Atv'nin "haberci" dizisi Yalnız Kurt bu hafta da Türkiye'yi bölüp yok etmek isteyen emperyal güçlerin terör örgütlerini nasıl maşa olarak kullandıklarını ayrıntılarıyla ifşa etti.
Malum, son zamanların dış siyasetteki en önemli gündem maddesi; Türkiye'nin, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine karşı duruşu. Peki bu konuda haksız mıyız? Asla... İnşallah bu haklı ve onurlu duruşumuzu sonuna kadar sürdürüp, yıllardır PKK'ya ve FETÖ'ye kucak açıp onların hamiliğine soyunan bu şımarık kuzey ülkelerini hizaya getiririz.
Yalnız Kurt dizisi de bu hafta hepimizin kafasını meşgul eden bu olaya zarif bir göndermede bulundu. Golyat örgütlenmesinin tetikçisi Nizam'ın en önemli görevlerinden biri de Güneydoğu'da Türkiye'ye karşı yıllardır kirli bir mücadele sürdüren teröristleri örgütlemekti. PKK'nın yağma sonucu elinde bulundurduğu servetten nemalanmak için Irak'a gitti. Orada örgütün mali işlerinden sorumlu Dara ile konuştu. Dara çok dertliydi. "Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. İHA'lar, SİHA'lar tepemizden eksik olmuyor, bize nefes aldırmıyor. Son 6 yılda 35 bin gerilla kaybettim. Sadece bu yılın başından beri 2 bin gerilla öldü. Eskiden Türk ordusu harekata girişince bir süre güneye çekilip, sonra yeniden mevzi alıyorduk. Ama artık ordu girdiği yerde kalıyor." Nizam gülümsedi: "Şikayet etme. İkimizin de ne için burada olduğumuzu biliyorsun. Para... Sen burada bu parayı kazanmasaydın, şimdi ya İsveç'te olurdun ya Norveç'te..."



Daha sonraki sahnede ise PKK'nın IŞİD tarafından yağmalanan ve sonra kameralar önünde sözde patlattığı paha biçilmez tarihi eserlerin PKK ve YPG depolarında saklandığı gerçeği ortaya çıktı. Yani bu örgütlerin tek geçim kaynağı ABD yardımları ve uyuşturucu ticareti değildi. En büyük serveti tarih yağmacılığından elde etmişlerdi.
Dizinin bu haftaki sürprizi ise Altay'ın, Golyat örgütünün 5 numarası Beyazıt Yenişehir'in öz yeğeni olduğunun ortaya çıkmasıydı. Kanser nedeniyle birkaç ay ömrü kalan Yenişehir, tüm gücünü ve servetini Altay'a devretmeyi teklif etti. Yani örgütün en tepesine ulaşmak için ant içen Altay, müzik deyimiyle listeye 5 numaradan girmek üzere...
Bu arada Beyazıt Yenişehir, "Türkiye için zemheri (22 Aralık'ta çıkan ve 40 gün süren çok soğuk havalar) zor geçecek" deyip duruyor. Terör örgütlerinin patlayıcı depoları birer birer ortaya çıkartıldığına göre, belli ki şehirlerde yine saldırmaya niyetliler. Neyse ki Türkiye, FETÖ emrindeki polis ve askerlerin teröristlerle kayıkçı kavgasına tutuştuğu o eski Türkiye değil...

Zaman tüneline buyurun
Bir zamanlar History Channel'daki tarih belgesellerini iç çekerek izler ve "Tarihin, kültürün hası bizde ama adamlar sadece 200 yıllık tarihlerini bize ezberletiyorlar" diye üzülürdüm. Sonra TRT Belgesel kanalı açıldı. Artık en büyük ekran keyiflerimden biri, TRT'nin çektiği ya da yapımına ortak olduğu tarih ve kültür belgesellerini izlemek. İçlerinde muazzam işler var. Bu çalışmaların özünde ise işlerine duydukları derin saygı, emek ve azim bulunuyor. Bu vesile ile TRT Belgesel kanalına ve emeği geçen herkese, bir belgeselsever olarak teşekkürlerimi sunuyorum.
Eğer siz de tarih belgesellerine ilgi duyuyorsanız, bir müjdem olacak: TRT Belgesel kanalı 23-30 Mayıs tarihleri arasını "Tarih Haftası" ilan etti. Bir süredir büyük beğeni ile izlediğim Türklerin Silahları, Geleceğe Kalanlar, Savaşın Dahileri, Tarihin Efsaneleri, Yüzyılın Komploları, Savaşın Efsaneleri, Türk Okçuluğunun Serüveni ve Dünya Tarihinin Dönüm Noktaları gibi yüzde yüz yerli ve milli belgeseller, bir hafta boyunca her gün ekranlarda olacak. Şiddetle tavsiye ediyorum.

Gaf'let kürsüsü
Diyarbakır il seçmelerinde tekvando antrenörü Orhan Baytekin müsabakayı kaybeden kız sporcusunu minderin ortasında tokatladı. Kızın babası ise "Tokatlamasaydı üzülürdüm" dedi.

Zap'tiye
Reyting almanın en sulu yöntemi ne yazık ki bizim ülkemizde, FOX ekranlarında keşfedildi: Kameraya doğru fincan fırlatmak...

Ne demiş?
"Herkes her yere sığar da, Türk milleti kendi sınırlarına sığmaz." (Atv'nin dizisi Yalnız Kurt'ta Muzaffer Başkomiser'in sözü)