CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ağzında bir 300 milyar dolar geveleyip duruyor. Önce, "Gittim, konuştum, 300 milyar lira temiz para getireceğim" dedi. Sonra "Önümüzdeki 5 yıla yayılacak" diye yan çizdi. Ardından da "Bakacağız o meseleye" filan deyip, bu palavra vaadini iyice yuvarlayıverdi.
Malum, bir yerlerden para bulduğunuz zaman onun bir maliyeti olur. Kimse, kimseye karşılıksız para vermez. Ya tefecidir, sizden fahiş bir faiz talep eder ya da siyasi, diplomatik bir diyet ödetir. Yani her şekilde göbek bağınızı onun eline verirsiniz.



Cuma sabahı A Haber'de Takvim Gazetesi Ekonomi Müdürü değerli meslektaşım Faruk Erdem harika bir liste sundu. Dedi ki, "Kılıçdaroğlu'nun sağda solda 300 milyar dolar aramasına gerek yok. Zaten şu anda 300 milyar dolara sahibiz..." Ardından da son dönemde hayata geçirilen dev projelerin bütçeye kazandırdığı 289 milyar doları listeledi:
Karadeniz gazı, petrol ve bor karbür: 81 milyar dolar.
Nükleer, rüzgar ve güneş enerjisi: 44 milyar dolar.
Elektrikli araç ve savunma sanayii: 102 milyar dolar.
Turizm gelirleri: 62 milyar dolar.
Toplam: 289 milyar dolar.
Çok şükür ki ülkemiz, namerde el açtığı, kapı kapı dolaşıp para dilendiği o yılları çoktan geride bıraktı. Birileri bunu Kemal Bey'e de duyurmalı...

Hayalet silah kâbusu
Doğal olarak her ülkenin gündemi birbirinden farklı. Sırplar ve Amerikalılar da şu sıralar "hayalet silah" ile uğraşıyorlar.
Hayalet silahın ne olduğunu ben de National Geographic kanalındaki Maria Van Zeller ile Tehlikeli Yollar adlı belgeselde öğrendim. Maria, ödüllü bir araştırmacı gazeteci. Yasa dışı örgütleri ve onların icraatlarını araştırıyor. Bunu yaparken de hayatını gerçekten riske atıyor.
Bu haftanın konusu ise hayalet silahlardı. Bunu kısaca "ev yapımı ve izi sürülemeyen silah" olarak açıklayabiliriz. Silahın parçaları 3D tekniğiyle plastik ya da metal şeklinde üretiliyor. Yazıcıdan çıkan parçalar internet üzerinden satılıyor. Evde kendi silahınızı montajlıyor ve kullanıma hazır hale sokuyorsunuz.



Bu silaha en çok da yasa dışı işler çeviren örgütler ilgi gösteriyor. Çünkü seri numaraları olmadığı için takip edilmeleri imkansız. Codie Wilson adlı bir Teksaslı bu işin patronluğuna soyunmuş ve büyük paralar kazanıyormuş. Savunması ise "Biz silah değil, parça satıyoruz" şeklinde. Satılan silah kiti ve montaj kılavuzunun içinde ABD Anayasası'nın ikinci maddesi olan Silahlanma Özgürlüğü Yasası'nın ilgili bölümü yazılıyor. Malum, Amerikalılar "bireysel silahlanmayı" en önemli özgürlük kazanımı olarak görüyor ve bunun değiştirilmesini asla istemiyorlar. Bu kara delikten faydalananlar da AR 15 otomatik tüfeğini demonte halde evinize teslim ediyorlar.
Hayalet silahların en büyük müşterilerini ise reşit olmayan gençler oluşturuyor. Resmi silah sayılmadığı için 21'ine girmeyenler bile bunu edinebiliyor. Çünkü satın almak için kimlik sorulmuyor.
Son dönemlerde ergenlerin okul basıp onlarca kişiyi öldürdükleri olaylarda başrolü işte bu "hayalet silahlar" oynuyor.

Zap'tiye
Hava filomuza Otağ ve Nefes de katıldı. Savunma sanayiimiz böyle üretmeye devam ederse, yerli uçak ve helikopterlerimiz TCG Anadolu'nun uçuş güvertesine sığmayacak!

Gaf'let kürsüsü
Türkiye'nin uzattığı zeytin dalına karşılık yeni sözde soykırım anıtı açan Ermenistan Hükümeti'nin akıllanacağı yok belli ki...

Ne demiş?
"Vatan sevdasının yanında Ferhat'ın dağları delen aşkı ne ki? Zigana Tüneli memlekete hayırlı olsun." (Ben dedim)