Özellikle MasterChef'i izlerken kim bilir kaçıncı kez kendimi buzdolabının önünde buldum. Öyle leziz yemekler, o kadar şahane tarifler ekrana geliyor ki, insan ister istemez hamile gibi aşeriyor.
Geçenlerde Meclis Obezite ile Mücadele Komisyonu da ekranlarda boy gösteren gurmelerden ricada bulunup, "Ne olur yemekleri ballandıra ballandıra anlatmayın" demişti. Konuyu, köşemize sürekli katkı veren okurlarımızdan Mustafa Kuzu da mercek altına almış. İşte tespitleri:
"Merhaba Yüksel bey, bugün size adeta bir restorana dönen televizyonu yazmak istiyorum. Hani yaz geldi, insanlar kilo verip plajlarda, sahillerde fit dolaşmak istiyorlar ya, bu kanallarla zor vallahi! Neden mi? Kanal D'yi açıyoruz, gündüz Gelinim Mutfakta programında kepçeler çarpışıyor. Akşam da Aşkın Tarifi dizisinde yemekler, yemekler... Dizi, kâra geçirilmek istenen bir restoran ve restoranın sahibini kendisine aşık etmeye çalışan bir şefin etrafında gelişen olayları anlatıyor. Show TV'nin Cam Tavanlar dizisi de restoran zinciri eksenli bir aşk hikayesini anlatıyor. Dizide birbirinden enfes etler pişiyor. Güzel sunumlar yapılıyor. İnsanın kalkıp deneyesi geliyor. FOX kanalında Şef Akademi programı başladı. Hemen ardından da tv8'de MasterChef Türkiye start aldı.
Etrafımız adeta yemek yemeye iten programlarla çevrili. Yaz döneminde televizyon izlemek resmen 'ateşle oynamak' gibi bir şey oldu. Bu programları izleyip de kilo vermeye çalışmak veya ideal kilonuzda kalmak imkansız. Ben televizyon açmamaya karar verdim vallahi!.."
"Ne olur yaz abi..."
Merhum Barış Akarsu'nun adını ve hatırasını yaşatmaya kararlı olanlar arasında başı çeken sevgili Maral kardeşim, her yıl olduğu gibi bu yıl da 'hatırlatmasını' yaptı: "Merhaba Yüksel abi, bir yıl geçti ve yine o malum tarih geldi, içimi yakıp kavuran o meşum kazanın tarihi. Bugün (29 Haziran) Barış'ımın doğum günü ve onu bizden alan kazanın da yıl dönümü. Allah rızası için yaz abim, Barış'ı, Barış Akarsu'yu unutturmayalım. Onları anan birileri oldukça insanlar ölmezmiş, biz yaşatalım."
YAZAR NOTU:
Sevgili Maral, Barış'ı unutmak mümkün mü? Az bekle hele... Yarın, yani ölüm yıldönümünde sevgili Barış'ı bir kez daha bu köşede sevgi ve özlemle anacağız. Hem de ne anmak...
Fenerbahçe muamması
Spikerlerin baş belası bir sözü vardır. Çoğu zaman da yanlış söylerler zaten. Örneğin, bir önceki Merkez Bankası Başkanı'ndan söz etmek isterken "Eski Merkez Bankası Başkanı" derler. Bu haliyle başkanı değil, bankayı 'eskitmiş' olurlar. Oysa doğrusu "Merkez Bankası Eski Başkanı" olmalıdır.
Benim gibi dertli Fenerbahçelilerden okurum Murat Aydın da bu karışıklığı merkez alarak, bir 'dokundurma'da bulunmuş:
"Gerçekten de Eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yildırım mı? Yoksa Fenerbahçe Eski Başkanı Aziz Yıldırım mı? Aziz Yıldırım'ın konuşma yaptığı gün haberi sunan çoğu sunucu bu hatalı cümleyle habere girdi. Elbette son yıllara bakılırsa 'Eski Fenerbahçe' Başkanı Aziz Yıldırım demek benim de içimden geliyor. Keza ben de 'Yeni Fenerbahçe'den memnun olmayanlardanım. Özellikle de son üç senedir..."
Gaf kürsüsü
Değerli dostum Gökhan Karaduman merak etmiş: Menajerimi Ara dizisinin son bölümünün 1.43'üncü dakikasında Ceyda, Gürgen Öz ile telefonda konuşurken kendisine "Onur'cuğum" diye seslendi. "Acaba yanlış mı duydum?" diye düşünürken, Ceyda telefonu kapatınca asistanına Gürgen Öz'den yine 'Onur' diye bahsetti. Dizide tüm konuk ünlüler kendilerini oynuyorlar. Acaba Gürgen Öz'ün bilmediğimiz bir ön adı mı var?"
Zap'tiye
Bugünkü Zap'tiye de okur imzalı. Değerli okurum Ramazan Budaklar yazmış: "İçinden at geçen tüm diziler de Atv ekranında tutuyor" diyorsunuz ya, bir an kanalın ismiyle eşleştirdim!!
Ne demiş?
"Kapıdan içeri aşk girince, mantık pencereden uçarmış..." (Baht Oyunu dizisinden)