Medyanın en 'demokratik ve paylaşımcı' köşesi Yakından Kumanda'da bugün de söz okurlarımızın.
Berlin'den yazan okurumuz Hakan Türk, farklı konulardaki eleştiri ve tespitlerini maddeler halinde sıralamış:
"Sayın Aytuğ, yazılarınızı düzenli takip etmeye çalışıyorum.
1- Kardeş Payı ve Yeşil Deniz dizilerinden itibaren takip ettiğim bir dizi yoktu. Siz Tutunamayanlar dizisini övünce takip etmeye başladım. Ancak Zafer Algöz'ün canlandırdığı ilham perisi karakterinin, ayçekirdeği yemesi ve kabuklarını yerlere atması, diğer bazı oyuncuların da aynı davranış biçimlerini sergilemesi beni rahatsız etti. Biraz duyarlı olmalarını arzu ederdim.
2- Mehmet Metiner, Mete Yarar, İsmail Saymaz, Ersan Şen, Nagehan Alçı vb. kişileri değişik konu başlıkları altında 'dönüşümlü olarak' televizyonlardaki tartışma programlarında görüyoruz. Acaba neden?
3- Cem Yılmaz için yapılan özel hayat eleştirelerine katılmıyorum.
Biz hangi unvanla bir ünlünün özel yaşam alanına müdahale etmeyi kendimiz üzerinde bir hak olarak görüyoruz?
4- Yarışma programlarında 'basit' soru karşısında elenenleri eleştirmeyi, onları tam tanımadan, bilgi ve birikimlerini bilmeden yargılamayı uygun görmüyorum. Bir soruyla bir kişiye hüküm vermek bana çok yanlış geliyor.
Tekrar başarılarınız için duacıyım. Selam ve saygılarımla..."
Bir eski şarkının hatırlattıkları...
Değerli okurumuz Haluk Zırh, bu haftayı da boş geçmemiş:
"Günaydın Yüksel Bey, şu anda TRT Müzik kanalında rahmetli Barış Manço'nun Japonya'daki konserinden Kara Sevda şarkısını söylediği bölümü yayınladılar. Çok kez seyrettiğim bir bölüm, ancak her seyrettiğimde dostluğun, sevginin, barışın ve kardeşliğin ne kadar güzel bir şey olduğunu çok daha iyi hissederek seyrediyorum. Günümüzde unutulan bu duyguların nasıl bir şey olduğunu bilmeyenlere, hatırlamak isteyenlere, internetten bularak Barış Manço'nun Japonya'daki konserinden Kara Sevda şarkısını izlemelerini tavsiye ederim. Tekrar Barış Manço'ya Allah'tan rahmet dilerim, kolay gelsin."
Jeneriklere dikkat!
Köşemizin sürekli tedarikçilerinden değerli okurum Murat Aydın, göz ardı edilen ama izleyici nezdinde büyük önem arz eden 'jenerikler' konusunu ele almış:
"Dizi ya da filmlerde oynayan oyuncuların çoğu zaman gerçek hayattaki isimlerini bilmemekteyiz. Bir de medyatik bir çıkışları yoksa hemen hemen birçoğunun gerçek isimlerinden hiç haberdar olamıyoruz. Jeneriklerde oyuncunun görüntüsü ve ismi aynı anda verilse daha iyi olmaz mı?"
Gaf kürsüsü
Bugünkü kürsümüz fotoğraflı. Habertürk'te yılların deneyimli habercisi Erdoğan Aktaş'ın ismi 'Erdoğan Akbaş' olarak yazılmasın mı!
Zap'tiye
Bugünkü Zap'tiye de Tansu Sarı kardeşimden: "Yatak odanızda ayna bulundurmayın; aldatır veya aldatılırsınız" diyen astrolog Nuray Sayarı, Beyaz TV'deki Hayatta Her Şey Var programında eşi Aşkın Sayarı'dan şiddet gördüğünü ve aldatıldığını belirterek boşanacağını söyledi. Acaba aynayı yatak odasında mı unuttu?
Ne demiş?
Habertürk'te sunucu Kübra Par, koronavirüs kurbanları için "Aslında Çin'in nüfusunu göz önünde bulundurunca bu çok çok küçük bir rakam" deyince karşısındaki Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei'den ayar geldi: "Dikkat edin, bunlar rakam değil, candır."