Hep söylerim, beyinlere soru çengeli asan, insanları iç hesaplaşmalarıyla baş başa bırakan, kendilerini oradaki karakterlerle özdeşleştirmelerini sağlayan diziler her zaman iş yapar. Atv'nin dizisi Ben Bu Cihana Sığmazam da seyirciyi ikileme iten son bölümüyle yine reyting listelerinin zirvesinde yer aldı.
İzleyenler biliyor; karanlık işlerle iştigal eden Cezayir Türk, ailesini korumak için kendini öldü gösterip, Özbekistan'da yeni bir hayata başlamış, orada evlenip, çocuk sahibi olmuştu. Ama şartlar onu yeniden Türkiye'ye dönmeye zorladı.
Eşi Leyla ve kızı Suna bu durumu öğrenince tabii ki dünyaları tepetaklak oldu. Cezayir, bir yandan kalbine iki aşkı sığdırmaya çabalarken, öte yandan kadınların da dengesini bozdu. Gel zaman git zaman kadınlar birbirleriyle tanıştı. Bu arada doktor olan ikinci eş Firuze bir hastane yangınında Leyla'nın hayatını kurtardı. Leyla ise son bölümde Firuze'nin Cezayir'den olan çocuğunu kürtajla aldırmasına engel oldu. İşte soru çengeli de o anda beyinlere asılı kaldı. Ne dersiniz? Siz, kocanızın sevgilisinin hayatını ya da çocuğunu kurtarır mıydınız?
Hadise'siz gün geçmiyor
Hadise de olmasa magazinci dostlar nasıl haber bulacak bilmiyorum. Neredeyse onun bir icraatı, aşk hikayesi ya da açıklaması olmadan gün geçmiyor.
Mehmet Dinçerler ile evliliği 4 ay sürdükten sonra bu kez de yüzük hikayesi gündem olmuştu. Sahnede yüzük fırlatmalar, katıla katıla ağlamalar, yüzük parasını bağışlamalar filan... Sonra 10 gündür banyo yapmadığını söyleyip kendi kendine "imaj imhalarına" kalkışmıştı.
Hadise'nin adı şimdi de Ebru Gündeş'in eski eşi Reza Zarrab ile aşk dedikodularına karıştı. Beyaz TV'nin sabah programında Bircan Bali ile Arto müthiş bir iddia ortaya attılar. Hadise'nin eski evinden çıkıp, Yeniköy'de 40 milyon liraya ev satın almasını Reza Zarrab ile sevgili olmasına bağladılar. Hatta Bircan Bali bu iddiayı bir adım daha ileriye taşıyarak, "Bir hanımefendide, Hadise ile Reza Zarrab'ın el ele fotoğrafı varmış ama vermek için bir şartı var. Her şeyi göze alıp, o şartı da kabul ederek fotoğrafı yayınlayacağım" demesin mi?
Bali'nin bir başka şaşırtıcı iddiası da O Ses Türkiye yarışmasıyla ilgiliydi. Yarışmanın jürisi aslında Murat Boz, Beyazıt Öztürk, Hadise ve Ebru Gündeş'ten oluşuyordu. İmza aşamasındayken Hadise ile Reza'nın ilişkisini öğrenen Ebru Gündeş, Acun Ilıcalı'dan ricada bulunarak Hadise'nin jüride yer almamasını istemişti. İddiaya göre Hadise'nin apar topar jüri dışında kalmasının sebebi de buydu.
İddialar doğrulanırsa şaşırmayacağım. Çünkü bu şov dünyasında sanki aşık olunacak insan kıtlığı çekiliyor. Biri, birinden ayrılmaya görsün, hemen yeni talibi çıkıyor. O kişi eski dostunun kocasıymış, sevgilisiymiş, hiç fark etmiyor. Yahu "ex" sevgilinin 40'ı çıksın bari, aceleniz ne?
Bu neyin tatili?
Okul tatillerinin sayısı iki senedir dörde çıktı. Yaz tatili ve sömestir tatiline kasım ve mayıs aylarındaki birer haftalık ara tatiller de katıldı.
Peki bu kadar çok tatil yapmaya ihtiyacımız var mı? Bence kesinlikle yok. Kendi çocuğumdan örnek vereyim: Geçen yıl ana sınıfındaki eğitimi pandemi nedeniyle sık sık kesintiye uğramıştı. Bu yıl tam yeniden okula uyum sağlayıp, yeni yeni okumayı sökmeye başlamıştı ki, araya bir haftalık tatil girdi. Çocuklar zaten isimleri giderek çoğalan grip vakaları nedeniyle okula doğru dürüst gidemiyorlar. Bir de araya saçma sapan tatiller girince, çocuklar da veliler de ne yapacaklarını şaşırıyor.
Uludağ'da, Kartepe'de, Abant'ta birkaç otel işletmecisi kâr edecek diye yıllık eğitimi parça pinçik etmek de nereden çıktı?
Gaf kürsüsü
Tansu Sarı kardeşimden yine kaçmamış: BeIN Sports'ta A.Gücü-Trabzonspor maçını anlatan Erdem Bitik, ilk yarı sonunda "Sözü İstanbul'a, Güntekin Onay'a bırakıyoruz" dedi. Oysa cuma günleri ekranda İsmail Şenol vardı...
Zap'tiye
İnsanlığın kaderinin yanlışlıkla ateşlenecek bir füzenin düğmesine bağlı olması ne kadar da ironik. Boşuna dememişler "İlk düğmeyi yanlış iliklersen, gerisi de yanlış gelir" diye...
Ne demiş?
"Alemde şer, Oğuz'da er tükenmez." (Atv'deki Yalnız Kurt'ta Altay'ın sözü)