Esra Erol günlerdir haksız yere linç ediliyor. Neymiş? Programındaki kadın, DNA testi yapılan çocuğunun kocasından değil de sevgilisinden olduğunu öğrenince sevinç çığlıkları atıp "Elhamdülillah" demiş. Adam, yabancı uyruklu eşini oturma izni alsın diye babasıyla nikahlamış. Kendi de imam nikahı kıymış. Karısı, babasından hamile kalmış. Şimdi adamın doğacak çocuğu hem oğlu, hem kardeşi olacakmış. Bu rezillikler neden ekrana taşınıyormuş...
Aslında Esra Erol'a yönelik eleştirilerin belli odaklar tarafından icra edilen bir algı operasyonuna dönüştüğü, maksadın üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğu ortada. Ama yine de olan biteni ayrıntılarıyla izah etmekte fayda var:
Ne yapmış Esra Erol? "Kral çıplak" demiş. Aslında 'lağımda yüzdüğümüzü' ayan beyan ortaya koymuş. Peki biz gözümüzü yumup, kulağımızı kapatıp, burnumuzu tıkayarak bu pisliğin içinde daha ne kadar kulaç atabiliriz? Esra bu insanları Mars'tan getirmiyor ki. Olan biteni senaristler yazmıyor ki. Hepsi dibine kadar gerçek. Bu insanlarla aynı havayı soluyor olduğumuzu daha ne kadar inkar edebiliriz? Toplumsal çözülmeyi, ahlaki erozyona uğradığımızı, çekirdek ailenin, evlilik müessesesinin kutsallığının elimizden kayıp gittiğini görmek yerine bu tatsız gerçeği yüzümüze vuranları mı linç etmemiz gerekiyor, yoksa şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz mi?
Evet, dürtülmek iyi hissettirmez ama kabustan uyandırır. Biri çıkmış, ekrandan "Kral çıplak" diye bağırıyor. Biz, kralı çıplak hale getirenlere, yani kutsalları yerle bir edenlere şamar vurmak yerine, bağıran saf çocuğun üzerine çullanıyoruz.
İşte habercilik
Atv ve A Haber ekipleri daha önce pek çok kez olduğu gibi Azerbaycan cephesinde de önemli bir habercilik farkı yaratıyor. Muhabir Özlem Aktay ve kameraman Ömer Er, verdikleri özel haberler ve tespit ettikleri çarpıcı görüntülerle, Azerbaycan'ın haklı davasını tartışmaya yer bırakmayacak şekilde dünyanın gözleri önüne seriyor.
Özlem ve Ömer pazar sabahı Ermenilerin masum sivilleri nasıl vurduğunu 'yerinde' görüntülediler. 'Yerinde' dediğim, füzenin düştüğü yerin 50 metre yanında. Kadınların, çocukların nasıl bir dehşet ve kıyım yaşadıklarını hem bizzat yaşadılar, hem de bize yaşattılar.
Pazartesi günü verdikleri haber ise savaş muhabirliği adına tarihe geçecek cinstendi. Azerbaycan ordusunun ele geçirdiği askeri araçların direksiyonlarında kelepçeler asılı duruyordu. Meğer Ermeni komutanlar, askerleri cepheden kaçmasın diye onları ellerinden direksiyona kelepçeliyormuş...
Ben 'özel haber' diye işte buna derim. Helal olsun çocuklar. Aman kendinize dikkat edin...
Tip 1 Interferon proteininiz var mı?
Eğer atv'de Işıl Açıkel'in özel haberini izlemediyseniz, yukarıdaki başlığa boş gözlerle bakmanız pek normal.
Efendim, Covid 19'a karşı sürdürülen mücadeleyi farklı bir noktaya taşıması kuvvetle muhtemel araştırmayı bizim doktorlarımız yapmış. Malum, bazıları bu hastalığı hafif atlatırken, bazıları çok ağır geçiriyor ve zaman zaman da hayatını kaybediyor. Bu farkın nereden kaynaklandığını araştıran doktorlarımız, 'katilin izine' rastlamak için virüsün DNA şifrelerini çözmüşler. Buna göre 'Tip 1 Interferon proteni' açısından güçlüyseniz, hastalığı hafif atlatabiliyorsunuz. Yok değilse, Allah yardımcınız olsun.
Peki bu protein, beslenme yoluyla alınabiliyor mi, hangi ürünlerde var? Haberde bu ayrıntılara girilmedi ama öğrenir öğrenmez paylaşacağım.
Gaf kürsüsü
Kasap Nusret, Dr. Mehmet Öz'ü Instagram'da canlı yayına alıp salgınla ilgili soru sormak istedi. Ama bir türlü "Asemptomatik" diyemeyince sosyal medyanın diline düştü.
Zap'tiye
MasterChef yarışmacısı Duygu, nişanlısı Uğur'un kendisini aldattığını öğrenince, yaptığı yemeğe kasten fazla tuz atıp bilerek elendi. Ne karabiber, ne kırmızı biber, ne Arnavut biberi... İhanetten daha acısı yok!
Ne demiş?
"Hayat böyle bir şey işte. İki çukur arasında bir hayal..." (Çukur dizisinde bir duvar yazısı)