevgili Ali Aktulga bu hafta fazla mesai yapmış:
"Dizilerde yapılan hatalarda en son bomba Aile'de patladı. 'Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür' deyiminin bir örneği olarak, gerçekten hem basit hem de önemli böyle bir hata cehaletten yapılabilir ancak.
Bilmeyen olabilir ama teknik ekipte olması gereken danışmanların da uyarması gerekmez mi? Aslan'ın annesi Hülya Soykan'ın Kur'an okurken sayfayı parmakla soldan sağa takip etmesi hiç mi kimsenin dikkatini çekmeyen bir noktadır Allah aşkına?"

İlginç bir öneri
Hasan Akbaş adlı okurumuzdan ilginç bir öneri geldi:
"Yüksel bey selam; benim bir önerim var, dizilerde kullanılması için... Araçların plakaları diziler için özel hazırlanıyor ya, diyorum ki, o plakalara tarihimizde iz bırakan olayların tarihleri yazılamaz mı? Mesela; 34 FSM 1453 ya da 34 ATA 1919 gibi... Bu hem tarihimize şık bir saygı duruşu hem de izleyenleri düşünme ve hatırlamaya iter diye umut ediyorum..."

Gaf'let kürsüsü
Beyza Turalıoğlu, Nevruz'da sosyal medyasından PKK'yı eleştirip Türk bayrağını savununca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndaki işinden kovuldu.

Zap'tiye
Evleri tepelere, tarlaları, bostanları, seraları ovalara yapalım. Çünkü kıtlığın adım adım yaklaştığı dünyamızda "tarım" demek "varım" demek!..

Ne demiş?
"Yahu bazıları dudaklarını şişirtip öyle gözümüze sokuyor ki, hani neredeyse tasma takıp dudağını dolaştıracak." (Hakan Ural'ın Neler Oluyor Hayatta programındaki haklı protestosu)