"İzmir Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 'Çocuğa cinsel istismar' suçundan yargılanan Nurhat Can A.'ya, 'mağdurun rızası var' görüşüyle 2.5 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, yargılama sırasında suç vasfını 'reşit olmayanla cinsel ilişki' olarak değiştirerek verdiği hapis cezasını da 'sanığın geleceği üzerindeki etkilerini' dikkate alarak altıda bir oranında indirdi. Cinsel saldırıya uğrayan V.T.'nin olaydan kısa süre sonra iki kez intihar girişiminde bulunduğu ve psikolojik tedavi gördüğü belirtildi."
Bu haberin metnini Demirören Haber Ajansı'ndan (DHA) alıntıladım. Okurken de yazarken de gözlerime inanamadım.
Birincisi, bir 'çocuğun' rızası ne demek? Oy hakkı bulunmayan, hukuki sorumluluğu ebeveynlerine ya da vasilerine verilmiş birinin 'rızasının' hukuki anlamı ve yetkinliği ne kadardır?
İkincisi, cinsel ilişkide bulunan kişinin 'geleceği üzerindeki etkileri' göz önüne alınıyor da, o çocuğun hayat boyu yaşayacağı travma nasıl göz ardı edilebiliyor? Anlayan varsa beri gelsin!..
Nihat Hatipoğlu'ndan kuş operasyonu
Hasretim bitti. Pazar sabahı yine büyük bir keyifle sevgili hocam Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'nun Atv'de hazırlayıp sunduğu şahane programı seyrettim. Söyledikleri yine ruhuma yelpaze oldu, kıyı feneri gibi yolumu bulmamı sağladı.
Hocamız bu kez kendi evinden de bir görüntü paylaştı. Yaralı bir güvercin, evlerine sığınmış. Bir kanadı ile bir ayağı kırıkmış. Boğazı da paralanmış. Hatipoğlu'nun eşi ve oğlu daha fazla zarar vermemek için kuşa dokunamamış, hemen hocamızı aramışlar. O da katıldığı bir toplantıyı yarıda bırakıp,
15 kilometre uzaktan eve gelmiş.
Hatipoğlu'nun eline bir örtü alarak kuşu incitmeden yakalaması, değme belgesellere taş çıkartacak cinstendi. Hemen Keçiören Belediyesi'nin veterinerlik bölümünü aramışlar. Ekipler 5 dakika sonra evdeymiş. Kuşu anında tedavi altına almışlar.
Hocamız dedi ki, "Hanım arayıp da 'Yaralı kuş bizim eve sığındı' deyince duramadım. Bu, Allah'ın bir lütfu. Sığınmak için bizim evi seçmiş. Onlar Cenab-ı Allah'ın sessiz kulları. Geçenlerde de bir anne köpek, yaralı yavrusunu ensesinden tutup veterinere getirmişti, hatırlayınız. Onlar bizden daha vicdanlı mahluklar..."
Hayvanlara eziyetin hemen her gün haber bültenlerine konu olduğu coğrafyamızda, bir din adamının eylemi ile hatırlattıkları içimi öyle ferahlattı ki...
Ronaldo böyle seyredilir
12 yıl sonra Manchester United'a iki golle dönen Cristiano Ronaldo büyük sükse yaptı. Old Trafford stadına gelenler Ronaldo'nun kariyerinde tam 200'üncü kez bir maçta iki ve daha fazla gol atışına şahit oldular.
Benim dikkatimi çeken ise uluslararası haber ajansları tarafından dünyaya servis edilen Ronaldo'nun klasik gol sevinci karesiydi. Fotoğrafa dikkatle bakın: Tribündeki yüzlerce seyirci arasında sadece bir tek kişi cep telefonuna davranmış. Diğerleri ise büyülenmiş gibi Ronaldo'yu 'çıplak gözle' izlemenin keyfini yaşıyor.
Birkaç yıl önce Jennifer Lopez'i Türkiye konserinde izlerken önümde ardımdaki herkesin şovu baştan sona cep telefonuna kaydettiğini hayretle gözlemlemiştim. Yahu J-Lo'nun binlerce konser görüntüsü o telefonun içindeki arama motorunda duruyor zaten. Hazır kanlı canlı önüne gelmişken, kadını niye hâlâ telefonunun ekranından izliyorsun ki?
Aynı durum, bizim tribünlerdeki futbol seyircileri için de söz konusu. Frikik kazanılır, herkes eline telefonunu alıp, ekranına dikkat kesilir. Sanırsınız maç izlemeye değil de spor programlarına görüntü yetiştirmeye gelmişler...
Yukarıdaki fotoğrafı büyütüp duvarıma asmayı düşünüyorum. "Ronaldo işte böyle seyredilir" alt yazısıyla...
Gaf kürsüsü
Maltepe'de düzenlenen aşı karşıtı mitingde İstiklal Marşı yanlış okundu. Ben de buradan haykırıyorum: Marşıma dokundurtmam!
Zap'tiye
Fuhuş operasyonunda veresiye defteri bulunmuş. Bakkal bakkal dolaşan Robin Hood'un dikkatine!..
Ne demiş?
"Kadını parasızlıkla, erkeği parayla sınayacaksın." (Müge Anlı'nın Atv'deki Tatlı Sert'te söylediği harika söz)