Atv'deki enfes özel haberin altında deneyimli muhabir Işıl Açıkel'in imzası vardı. Konu, 16 yaşında lenf kanseri teşhisi konulan Ecem April Onutman'ın muhteşem azim ve başarı hikayesiydi. Genç kız zorlu bir tedavi sürecinin ardından aldığı 14 kiloyu verip, azmederek Türkiye ve Avrupa'da düzenlenen pek çok güzellik yarışmasında birincilik tacını takmıştı. Şimdi de kendini kanserle mücadele eden çocuklara adamış, onları hastanede ziyaret edip moral ve güç aşılayan bir koruyucu meleğe dönüşmüştü. Hukuk fakültesinde okuyan güzel kızımız, kadife sesiyle bir de albüm çıkarmaya hazırlanıyordu.



İşte benim görmek istediğim "gerçek magazin haberi" budur. Gelin görün ki, bizde magazin denilince akla gece kulübü önünde kaçıp kovalananlar, rezil aşk üçgenleri, sevgilisi tarafından kaldırım taşı büyüklüğünde tek taş yüzük hediye edilen görgüsüz ünlüler gelir. Oysa bir bakmışsınız ki, bir güzellik kraliçesinin hayatından yılın magazin haberi çıkmış.
Meslektaşlarıma naçizane önerim; magazini ucuzlaştırmayan, ona lâyık olduğu gerçek anlamı kazandıran bu tür haberlere yönelmeleri...

Durgun suda herkes kaptan
Derbiyi Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus altın tepside Galatasaray'a ikram etti.
Jesus'un kariyerini tartışacak değilim. Ama o pek methedilen taktik dehasıyla Fenerbahçe'ye kazandırdığı tek bir derbi hatırlamıyorum.
Bir kere Galatasaray gibi hızlı forvetlere sahip bir takımın karşısına hepsi birbirinden ağır stoperlerden kurulu üçlü defans kurgusuyla çıkmak, açık intihar girişimiydi. Orta sahaya bir fazla oyuncu sürmek takıma bir avantaj sağlamadı ama defansı bir eksik tutmanın faturası ağır oldu. Jesus, Henrique yerine Lincoln ile başlaması gerektiğini anladığında ise hem tabela hem de maçın havası çoktan takımın aleyhine dönmüştü.
Diğer yandan tüm defans oyuncularını orta saha çizgisinin bir buçuk metre gerisine ip gibi dizip, defans kurgusunu sadece hakemin ofsayt bayrağına emanet etmek artık çağdışı kaldı. Jesus'un bir an önce B hatta C planlarına ihtiyacı var.
Bu kadar yetenekli ve bol alternatifli bir kadroya bu denli etkisiz bir futbol oynatmak da ayrı bir maharet olsa gerek. Bu anlayış sadece mütevazı taşra takımlarına karşı etkili olur. Derbi galibiyetleri ise hayalden öteye gidemez.
Belli ki Jesus, Türkiye'de açık deniz değil, tatlı su kaptanlığının yeteceğine inanmış. Yazık!..

Gönüllü gıda dedektifi
Atv'nin özel haberleriyle fark yaratan muhabirlerinden Samed Öztaylan, son dönemde yaptığı gıda sahtekarlığı haberleriyle adeta gönüllü bir gıda dedektifi haline geldi.
Merdivenaltı gıda üreticilerinin korkulu rüyası haline gelen Samed, geçenlerde kırmızı mercimekle ilgili son derece şaşırtıcı bir haberle Atv Haber ekranlarındaydı.



Haberi baz alarak en başından söyleyeyim: Eğer alacağınız mercimek aşırı kırmızı ise ve haddinden fazla parlak duruyorsa, ondan uzak durun. Çünkü sevgili Samed'in haberine göre kırmızı mercimek daha cazip görünsün ve dolayısıyla daha yüksek bir fiyattan satılsın diye içine kırmızı boya karıştırılıyormuş. Bununla da yetinmeyen gıda sahtekarları, mercimeği yağın içinde (Artık o ne yağıysa?) bir gün bekletip, parlamasını sağlıyorlarmış.
Devam Samed kardeşim, arkandayız!..

Gaf kürsüsü
Kısmetse Olur programının gelin adayı Cansel, mütevazı bir geliri olan damat adayına "Yetersiz bakiyesin, benim için yetersizsin" deyince büyük tepki topladı.

Zap'tiye
Mabel Matiz'in Antidepresan adlı şarkısı kısa sürede hit olduğuna göre, hepimiz klinik vaka olmuşuz demektir.

Ne demiş?
Erkan Tan, A Haber Sabah Ajansı'nda 6'lı masaya yüklendi: "Bunlar cumhurbaşkanı adayı aramıyorlar. Özel kalem müdürü arıyorlar..."