Bayram için özel hazırlık yapan sadece TRT 1 ve TRT Müzik'ti. Gelin görün ki kendileri çaldılar, kendileri oynadılar. Neden mi? Anlatayım:
Efendim, gazetelerin bayram süresince yayınlanmayacağı, günler öncesinden belliydi. Yani TRT 1 ve TRT Müzik'in akışlarının dört günü kapsayan gazetelerde ve onların magazin eklerinde yayınlanabilmesi için en geç cuma günü öğle saatlerinde gazetelerin editörlerine ulaştırılması gerekiyordu. Ama Kurum ne yaptı? TRT Müzik'in geçmişten esintiler yaşatacak harika bayram programı akışını cuma akşamı 18.00 sularında, TRT 1'in özel bayram yayınlarını ise cumartesi günü, yani gazetelerin basılıp dağıtıldığı gün medyaya servis etti. Böylece hiçbiri gazetelerde yer alamadı ve bu iki özel hazırlıktan sadece kanallar arasında dolaşanlar 'tesadüfen' haberdar olabildi.
Yerli otomobil üretip, benzinini koymayı unutmak gibi tuhaf bir alışkanlığımız var. Şimdilerde TRT'de devam ediyor.
İşte dayanışma
Bu zor günleri dayanışma ve yardımlaşma ile atlatacağız inşallah. Vatandaşımız da bunun en güzel, en anlamlı örneklerini vermeye devam ediyor.
Bölgedekiler bilir. Kilyos Yolu üzerinde Kervan isimli bir unlu mamuller dükkanı var. Safranbolu'nun nohut mayalı ekmeği ile meşhur. Geçenlerde önünden geçerken afişleri dikkatimi çekti. Birinde "Şimdi birlik zamanı. Coronvirus nedeniyle işsiz kalan ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ürünlerimiz ücretsizdir" yazıyordu. Diğerinde ise "Vatanımız için canını feda eden şehit ve gazi yakınlarına bizim de bir faydamız olsun diye ekmeklerimiz ücretsizdir" şeklinde bir ibare yer alıyordu.
Bayramın ruhuna son derece uygun bir davranış olduğu için paylaşma ihtiyacı hissettim. Evime uzak olmasına rağmen artık tüm unlu mamul alışverişimi bu fırından yapıyorum.
Bizler eve, çocuklar internete esir
İnternet güvenlik kuruluşu Kaspersky'nin Safe Kids araştırmasından çıkan sonuç gerçekten de ürkütücü. Ocak ayının ilk haftası ile Mart ayının son haftası kıyaslandığında, çocukların web sitesi ziyaret sayısının yüzde 250 arttığı görüldü. Araştırmanın bana göre en vahim ve korkutucu sonuçlarından biri de Türkiye'de Mart ayının ortasında kısa bir dönemde silahlar, patlayıcı ve yanıcı malzemeler ile ilgili web sitelere ilgi de önemli bir artış göstermesi. Neyse ki sonradan bu oran düşmüş.
Kaspersky Network Çocuk Güvenliği Direktörü Andrey Sidenko ise hepimizin yüreğini biraz olsun rahatlatan şu açıklamalarda bulundu. Dedi ki, "Ebeveynlerin panik olmasına gerek yok. Topladığımız verilere göre çocukların büyük çoğunluğu istenmeyen içerikler veya rahatsız edici haberlerle değil internette sosyalleşmekle, video izlemekle, müzik dinlemekle veya oyun oynamakla ilgileniyor. Ayrıca, çocukların internette yaptıkları şeyler ebeveynlerin yaptıklarıyla paralellik gösteriyor. Her iki grup da iletişim uygulamalarıyla ve video içeriklerle ilgileniyor. Bu durum, anne babaların endişelenmek yerine çocuklarıyla birlikte bir şeyler yapmaları için bir fırsat sunabilir."
Hep söylediğim gibi, televizyon ve internet, uranyuma benzer. Atom bombası da yapabilirsiniz, elektrik de üretebilirsiniz.
Ne demiş?
"Psikolojik bunalım yaşadığım dönemde SİM kartımı ekmeğin arasına koyup düşünmeden yemişim." (İrem Derici'nin "Yok artık" dedirten sözleri)
Gaf'let kürsüsü
Haberlerde izlemişsinizdir. Yaşlılar bu bayram şişirip sopanın ucuna bağladıkları plastik eldivenleri el öpme niyetine gençlere öptürdüler. İyi de bütün mahalle aynı eldiveni şapır şupur öpünce mesafenin ne önemi kaldı ki?
Zap'tiye
Üniversiteler, öğrencilerini Kim Milyoner Olmak İster yarışmasına göndermeden önce 'yeterlilik sınavından' geçirsinler. Çünkü imajları fena zedeleniyor.