Başlığı yadırgadınız değil mi? "Türk dili neferi Yüksel Aytuğ böyle bir başlığı nasıl atar?" diye şaşırdınız sanırım. Meselenin altını daha kalın bir çizgi ile çizebilmek adına yaptım bu kara mizahı.
Efendim, Yeşim Salkım'ın yeni teklisi (Single da diyorlar adına) Katil Uşak'ı buldum şirketteki masamda. İsmi ilgimi çektiği için önce sözlerine bir baktım:
"Görücem daha ben onu / Atmadım son golü / Doğalına bırakıcan / Salıcan bu türü / Konuşsan insan değil / Sevişsen olay değil / Elinde patlar adamın / Yok ki bir numarası / Bir zeka pırıltısı / Sonunu çeker halayın / Sana ne bundan / Hadi be ordan / Bak sonun kötü olacak / İzledik oğlum / Bu filmi kaç kez / Sonunda katil uşak çıkacak!.. / Şuursuzun mesaja bak / Soruyor "Nerdesin?" / Büyük oturmuş içine / Ekliyor "Kimlesin?"
Kimsenin emeğine saygısızlık etmek niyetinde değilim.
Her 'malın' bir alıcısı olduğuna inanırım. Ama aynı zamanda sevgiliye "Siz" diye hitap eden şarkıları da özleyenlerdenim. (Bir bahar akşamı rastladım size, sevinçli bir telaş içindeydiniz / Derinden bakınca gözlerinize, neden başınızı öne eğdiniz?..
Söz: Fuat Edip Baksı. Müzik:
Selahattin Pınar.)
Katil Uşak'ın söz yazarı Sadettin Dayıoğlu'na haksızlık etmek istemem ancak bu şiir için nereden ilham aldığını doğrusu merak etmekteyim. Ergenlerin teneffüs muhabbetlerinden mi, yoksa külhanların kıraathane atışmalarından mı?
Evet, Katil Uşak. Maktul ise aşk!..
Bir Akrep Sevdası
Madem sözü şiirle açtık, devam edelim: Yüreğimizi en çok titreten şarkıların söz yazarı, bir nefeste tükettiğimiz şiirlerin sahibi şair Ahmet Selçuk İlkan'ın yeni şiir kitabı Bir Akrep Sevdası başucumdan eksik olmuyor. Her akşam onun bir şiirini okuyup öyle uyuyorum. Ilık süt niyetine...
'Bir sonbahar çocuğuyum ben' diye başlayıp devam ediyor şair dostum:
'Ekim ayında doğmuşum / Burcum Akrep / Bir akrep gibi yaşadım hep / Bir akrep gibi bağlandım hayata / Tarifsiz bir tutkuyla / Neyi sevdimse, kimi sevdimse...' Bir akrep gibi sevmek...
Aşk ateşi dört bir yanını sardığında, önce kendini sokmak... Bunu ancak gerçek bir şair görüp de nakşedebilirdi hecelere. Şöyle yazmış Ahmet Selçuk İlkan bir başka şiirinde:
"Bir şairim ben / Hasretini yaştan / Sevgisini baştan / Ekmeğini taştan / Şiirini aşktan çıkaran..." Teşekkürler dostum.
Aşkın şiir, şiirin aşk olduğunu bir kez daha hatırlattığın için...
'Kadın Hakkı' yoktur, çünkü Hakkı erkek ismidir!
İlkokul sıralarında birbirimize yaptığımız bu espriyi aklıma getiren, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Habertürk ekranlarına gelen Gündem programıydı.
Programdaki tartışma bölümlerinden biri de kadınların iş hayatındaki yerleriydi. Gelin görün ki, sunucu da, 3 konuğu da erkekti. Kadınları ilgilendiren önemli mesele, yine 'bıyıklıların' ağzıyla tartışılıyordu.
Yorumcuların birini görünce sinirim iyice ayaklandı. Adil Gür...
Birkaç gün önce ekranda "Ayıdan post, Rus'tan dost olmaz.
Rus'tan ancak başka türlü dost olur" demiş, tüy dikmek için olsa gerek bir de "Ekran başındaki kadınlardan özür diliyorum" cümlesini kurmuştu.
Hep söylerim, tuhaf olur bizim buraların kutlamaları...
Gaf'let kürsüsü
Show Haber Muhabiri: ATM'den para çekerken şifreniz görünmesin diye elinizle kapatıyor musunuz? Vatandaş: Hayır, gerek duymuyorum. Ne olabilir ki? Muhabir: Hesabınız boşaltılır. Vatandaş: En fazla o olabilir işte. Benim için önemli değil.
Ne demiş?
"Aşk işte... Yakar, kavurur insanı... Geriye senden hiçbir şey kalmaz..." (atv'nin dizisi Gel Dese Aşk'tan)