Evliliğin temel kuralıdır: 'Kadın mutlu, ev mutlu...' Bir yuvayı mesut kılmanın yolu, o evin annesinin rahatından, huzurundan, mutluluğundan geçer. Dünya da evimiz olduğuna göre, orada yaşayan kadınların mutlu olması, koca bir gezegene barış, huzur ve mutluluk getirmeye yetecektir.
Peki kadınlarımız mutlu mu gerçekten? Nerdeee! Geçen 8 Mart'a da ağlayan kadınlarla girmiştik. Tenhalarda tacize, tecavüze, şiddete, cinayete kurban giden kadınların yasını tutuyorduk. Geldik yeni 8 Mart'a... Şehit analarının gözyaşı suluyor vatan toprağını. Diyarbakır'da evlatlarını terör örgütüne kaptıran annelerin dramatik ama umutlu direnişine alkış tutarken, bir yandan da akıttıkları gözyaşına üzülüyoruz. Kadına şiddet bitti mi peki? Ne gezer! Arttı bile... İdlib'de de ağlıyor analar, Yunan sınırında da... Kucaklarında el kadar bebeleriyle nereye sığınacaklarını bilemiyorlar.
Kadınlar gülümseyince gülecek dünya... Biliyorum ve bekliyorum... 8 Mart'ı kutlamaya ise neredeyse utanıyorum...
Evet kadınlar, gücünüz yeter!
Erkek zulmünden korunmanın bir yolu da kadınların ekonomik özgülüklerini kazanmalarından geçiyor. Ancak kadınların çalışma hayatına katılmalarının önündeki en büyük engellerden biri de ev işlerinden fırsat bulamamaları. Hayalleri ve projelerini bu nedenle sürekli erteliyorlar. Atv'nin başarılı sunucusu Müge Anlı ise Finish markası ile iş birliği yaparak bu durumdaki kadınların hayallerini gerçekleştirmek için müthiş bir programa başladı. Her çarşamba 12.55'de Müge Anlı ile Tatlı Sert'ten sonra yayına giren Gücümüz Yeter adlı programda, başvuruda bulunan kadınların iş hayalleri gerçekleştiriliyor. Ekip, geçen hafta ressamlık hayali kuran Naziye Sürer'in düşlerini gerçekleştirdi. Üç çocuk annesi Naziye Hanım, kendisine verilen 6 aylık eğitim bursu ile birlikte Tokat Zile'de ilk kişisel sergisini açtı. "Hayatımız ev işleriyle uğraşarak geçiyor. Buna dur demek bizim elimizde. Hadi mutfaktan çıkın, başarmak üzere harekete geçin. Çünkü hayallerinizi gerçekleştirmeye, dünyamızı güzelleştirmeye GÜCÜMÜZ YETER" diyen Müge Anlı, iş fikri ya da projesi olan kadınları GucumuzYeter.com adresindeki başvuru formlarını doldurmaya çağırıyor.
Ömürsün Ömür!
Hürriyet yazarı meslektaşım, şarkıcı ve hayvan hakları savunucusu sevgili arkadaşım Ömür Gedik, geçen hafta bir tweet attı, olay oldu. Şöyle yazmıştı Ömür, mesajında: "Korona korkumdan telefonumu yıkadım. Bozuldu tabii. Tüm gün telefonsuzdum. Tamirine de dünya para verdim. Bu virüs daha gelmeden bozdu keyfimi." Ondan sonrası kıyamet... Nasrettin Hoca'nın torunları geçti klavyenin başına. Ne yorumlar, ne şakalar... Fatih Koparan, o mesajın altına şöyle yazmıştı mesela: "Geçmiş olsun Ömür Hanım. Bir dahaki sefere yıkamayın, direkt çamaşır suyuna basın telefonunuzu. O zaman bir şey olmuyor." Kerem adlı kullanıcının mesajı ise şöyle: "Yıkadığın telefon, senden daha akıllı..." Erol Taşdelen'in yorumu da ilginçti: "Telefonu paça çorbasına bandırmak lazım..." Aralarında "Baz istasyonunu çamaşır suyuyla yıkayın, kesin çözüm" diyen de vardı, "Hattınızı dış görüşmelere kapatın. Virüs telefondan da bulaşabilir" diye akıl (!) veren de... Ömür boş mu bulunmuştu, yoksa bir sosyal deney mi yapmıştı bilmem. Hatta subliminal telefon reklamı yaptığından söz edenler bile oldu. Her neyse, şu keyifsiz günlerde azıcık güldük, eğlendik işte...
Gaf'let kürsüsü
STAR HABER MUHABİRİ: Cep telefonunu her tuttuğunuzda bakteriye maruz kalmıyor musunuz peki? VATANDAŞ: Hayır ben sadece iki parmağımla tutuyorum. MUHABİR: Böylece korunmuş mu oluyorsunuz? VATANDAŞ: Hiç olmazsa içim rahat ediyor.
Zap'tiye
Tüm haber spikerlerinin gözü aydın. 95 yıllık haber ajansı Associated Press kapanıyormuş. Telaffuzu ne zordu yahu!..
Ne demiş?
FOX'taki Çalar Saat'ten bir diyalog: İSMAİL KÜÇÜKKAYA:
İzninizle reklamlara gitmek istiyorum. MERAL AKŞENER: Çok sevinirim. İnşallah çok almışsınızdır.