Bu haftaki Çukur'u izlerken gözlerime inanamadım. Senaristlerin 'tükenmişlik sendromuna' yakalandığını filan sandım.
Meğer Diyarbakır'da bir Afgan köyü varmış. Kulkan'ın Yamaç'ı kaçırıp '3 yıl boyunca' işkence ettiği yer Afganistan değil, Diyarbakır'mış. Peki ya Çukur'un iki yarım akıllısı Aliço ile Emmi'nin Balat'tan yürüyerek Diyarbakır'a gidip, dağ başında onu bularak yine kâh yürüyüp, kâh otostop yaparak dönmelerine ne demeli? Onları arabasına alan şoförün, Kulkan'ın adamı tarafından önce kaza yaptırılarak sonra kurşunlanarak öldürülmesine rağmen, kaza yerinde inceleme yapan adamların vücuduna 5 kurşun isabet eden şoförle ilgili bir kovuşturmaya gerek görmeyip, bizimkileri salıvermesi ise tam bir akıl tutulması. Bir de Efsun'un pavyona düşüp, dansözlük yapması var ki, hepimizin aklına gelecek bölüm Yamaç'ın kör olabileceği ve otomobil çarptıktan sonra yeniden görmeye başlayacağı ihtimalini getirdi.
Bu arada Yamaç'ın 3 yıl boyunca sadece günde bir avuç arpa yemesine rağmen, 100 gram bile kilo kaybetmemesi, fahiş fiyatlar yüzünden marketten hep yutkunarak çıkan gariban vatandaşların yemek alışkanlıklarını kökünden değiştirecek gibi görünüyor.
Yamaç'ın 3 yıl boyunca tıkıldığı kör kuyularda Turgut Uyar'ın Geyikli Gece şiirine sarılarak akıl sağlığını koruması ve Aras Bulut İynemli'nin 10 numara oyunculuğu bile içimi soğutmadı. Eğer gelecek hafta tüm bu olup bitenler, 'Yamaç tarafından görülen bir rüyaya' bağlanmazsa, Çukur'u düştüğü çukurdan kimse kurtaramaz.
Murat Dalkılıç'ın pufuduk terlikleri
Bugün Dünya Epilepsi Günü. Epilepsi, halk arasında sara olarak bilinen nörolojik yani sinir sisteminin faaliyetleriyle ilgili bir rahatsızlık. Gerçekten de çok zorlu geçen krizlere neden oluyor.
Türk Epilepsi Derneği, farkındalık yaratmak için bu yıl bir kampanya düzenlemiş. Herkese numarasız camlı mor gözlükler dağıtıyorlar. Epilepsi gözlüğünden dünyaya bakmakla gözlüksüz bakmak arasında hiçbir fark olmadığını vurgulamak için. Peki neden mi buna gerek duymuşlar? Çünkü yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de insanların yüzde 60'ı epilepsinin bulaşıcı olduğuna inanıyor. (Halbuki ilgisi yok) 5 kişiden 3'ü kendisinin ya da bir yakınının epilepsili biriyle evlenmesini istemiyor. 5 kişiden 4'ü ise epilepsi hastasına iş vermeyeceğini söylüyor.
Dernek özellikle bu son madde için harekete geçmiş. Bir zamanlar kendisi de epilepsi hastası olan şarkıcı Murat Dalkılıç ve onun pufuduk terliklerinin rol aldığı enfes bir klip hazırlamış. Burada uzun uzun anlatacak değilim. Bir arama motoruna 'Murat Dalkılıç epilepsi klibi' diye yazınca karşınıza çıkacaktır. İzleyin ve her şeyin biraz daha farkında olun.
Bu arada sık sık yazdığım bir uyarıyı bu özel günde tekrarlamakta fayda var: Sevgili yönetmenler, montaj görevlileri, lütfen ekranda ışık patlamalarına sebep olan görsel efektleri kullanmayın. Bunlar epilepsi hastalarını anında krize sokuyor. Aman diyeyim...
Bir Zamanlar Kıbrıs
Son yıllarda dizi yayıncılığında kendine ayrıcalıklı bir yer edinmeyi başaran TRT 1, bu kez de Kıbrıs Türklerinin var olma mücadelesini bir dönem dizisi olarak ekranlara taşıyacak. 1963 yılında Lefkoşa'da başlayan zulmü önlemek adına Türk hükümeti tarafından görevlendirilen Ankaralı'nın kısa sürede bir kahraman olarak tanınmasına sebep olan gelişmeler dizinin omurgasını oluşturuyor. Başrollerinde Ahmet Kural, Serkan Çayoğlu, Pelin Karahan ve Tayanç Ayaydın'ın yer aldığı dizinin yönetmen koltuğunda ise Hakan İnan oturuyor.
Kıbrıs bir 'dramlar müzesi' olmasına rağmen, dizi ve filmlerimizde hak ettiği yeri hiçbir zaman alamadı. Bu nedenle Bir Zamanlar Kıbrıs'ı büyük bir merak ve heyecanla bekliyorum.
Gaf kürsüsü
"14 Şubat için kiralık bir sevgili arıyorum." (Şarkıcı Aynur Aydan'ın kıyamet alameti tadındaki tweet'i)
Zap'tiye
Sosyal medya akımına uyup makyajsız hallerini paylaşan pek çok ünlüyü kimse tanımadı. Keşke Cadılar Bayramı'nı bekleselerdi!
Ne demiş?
Müge Anlı, 7 koruma ile gezdiği iddialarına şöyle yanıt verdi: "Koruma ile gezmiyorum. Kimse kimsenin kaderine ölümü yazamaz. Kimse kimsenin kaderinden ölümü alamaz."